Hümeyra Yıldız Dülek
Düşüncelerimiz ve Biz
Yaşadığımız hayat içinde arzularımıza, ne istediğimize dikkat etmeliyiz.
Bir zamanlar Allah (cc) cennetini ikram etsin bir teyzemiz vardı. Dinç, atik, çalışkan, her işini kendi yapabilen kısacası eli ayağı tutan bir candı.
55 yaşlarında her şeye gücü yeten bu teyzem, çocuklarından, hatta arada bizlerden de tekerlekli sandalye ve walker (yürüteç) hem de oturaklı walker isterdi. Bir gün merakla sormuştum ona; “ne yapacaksın tekerlekli sandalyeyi, ve yürüteci?”
“Camın önüne koyar, oturur, dışarı seyrederim, bir gün lazım olur, evde dursun. Beş çocuk yetiştirdim her biri birkaç kuruş verse alırlar benim istediğimi…” demişti.
Gülümsemiştim ama içim burkulmuştu. “Ah be teyzeciğim, altın bilezik iste, tatile gitmek iste, senin çocuklarının durumu iyi bu istediklerini yerine getirirler, senin istediğin kötü şeyleri çağrıştırdığı için almak istemiyorlar,” dediğimde;
“Ne alakası var” diye karşı çıkışmıştı bana, ve bir çocuk direnişi gibi nihayetinde kendi bir şekilde bir yürüteç ve tekerlekli sandalye almış, gerçekten de salonda camın önüne koymuş ve üzerine kraliçeler gibi kurulup, dışarıda geleni geçeni izler olmuştu.
Gel zaman git zaman, teyzemiz rahatsızlandı, uzun zaman walkeri kullandı, tekerlekli sandalyede uyur oldu. Ağlıyordu kızı, “İsteye isteye, Rabbim doya doya kullansın diye ona bu hali ikram etti.” diyordu.
“Söyleme böyle,” diyordum, “Yapma, bilhassa annenin yanında sakın sakın serzenişte bulunma. Üzülür, zaten yeterince canı yanıyor.” dediğim zaman,
“Ama abla haksız mıyım? Gezmeyi dileseydi, sağlık dileseydi, mutluluk dileseydi, kucak kucak çiçek dileseydi…”
“Haklı olabilirsin kardeşim, İsteklerimiz dua hükmündedir çoğu zaman. Neyin hayalini kurarsak Allah (cc) onu bize lütfeder. Bu lütuf bazen bize ders, bazen ikram olur. Anneciğinin imtihanı böyleymiş.”
Çiçek, böcek, altın bilezik de istese Takdir-i İlahinin hükmü tecelli eder. Hani, Silver Birch şöyle der;
“İnsan geciktirebilir, insan engelleyebilir; insan yolu tıkayabilir fakat insan plânın gerçekleşmesine mâni olamaz.”
Rabbim rahmetiyle sarmalasın teyzemiz dünya sürgününden asli memleketine hicret etti. Bize kalan, sandalye ve yürütecin yaşanmış acı hikayesi oldu.
Ne zaman bu hikayeyi hatırlasam, Mahatma Gandhi’nin o muazzam sözü gelir aklıma;
Söylediklerinize dikkat edin düşüncelere dönüşür.
Düşüncelerinize dikkat edin duygularınıza dönüşür. Duygularınıza dikkat edin davranışlarınıza dönüşür. Davranışlarınıza dikkat edin alışkanlıklarınıza dönüşür.
Alışkanlıklarınıza dikkat edin değerlerinize dönüşür.
Değerlerinize dikkat edin karakterinize dönüşür.
Karakterinize dikkat edin kaderinize dönüşür.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.