Maruf Özülkü

Maruf Özülkü

Filistin'e bak, halimizi anla...

İsrail, Amerika, İngiliz ve diğer batı suç ortaklarının verdiği şımarıklıkla Filistinli kardeşlerimizin sabrını ve tahammülünü zorluyor.

Özellikle Gazze merkezli işgal ve imhâ cüretini arttırarak sürdürüyor.

Dünya ise nefesini tutmuş izliyor. Sözde İslam ülkelerinin idarecileri de söz söyleme yetilerini de yutkunmuş vaziyette, olup bitenleri -film izler gibi- izliyorlar.

Türkiye ve bir-iki ülkenin dolaylı diplomasisi de yaraya merhem olmuyor.

Ehl-i İslamın içi yanıyor, yüreği kaynıyor, bir şey yapamamanın verdiği ıstırapla sloganlara mitinglere sarılıyor; bir nebze olsun imanından gelen feryadını dile getirmek istiyor.

Kimisi de kripto-siyonist duruş sergileyerek ya Filistin direnişini hedef alıyor ya da fasit kıyaslarla, ultra-ırkçılık dürtüsüyle hiçbir insanî endişesi olmayan ultra-küstah siyonist İsrail'i normal devletten sayıyor. Böylece şiddetli savrulmalara düçar oluyor ve taraftar toplamaya çalışıyor.

Yanılan ve yanıltanların çoğu İsrail'in artan işgalci hareketlerini, Kudüs'ü hedef alan saldırılarını, "yerleşimci" diye adlandırdığı gaspçı toplulukları buralara doldurma çabalarını görmek istemiyorlar.

Hadiseleri üç-beş günlük gelişme gibi gösteriyorlar.

Yahudi işgalci politikalarının "elhannas" İngiliz desteğiyle bir asırdır süren; adım adım yürütülen oldu-bittilerini görmüyorlar.

Kör Batı'yı, iktidarsız Doğu'yu, tavsiyeden öteye geçmeyen Birleşmiş Milletleri ve sabır çekmekten öteye harekete geçmeyen ümmeti pas geçerek tüm sorumluluğu direnişe yüklüyor.

Filistinli kardeşimin her şeyini ortaya koyarak gerçekleştirdiği "intifada"sını anlamıyorlar, anlamak istemiyorlar.

Hamas niye saldırıyormuş ve Filistinliler niye karşılık veriyorlarmışmış?..

Bunların ağadedeleri de Milli Mücadelede halkın yokluk ve imkansızlık içinde verdiği harbi, macera olarak görmüşlerdi. "En iyisi manda" diye akıl satmışlardı.

Örnek derseniz Ali Kemal'in hayatını okuyun derim mesela. O da bunu ısrarla dillendirdi de savaş zaferle sonuçlanınca İzmir'de halk tarafından linç edildi.

*

Osmanlı'ının yıkılmasıyla birlikte ne Balkanlarda huzur kaldı ne de Ortadoğu'da. Kan, gözyaşı ve batı tasallutu, siyonist projeler sözde yerli; gerçekte ise satılık İngiliz uşağı olan sahte kahramanlarla büyütülerek sürdürüldü.

Bir taraftan bize "Araplar sizi arkadan vurdu" nakaratını belletmeye kalktılar. Diğer taraftan Araplara ise, "Türkler sizi bıraktı" diye propaganda yaptılar.

Bir taraftan bizi "ulusalcı" yaparak ümmetten koparmaya çalıştılar. Diğer taraftan onları "Baasçı" yaparak bizden uzaklaştırdılar.

Bir taraftan "sünni" diğer taraftan "vehhabi" "nusayri" "şii".

Batının insan hakları, demokrasisi, temel değerleri, Müslümanlar mevzubahis olana kadarmış meğer.

Filistinliye bırakın bunları...

Elektrik, su, ilaç bile yokmuş meğer.

Çağdaşlığınız da batsın, demir kubbeniz de...

*

Şeyh Yasin Filistin'de ev ev dolaşarak halkı direnişe topladı. Felçli haline bakmaksızın cihada aşkla koştu. Ümmetin sessizliğini Filistin'i yalnız bırakmasını Allah'a şikayet ederek kurtuluş savaşı verdi.

Büyüye büyüye gelişen direniş İsrail'in önünü kesti.

Şimdi ise Gazze merkezli imhâ için dişlerini bileyen canavara direniyor kardeşlerimiz.

Cesetleri ölse de ruhları ölmemiş çok şükür.

*

Kudüs yeni Ömerleri, Selahaddinleri, Selimleri bekliyor. Reel-politiğe yenilmemiş, imanını diri tutan yeni fatihlerini gözlüyor.

Görünen vaziyeti farketmeyip komplolarla, zoraki yorumlarla ve sinsi hesaplarla bu gerçeği örtmek isteyenler ne şarka ne garba yaranamayan zavallılardır.

Kimin sözüdür bilmiyorum ama sosyal medyada birisi paylaşınca hatırladım;

"İsrail, insanlığın nefs-i emmaresidir."

Bu kötülüğü yaymak isteyen akımın püskürtülmesi tüm insanlığın meselesidir. Bu gerçekleşmeyinceye dek kimseye rahat yoktur.

Herkes seferini yapsın. Zafer Allah'tandır. Ne zaman dilerse verir.

Büyük Şair bu yüzden demiştir;

"Rabbim isterse sular büklüm büklüm burulur..."

Filistinli İsrail zülmü altında inim inim inliyorsa, Kudüs hür değilse, hiç kimse güvende değildir; insanlık huzur bulmamış demektir.

Filistin, bizim hal-i pürmelâlimizdir...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum