Müslüman biri Hristiyan veya Yahudi ya da başka dine mensup biriyle arkadaş olabilir mi?

Kur’an-ı Kerim’de Ehl-i Kitapla dostluğun yasaklanması ne anlama geliyor? İslam’da Müslüman birinin Hristiyan veya Yahudi ya da başka dine mensup biriyle arkadaş dost olması yasak mı? Ya da bunda bir günah var mı?

Abdullah Hakimoğlu - Muhabbet Medya

Ey iman edenler. Yahudileri ve Hristiyanları velî edinmeyin. Zira onlar birbirlerinin velîsidirler. İçinizden onları dost tutanlar onlardandır. Şüphesiz Allah zalimler topluluğuna yol göstermez.

(Maide, 5/51)

Bu ayet bir çok kimse tarafından yanlış yorumlanıyor. Müslümanların her zaman, her şart altında Yahudi ve Hristiyanlarla dost olmasının, onlarla münasebetlerinin yasaklandığını iddia ediyorlar. Halbuki böyle bir yaklaşım Kur’an’ın ruhuna ve peygamber efendimizin tatbikatlarına uymuyor. Burada her şeyden önce veli kelimesi üzerinde durmak istiyorum. Tefsirlerimizde veli, “nasir, sadik, habib” olarak açıklanıyor. Yani, “yardımcı, arkadaş, dost, sevilen kişi”. Buna göre ayete Razi, “Onların yardımını talep etmeyin” manasını vermektedir.

Bu ayetin nüzul sebebi, Yahudi ve Hristiyanları veli edinmenin ne anlama geldiğininin ipuçlarını veriyor:

Benî Kureyza ya da Benî Kaynuka Yahudileri Hz. Peygambere karşı bir savaş durumu aldıkları zaman Ubâde b. Samit (r.a), “Benim bu Yahudilerden pek çok dostum var, fakat ben bunların dostluklarından Allah’a ve resulüne sığınıyor, Allah ve Resulüne dostluk ediyorum” diyor. Meşhur münafık Abdullah b. Übey de, “Ben öyle bir adamım ki felaketlerden korkarım, dostlarımdan vazgeçmem” diyor. Bunun üzerine bu iki ayet iniyor. (İbn-i Kesir, II, 90.)

Bu ayet özellikle savaş zamanlarında Müslümanların Yahudilerle ve Hristiyanlarla dostluklarını kesmelerini istiyor. Yani bir Müslüman toplum Yahudi, Hristiyan ya da başka bir dinden bir toplumla savaş halinde ise, onlarla dost olmaya devam etmek, onlara yardım etmek hesabına geçer. Onları tercih etmek anlamına gelir.

Nüzul sebebinden anlaşıldığına göre, münafıklar savaş da olsa karşı tarafla dostluklarını kesmiyorlar. Bir sonraki ayette, “Kalplerinde hastalık bulunanların, “Bize bir felaket gelmesinden korkuyoruz” diyerek onların arasına koşuştuklarını görürsün” denmesi, münafıkların durumunu anlatıyor. Yani Müslümanlarla Yahudiler savaştıkları zaman, Müslümanların yenilmesi durumunda münafıklar bundan zarar göreceklerini düşünerek Yahudilerle de dostluğu kesmiyorlar. Bu yüzden savaş durumlarında düşmanla işbirliği yapmak, onlarla dost olmak, münafıklık alameti olarak takdim ediliyor.

Barış zamanlarında ise herkesle dost olunabilir. Ama bu dostluk din dostluğu değildir. Bir Müslümanın tahrif edilmiş bir başka dine temayül göstermesi, din bakımından onlara dost olması kesinlikle yasaklanmıştır. Nitekim, “Allah sizi, din hakkında sizinle savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayan kimselere iyilik etmekten, onlara adaletli davranmaktan men etmez.” (Mümtehine, 60/8) ayeti, barış zamanlarında her din mensubuna iyi davranmanın meşru olduğunu ifade ediyor. Yani Müslümanlarla savaşmayan, onları yurtlarından çıkarmayan kimselerle her zaman iyi münasebetler içinde olmak gerekir. Onlara İslam’ın güzelliklerinin gösterilmesi de bu barış zamanlarında olur.

Bugüne geldiğimiz zaman, bu ayet Hristiyan veya Yahudilerin güzel sıfatlarına dost olmayı, onların teknolojilerini almayı yasaklamıyor. Mesela bir Hristiyanın dürüstlüğünü sevmek, çalışkanlığını sevmek, şahsı değil, şahsın güzel olan, Müslüman olan sıfatını sevmektir. Ya da bir kişinin güzel sanatını sevmek, şahsını sevmek değildir. Çünkü bir şahıs zatı için değil, ya sıfatı, ya da sanatı için sevilir. Bu yüzden Müslüman toplumların, Hristiyanlarla ekonomik, teknolojik iş birliği yapmalarında, bu konuda anlaşmalar imzalamalarında bu ayetin hükmüne ters bir durum yoktur. Bilim ve teknoloji insanlığın ortak malıdır. Kimde ve nerede olursa olsun ondan istifade edilir.

www.muhabbetmedya.com

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

KUR’AN-I KERİM Haberleri