Mikrometre adı üstünde uzunlukta milimetrenin milyonda biri değer için kullanılır. Ağırlıkta mikrogram gramın milyonda biridir. Gözle görülemeyecek kadar küçük…

Bilgisayar teknolojilerinde devre elemanları o kadar küçüldü ki, devre elemanlarının tornavida ile bağlanabilen kablo ve vidalardan yapılsa bir bilgisayarın boyutu bir milyon nüfuslu şehrin binaları kadar yer kaplayabilir.

İşte o kadar büyük hacimli alanda yapılabilen işleri tırnak kadar boyutlarda bir mikroişlemci ile yapılabiliyor.

Kullandığımız cep telefonlarında bu mikroişlemcinin boyutu daha küçük yaptığı iş daha büyük.

Günlük hayatımızın önemli bir parçası olan bu teknoloji harikaları ülfet peyda ettiği için hayretimizi mucip olmuyor.

Kısa bir ansiklopedik bilgi paylaşımından sonra esas meselemize geçeceğiz.

Mikroişlemci, bir bilgisayarın merkezi işlem birimi İngilizce (CPU) “Microprocessor" teriminin Türkçe karşılığıdır.

İçinde bulunan ve bir bilgisayarın temel hesaplama ve kontrol işlemlerini gerçekleştiren bir entegre devredir..

Mikroişlemciler, dijital sinyalleri işleyerek bir bilgisayarın temel fonksiyonlarını gerçekleştirir.

Bunlar aritmetik işlemler (toplama, çıkarma, çarpma, bölme), mantıksal işlemler (karşılaştırma, lojik operasyonlar), veri transferi ve kontrol gibi görevleri yerine getirir.

Bir mikroişlemci, komutları ve verileri hafızadan alır, işler ve sonuçları başka bir birime (örneğin hafızaya veya harici bir aygıta) gönderir.

Mikroişlemciler, birçok elektronik cihazda yaygın olarak kullanılır.

Örneğin, kişisel bilgisayarlar, dizüstü bilgisayarlar, akıllı telefonlar, tabletler, dijital kameralar, oyun konsolları, akıllı ev cihazları, arabalar ve endüstriyel kontrol sistemleri gibi birçok farklı cihazda mikroişlemciler bulunur.

Mikroişlemciler, bilgisayarların küçük boyutlarda olmasını sağlar ve düşük güç tüketimi ile yüksek işlem gücü sunar.

Bu, taşınabilir cihazlarda uzun pil ömrü sağlarken, daha karmaşık hesaplama işlemlerini hızlı bir şekilde gerçekleştirebilme imkanı temin eder. Mikro işlemciler ayrıca çok çekirdekli yapılara sahip olabilir, bu da birden fazla işlemi aynı anda gerçekleştirerek performansı arttırabilir.

Bu kadar mükemmelliğe rağmen bir insan hücresinin yanında çok kaba kalırlar.

Hele beyin yapısı ve kombinasyonları yanında harika demek mukayeseye bile edilemez.

Elbette hiçbir teknoloji harikasını küçümsemek değil maksadımız. Teknolojik keşif ve icatlar değerli. Bunlardan daha harika olan biyolojik yapılar, özellikle insan anatomisindeki sanat harikalığını görmek fark etmek daha da önemli.

Farkındalık denilen kavramın tam yeri de burası. Teknolojideki küçük harika yapılar biyolojide, kâinat kitabındaki harikalığı anlamaktır farkındalık.

Her şeyin kamet-i kıymetini doğru görmek ve takdir etmek gerekir.

Küçük devre elemanları aslında çok büyük işlerde işe yarıyor.

Buradan insan hayatında küçük şeylerin, küçük sayılan hareketlerin, fiillerin ne kadar büyük şeylere vesile olduğuna atıf yapmak istedim.

Niyetin boyutu ve ağırlığı nedir?

- Niyetin boyutları, ölçüleri, ağırlığı hacmi konusunda bilgimiz var mı?
- Hayır

- Mevcut mu?
- Evet mevcut

- Akıl, zihin, ruh, vicdan, sır, his, nefis, heva, saika, şaika vs lâtifelerin ebadı, sayısal değer ölçüleri var mı?
- Hayır

- Varlığından şüphemiz var mı?
- Hayır

Bu hassaların vasıfları, teknik özellikleri, mahiyeti, kimyası hakkında “teknik terminolojide” hangi disiplinlerin kriterleriyle tanımlanabiliyor?

Materyalist felsefe burada tıkanıyor.

Tezahürleri, yansımalarını nedensellikle izah etmeye çalışıyorlar. Ortak bir noktada buluşulamıyor.

İçinden çıkamadıkları saçmalıklara “Bilim yalanlanabilir” diyerek bahane bulup masadan kaçıyorlar. Seküler şaşı bakan tek gözlü materyalist bilim adamları nerede?

Materyalist bakış açısıyla tek gözden bakanların fizik-kimya ölçüleri ile bu mücerret kavramları anlaması ve cevap bulması mümkün değildir.

Zaten kuantum fiziği meselesi zuhur edince maddeci bakış tıkandı.

Mikro işler ve mikro işlemler beden mekanizmasının her yerinde, her hücresinde, bedenin bütün sistemlerinde öyle muazzam bir şekilde kesintisiz işliyor ki, takibinden aciz kalıyoruz. Yeni yeni keşiflerle neler olduğu hakkında fikir sahibi oluyoruz. Bilim dünyası işleyen sistemi daha bütünüyle keşfedip anlayabilmiş değil.

Eseri anlamakta havlu atmış, eser sahibini görememiş bakar kör sözde bilim insanları daha kendilerini tanımlayamamış durumdalar.

İnsan bedeninde maddi mânâda mikro işlemler malum.

Bir de ve esas olarak maddi olmayan mücerret (soyut) mikro iş ve işlemler var.

Niyetten bahsettik. Maddi olmayan, ama hayatın istikametini, yönünü, fiillerin neticesinin kıymetine tesir eden niyet. Mikroişlemden de daha mikro işler.

İnsan dünyada cismiyle, mevcudiyetiyle nokta mesabesinde küçük bir âlem.

Misyonu ve yaratılış gayesiyle halife-i arz. Cisminin küçüklüğüne ile beraber donanımında o kadar küçük hasiyetler, hususiyetler var ki ölçüye gelmez.

İşte bu bir yönüyle küçük başka yönüyle büyük insan mikro işleri ve işlemleriyle çok büyük işler yapabiliyor.

Mesele mikro işlemlerin anlamlı terkibi, entegrasyonu nasıl olabilir?…

Buraya kafa yormak lazım.

Sosyal hadisede, sosyal faaliyet ve hizmetlerde mikro iş ve işlemlerden nasıl büyük işler ortaya koyabiliriz?

Küçük görülen iş ve işlemlerden o kadar büyük işler ve neticeler hasıl olabilir ki hayret edecek boyutta zuhur edebilir.

Bilhassa manevi hizmetlerde küçük görülen nice işler var ki büyük neticelere vesile olabilmektedir. Şifresi halis niyet. İlim irade kudretin kişide tecellisi…

Kafa yormak dert edinmek gerek.

Dertli olmak derdine derman aramak. Sonra derdinin derdine derman olduğunu anlamaktır vesselam….