Bir Anne, bir Yâr, bir de Bayrak asılı duvar!

Ayrılık zamanın durmasıydı fikrimce, bir daha hiç yaşlanmamaktı.

Küllenmiş gözler demekti.

Ayrılık anne olmak bugün, ayrılık yâr olmak bugün...

Bir goncanın fotoğraflarda kilitlenmesiydi, baba ocağında bugün!

Ölüm müdür bugün bu kıyamet? Şehidin var Vatanım...!

Bu gidiş ölüme uğurlanış değil, bir kahramanlık yazgısı! Bu hem bir gururun hem hiç bitmeyecek özlemin nişanesi…

Gurbete düşmüş bir asker, o öyle bir yiğit ki yolları hiç bitmeyen hasretle beklenirdi. Bu gelen neydi? Sanki hiç bitmeyecek bir kışın gelişiydi.

Ve o gün; o Mahşer selamının geldiği gün,

Yağmur sessiz, gök sessiz, sokaklar sessiz,

Anneler hep aynı ninniyi söyleyerek uyuturdu yavrularını!

Nedir bu sessizlik? Nedir bu sızı? Niye sıcak oldu soğuk? Aynı olmuyormuş tüm annelerin ninnisi, bu ninni başkaymış,

Meğer kahramanlığa büyütmek, şehitliğe eriştirmek içinmiş yavrusunu!

Ne güçmüş bir çınar gibi güçlü durmak!

Kaç yaprak yitirdi köklenmiş bedeniyle... şüphe yok ki,

"Allah, bir güçlükten sonra bir kolaylık yaratacaktır" ( Talak, 7)

Taze bir sızı var vatanın her karış toprağında! Ölürüz mü sanıyorlar?

"Bizi toprağa gömdüler fakat tohum olduğumuzu bilmiyorlardı"

Şimdi bu sesleniş Alemlerin Rabbinden bir anneye bir de tüm kahraman millete,

"Allah yolunda öldürülenlere "ölüler" demeyin. Bilakis onlar diridirler, lâkin siz anlayamazsınız" (Bakara, 154)

Çınar gibi köklenmiş vatanımız iman meşalesi ile dimdik göklerde şehitlerimiz gölgesinde şahlanacaktır!

Allah onlardan ve onları büyütenlerden Razı olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum