“Günahlarım çok. Allah beni affetmez” denir mi? Allah’ın şefkatli olması ne anlama geliyor?
Allah sonsuz şefkat ve merhamet sahibidir. Bizi Şefkatinin kucağına çağırıyor. Bizi ahirette zor hesap vermekten, cehennemden uzaklaştırmak istiyor. Allah’ın şefkatli olması ne anlama geldiğini anlayan kişi “Allah beni affetmez” diye vesvese etmez...
Abdullah Hakimoğlu - Muhabbet Medya
“Herkesin, iyilik ve kötülük olarak yaptığı her şeyi karşısında hazır bulduğu günde (insan) isteyecek ki kötülükleri ile iyilikleri arasında uzun bir mesafe, uzun bir mekan ve zaman olsun. Allah kendisine karşı gelmekten sizi sakındırıyor. Allah kullarına oldukça şefkatlidir.” (Al-i İmran,3/30)
Kur’an-ı Kerim bizlere kulluk bilinci vermek istiyor. Kulluk bilinci iman esaslarına kuvvetli, tahkiki bir şekilde inanmakla mümkündür. Yani kuvvetli imanın insanın ameline etki etmesiyle bu bilinç ortaya çıkar. Bizdeki bu kulluk bilincini gerçekleştirecek olan iman esası, Allah’a imandan sonra ahirete imandır. Ayet, ahirette herkesin karşılaşacağı bir durumu nazarlarımıza takdim ediyor.
Bu dünyada insan ne yapmışsa, ölüp tekrar diriltildikten sonra yaptığını karşısında bulacaktır. Bunda zerre kadar şüphe yoktur. Neden şüphe yoktur? Çünkü Yüce Rabbimiz bize bunu bildiriyor. Nerede bildiriyor? En son ilahi hitabı ve kitabı olan Kur’an’da bildiriyor. Kur’an ise bize kadar bir harfi dahi değişmeden gelmiştir. O halde bu haktır, bu doğrudur.
Amel defterimizi gördüğümüzde yaptığı iyi ameller, kulluk bilincine vararak işlediğimiz güzellikler, iyilikler hep bizi sevindirecek. Ama kötü ameller ise yüzümüzü karartacak. Bu yüzden insan utancından kötülükleri ile kendisi arasında uzun bir zaman ve mekan olmasını arzu edecek. Keşke bu kötülükleri getirmese idim diyecek? Ben yapmışım, nasıl yapmışım, neden bu kadar kötülük işlemişim diye hayıflanacak. Pişman olacak. Ama bu pişmanlık, arzu, temenni insana fayda verecek mi? Hayır. hesap günündeki pişmanlıkların hiçbirimize faydası yok.
Peki Cenab-ı Hak, bu hesap günündeki durumu niçin insanlığa sunuyor? Bununla hesap gününde böyle bir durumla karşılaşmanın zorluğunu anlatarak Allah’a karşı gelmekten sakındırmak istiyor. Yani kendimize kötülük yapmaktan bizi uzaklaştırmak istiyor. Şu anda bile her birimiz bir çok kötülükleri isteyerek ya da istemeyerek, severek ya da sevmeyerek yapıyor olabiliriz. İşte ayet şu anda biz ona muhatap olduğumuz için bize hitap ediyor. Bizi içinde bulunduğumuz bu kötülükten uzaklaştırmak istiyor.
Ayetin sonundaki “Vallahü raufun bilibad” ifadesi, şu anda günahlar ateşinde yanan, inançsızlık çukuruna düşen kimselere şefkat elini uzatıyor ve şöyle diyor: “Allah kullarına son derece merhametlidir, şefkatlidir.”
Yani şu andaki kötülüklerinize, hatalarınıza bakıp da “Benim bu günahlarım çok. Allah beni affetmez” diye düşünmeyin. Allah sonsuz şefkat ve merhamet sahibidir. Bizi Şefkatinin kucağına çağırıyor. Bizi ahirette zor hesap vermekten, cehennemden uzaklaştırmak istiyor. Rahmetinin en geniş tecelli yeri olan Cennete, rahmete çağırıyor.
Allah biz günahkar insanları ihmal etmiyor. Ama imhal ediyor; süre veriyor. Yani bize hayat bahşederek, nimetlerini ikram ve ihsan ederek bizim kendisine dönmemizi bekliyor. Kendisine dönmemiz için bize bu hayatta mühlet veriyor.
Allah’ın bu şefkat, bu rahmet ve mağfiret çağrısına kulak vermeyenler, gözlerine kapatanlar yarın hesap gününde kötülükleri ile kendileri arasında uzun mesafeler olmasını isteyecek.
Ama son pişmanlık fayda vermeyecek. Allah bize Kur’an bu rahmet ve şefkat mesajından şu anda istifa etmeyi, içinde bulunduğumuz kötülüklerden uzaklaşmayı nasip etsin. Amin.
www.muhabbetmedya.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.