Anne-babaya nasıl iyilik yapılır?

وَوَصَّيْنَا ٱلإِنْسَانَ بِوَالِدَيْهِ حَمَلَتْهُ أُمُّهُ وَهْناً عَلَىٰ وَهْنٍ وَفِصَالُهُ فِي عَامَيْنِ أَنِ ٱشْكُرْ لِي وَلِوَالِدَيْكَ إِلَيَّ ٱلْمَصِيرُ

“Biz insana, ana-babasına iyi davranmasını tavsiye etmişizdir. Çünkü anası onu nice sıkıntılarla taşımıştır. Sütten ayrılması da iki yıl içinde olur. İşte bunun için önce bana, sonra ana-babana şükret diye tavsiyede bulunduk. Dönüş ancak banadır.”

(Lokman, 31/14.)

Ebu Abdurrahman Abdullah ibni Mes’ud (r. a. ) şöyle demiştir:

Peygamber’e (s.a.v.) Allah’ın en çok sevdiği amel hangisidir? diye sordum.

-Vaktinde kılınan namazdır, buyurdular. Sonra hangisi gelir dedim.

-Ana babaya iyilik ve itaat etmek buyurdu. Daha sonra deyince:

-Allah yolunda cihad etmektir, buyurdular.

(Buhari, Mevakıt 5, Müslim, İman 137)

Ebu Hüreyre (r. a. )’den rivayet edildiğine göre Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurdu:

“Hiçbir çocuk babasının hakkını gerektiği gibi ödeyemez. Eğer onu köle olarak bulup hürriyetine kavuşturursa babalık hakkını belki ödemiş olur.”

(Müslim, Itk 25)

Yine Ebu Hüreyre (r. a) şöyle demiştir:

Bir adam peygamber’e (s.a.v) gelerek:

İnsanlar arasında kendisine en iyi davranmam gereken kimdir? Diye sordum. Resulullah (s.a.v): “Annen’dir” buyurdular. Adam ondan sonra kim-dir diye sordu. Rasulullah yine “Annendir” buyurdu. Adam tekrar kim gelir diye sordu. Yine “Annendir” buyurdular. Sonra kimdir deyince Rasulullah (s.a.v) “Babandır” buyurdu.

(Buhari, Edeb 2, Müslim Birr 1)

Müslim’in diğer bir rivayetinde:

Kendisine en iyi davranılması gereken kimdir sorusuna Rasulullah (s.a.v):

Annen Annen Annen, Sonra Baban Sonra da yakın akrabalarındır, buyurdu.

(Müslim, Birr 2)

Saygı, iyilik ve itaate en layık olan kimselerin sıralaması yapılan bu hadislerde her zaman ve heryerde her kimseye karşı iyi davranması gereken müslümanın kime nasıl davranması gerektiği bildirilmiştir.

Yine Ebu Hüreyre (r. a. ) den rivayet edildiğine göre Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu:

“Ana babasının veya onlardan birinin ihtiyarlık zamanlarına yetişip te gerekli hizmette bulunmama sebebiyle cennete giremeyen kimsenin burnu yerlerde sürünsün diye üç sefer tekrarlanmıştır.

(Müslim Birr 9)

Onlara iyilik yapmak, onlara rencide etmemek, onları incitmemek, kötü söz söylememek, onların gönüllerini almak, onlara mümkün olduğu kadar yardımcı olmaktır. Onları Allah için sevmenin en önemli yönü de, asla ölümlerini temenni etmemektir. Onlara her zaman dua etmeyi de ihmal etmeyelim.

Cenab-ı Hak, anne-babaya iyilik yapmayı tavsiye ettik-ten sonra, önce kendisine şükretmemizi, sonra da anne-babamıza şükretmemiz gerektiğini bildiriyor. Burada ikinci şükür teşekkür anlamındadır. Cenab-ı Hak, bizi yoktan var ettiği için her türlü şükre, övgüye o layıktır. Biz önce O’na şükretmeliyiz . Bunu da dilimizle yaptığımız gibi esas olarak ibadetlerimizle göstermeliyiz. Sadece dilimizle Allah’a şükrettiğimizi söylememiz yetmez, eksik kalır. Gerçek şükür,Allah’ın emirlerini yapmak, yasaklarından kaçınmaktır. İkinci olarak da Anne-babamıza şükretmemizi istiyor bizden. Bu da teşekkür anlamındadır. Onlara yapacağımız teşekkür de onlara iyilik yapmak tarzında kendisini gösterecektir.

Anne-babalarımıza iyilik yapmak, ihtiyaçları olduğu takdirde maddi olduğu gibi, manevi bakımdan da olabilir. Manevi iyilik maddi iyilikten çok daha önemlidir. Bazen çocuklar, gençler anne-babalarından daha bilinçli olabiliyorlar. Çocuklar Allah’a kulluklarını eksiksiz yerine getirirken, anne-babaların bu konularda bazen ihmalkar davrandıkları görülüyor. Bazı ailelerde anne-babaların manevi hayatları hiç bulunmuyor. Ebedi hayatları için hiçbir azık hazırlamıyorlar.

Hatta bu konuda onlara yol göstermek isteyen çocuklarına da, “Benimle Allah arasında girme. İbadetim Allah ile benim aramdadır” diyebiliyorlar. Bu yüzden en büyük iyilik, onların ahiretlerinin kurtulmalarını için onlara yapılacak iyiliktir. Bu konuda evlatlar, ne kadar gayret gösterirlerse o kadar iyidir. Çünkü hiç kimse canından çok sevdiği ana-babasının göz göre göre ateşe gitmesini arzu etmez, istemez. Ebedi hayatta anne babamızla birlikte olmak en büyük mutluluklardan birisidir. Bunun için kendi imanımızı kurtarmaya çalıştığımız gibi onların da imanlarını kurtarmak için elimizden gelen gayreti göstermeliyiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.