İslamiyet’in kadınlara nasıl değer verdiğini gösteren bir ayet

İslamiyet’in kadınlara nasıl değer verdiğini gösteren bir ayet

İslam'da kadının yeri ve önemi özeldir. Kur'an-ı Kerim dikkatlice okunduğunda bunu gösteren birçok ayet ile görülür. İslam'da kadın hakları ayetlerle de korunur. Nisa suresinde geçen bu ayet deİslamiyet’in kadınlara nasıl değer verdiğini gösterir...

Abdullah Hakimoğlu - Muhabbet Medya

“Ey iman edenler. Kadınlara zorla varis olmanız size helal değildir. Apaçık bir edepsizlik yapmadıkça, onlara verdiğinizin bir kısmını ele geçirmeniz için de kadınları sıkıştırmayın. Onlarla iyi geçinin. Eğer onlardan hoşlanmazsanız biliniz ki, Allah’ın, hakkınızda çok hayırlı kılacağı bir şeyden de hoşlanmamış olabilirsiniz.”

(Nisa, 4/19)

Cahiliye döneminde bir gelenek vardı. Bir adam yakınlarından bir erkek vefat ettiği zaman, kalan karısının ya da çadırının üzerine elbisesini atıp, kadına varis olduğunu söylerdi. Böyle yapan bir kişi o kadına herkesten daha fazla hak sahibi olurdu. Dilerse onunla eski kocasının kendisine verdiği mehirden başka hiçbir mehir vermeyerek onunla evlenir, dilerse başkasıyla evlendirir, mehrini de elinden alırdı. Eğer kadın üzerine yakınlarından birisi abayı atmadan kendi akrabalarının yanına giderse, o takdirde kendine sahip olabilirdi.

Bazıları da hanımından hoşlanmaz, fakat kadın zengin olduğundan dolayı onunla boşanmaz malının kendisine kalmasını bekler, bu arada da onunla iyi geçinmezdi. Ayet bunlar gibi kadına yapılan haksızlıkları ortadan kaldırmak için inzal buyrulmuştur. O halde ayet, kadına ölen kocasının akrabalarının miras olarak el koymasını ortadan kaldırmış, kadınlara bu anlamda özgürlük bahşetmiştir. Diğer taraftan bazı erkekler de kadına ihtiyacı bulunmadığı halde onunla evlenir, iyi geçinmez, bırakmak da isterdi. Fakat kadını belli bir para karşılığında boşanmaya mecbur tutmak için kadını sıkıştırırdı. İslam bunu da ortadan kaldırmıştır.

Kadınlara karşı bütün kötü davranışları ortadan kaldıran Kur’an, “Kadınlarla iyi geçininiz, onlara iyi davranınız” demektedir. İyi davranmak, kadınların kocaları üzerinde haklarına riayet etmektir. Buna göre erkek yeme içme gibi nafaka hususunda, sözde, sohbette eşine iyi davranmakla emrediliyor. Eğer bir insanın eşi namuslu ise, fuhuş ve zina yapmıyor ise, sadece onunla sohbetten hoşlanmamak boşanma sebebi olmamalıdır. Kur’an bu konuda müslümanları ikaz ediyor. “Ben eskiden eşimi seviyordum, ondan hoşlanıyordum, ama artık ondan hoşlanmıyorum.” diyerek boşanmak İslam'ın hoş görmediği bir durumdur.

Çünkü Allah bizim hoşlanmadığımız durumlarda çok hayırlar yaratma gücünü sahiptir. Bu yüzden onlarla iyi geçinmeye çalışmalıyız. “Ben eşimden hoşlanmıyorum. O halde onun nafakasını temin etmem. Onunla konuşmam. Onunla birlikte olmam. Ve ondan boşanırım.” şeklinde düşünmek ve davranmak Kur’an ahlakına terstir. İnsanın bir kadını sevmemesi, İslam’ın kötü bir gördüğü bir davranıştan dolayı olabilir. Eğer bir fuhuş içerisinde ise burada erkeğe boşanma hakkı doğar. Ama kuru kuruya hoşlanmamak geçerli bir sebep değildir. Bu ayet Kur’anın kadınların şereflerini yükselttiğini gösteriyor.

www.muhabbetmedya.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.