Atilla Yargıcı

Atilla Yargıcı

Kur’an’ı yakanlara en iyi cevap: Kur’an Tanıtma Kampanyası

İsveç’te Kur’an yakma provokasyonları bitmiyor. Devlet izin veriyor. Polislerin kontrolünde dünyada iki milyar Müslümanın mukaddes kitabı olan Kur’an yakılıyor. Amerika Birleşik Devletleri de bir açıklama yapıyor konuyla ilgili: Kur’an yakmak ifade özgürlüğü.

İfade özgürlüğü konuşma özgürlüğü demektir. Birleşmiş Milletler tarafından İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde ilan edilen, birçok ülke tarafından kabul etilen, bireylerin veya toplulukların fikir ve görüşlerini sansür, yasal yaptırım veya tehdit korkusu olmaksızın ifade etme hakkıdır.

İfade etme hakkı, konuşma hakkı ifadesi kullanılıyor.

Bu nasıl bir anlayışsa, Kur’an yakmayı ifade özgürlüğü olarak İsveç gibi Amerika gibi bazı ülkeler.

Hani bir insan çıkan, ben Kur’an’a inanmıyorum diyebilir. Ateist olduğunu, deist olduğunu, dinsiz olduğunu söyleyebilir. Bu ifade özgürlüğüdür.

Ama başkasının kutsalına hakaret edici cümleler kullanamaz. Başkalarının inancını aşağılayamaz.

Başkalarının dini inançlarıyla alay edemez. Hele de kedisi inanmıyor diye milyarlarca insanın kutsal olarak kabul ettiği Kur’an’ı yakamaz.

Hem de birisi bana söylesin: Kur’an yakmak nasıl ifade özgürlüğü oluyor?

O zaman Avrupa’da camilerimizi kundaklayanlar da ifade özgürlüğünü mü kullanıyor yani?

Özgürlük, insanın kendisine de başkasını da zarar vermemektir. Bir fiil ve davranış, bir söz, bir cümle eğer başkasına ve kendine zarar veriyorsa bu özgürlük değildir.

Şimdi Kur’an yakıyorsun polis koruması altında. Milyarlarca Müslüman bundan rahatsız oluyor. Huzursuz oluyor.

Ha elbette Kur’an yakmanın İslam’a, Müslümanlara, Kur’an’a zerre kadar bir zararı olamaz. Kur’an milyonlarca hafızlar tarafından ezberlenmiştir. Milyarlarca Mushaf var.

Ama bu kötü davranış, Batının çarpık özgürlük anlayışını gösteriyor. Sözüm ona özgürlük kılıfı altında her türlü çirkefi, ahlaksızlığı yapmaktan çekinmeyen bir zihniyet, yine özgürlük adı altında Müslümanların mukaddes kitabına, onu yakarak hakaret ediyor.

Bunun yapanların amacı Kur’an’a saygısızlık yaparak insanların nezdinde Kur’an’ın değerini düşürmek, Kur’an’a ve İslam’a yönelmeyi engellemekse çok yanılıyor.

Çünkü bu çirkin davranışla aslında insanların zihnini Kur’an’a çeviriyor. Birçok insan Kur’an’ı merak etmeye başlıyor. Kur’an’ın tercümelerini okumaya başlıyor. Belki bu sayede Müslüman olanlar bile vardır.

Bunu kötü davranışı sergileyenlerin amacı Müslümanları galeyana getirmekse bunda da yanılıyorlar. Çünkü Müslümanlar sağduyu sahibidir. Nitekim bu çirkin fiillerden sonra Kur’an’a daha çok önem vermeye başlıyorlar, daha çok Kur’an okuyorlar.

Aslında bunları fırsat bilip bütün dünya dillerinde Kur’an’ı tanıtmak gerekir. Bunu da en iyi yapacak olan Diyanet İşleri Başkanlığı’dır. Başkanlık, maddi imkanlarını da kullanarak büyük bir Kur’an tanıtma kampanyası başlatabilir.

Ayrıca yabancı dil bilen kişiler, bunun yayında grup ve cemaatler de Kur’an tanıtma hamlesine destek verebilirler. Bu sayede kim bilir birçok insan Müslüman bile olur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.