Hz. İbrahim’in duasında eksik olan neydi? 3 Maddede Dua ederken nelere dikkat etmeliyiz?

Hz. İbrahim’in duasında eksik olan neydi? 3 Maddede Dua ederken nelere dikkat etmeliyiz?

Kur'anı Kerim'de bahsedilen Hz. İbrahim'in (as) bu duası ve ayette bahsedilen duaya Cenab-ı Allah'ın verdiği cevap; dua ederken nelere dikkat etmeliyiz hususunda güzel bir ders veriyor...

Abdullah Hakimoğlu - Muhabbet Medya

Bakara suresi 126. Ayette Hz. İbrahim’in bir duası şöyle zikredilmektedir:

“İbrahim: ‘Rabbim! Burasını emin bir belde kıl, halkından, Allah’a ve ahiret gününe inananları ürünlerle rızıklandır’ diye dua etmişti. Allah da, ‘inkar edeni de az bir müddet geçindirir, sonra da onu ateşin azabına uğramak zorunda bırakırım, ne kötü bir sonuç’ buyurmuştu.” (Bakara:2/126)

Duaların umumî olması

Bu ayette Hz. İbrahim’in bir duasını ve Cenab-ı Hakk’ın bu duaya verdiği cevabı görüyoruz. Burada peygamberlerde var olan o mükemmel şefkatin izleri var. Hz. İbrahim sadece kendisini ve çölde bıraktığı Hz. Hacer ve Hz. İsmail’i düşünmüyor.

Elbette orada yaşayacak halkın içerisinde kendi çocukları da olacaktı. Bu yüzden duayı umumî yapıyor. Bu da bize gösteriyor ki, Allah’a dua ederken kendimizi düşünmemiz yanında akrabalarımızı, komşularımızı hatta bulunduğumuz bölgede yaşayan bütün insanları da düşünmeli ve dualarımıza katmalıyız.

Güvenlik için duâ

Duada üç önemli husus dikkat çekiyor. Birincisi, içinde yaşanılan beldenin güvenli olması için dua etmek. O halde biz de duamıza güvenlik unsuru katmak zorundayız. Çünkü insanların güven içinde yaşamadığı bir şehir, bir ülke yaşanmaz bir ülkedir.

Eşkıyalığın, terörün, anarşinin, yağmacılığın, hırsızlığın, dolandırıcılığın yaygın olduğu bir şehirde kendimizi manevî bir cehennemin içinde hissederiz. Bu yüzden güvenliği sağlamak için ülke idarecileri elinden geleni yapmaya çalışırken, diğer insanlar da güvenli bir belde için dua etmek durumundadır.

Rızık hususunda duâ

İkinci husus rızık hususunda dua edilmesidir. Her türlü sebze ve meyvenin yetişmesine elverişli olmayan bir belde pahalı bir beldedir ve hiç kimsenin yaşamak istemeyeceği bir beldedir. Rızık, sebzeler, meyveler ve tahıllar Allah’ın elindedir.

İnsana rızkı Allah veriyor. Yağmur da, kar da toprak da hava da hepsi bir vesiledir, perdedir. Onlar cansız, şuursuz güçsüz olduklarından hiçbir şeyi yapamazlar, yaratamazlar. Bu yüzden çiftçiler ekip biçmekle fiilî dualarını yaparlarken bir taraftan da o nimetlerden istifade edecek olan insanlar, dualarının kabul olduğu zamanlarda Allah’a bol rızık duası etmelidirler.

Hz. İbrahim bol rızık için dua etme dersi veriyor. Rızık büyük ölçüde yağmura bağlı olan bir şeydir. Allah yağmuru göndermediği zaman insanlar hiçbir şey yapamazlar. Sadece yapacakları şey, Allah’a dua etmektir. Yüce Allah kendisine her zaman yalvarmamız için rızıkların yetişmesine sebep olan yağmuru güneşin doğup batması gibi bir kurala bağlamamıştır. Bu yüzden yüce Allah’a “Ya Rabbi! Maddî ve manevî rızıklarımıza bereket ihsan eyle; bu belde ahalisine meyve, tahıl ve her türlü yiyeceklerden bol rızık ver” diye dua etmeliyiz.

Sadece inananlar için rızık istemek ne derece doğru?

Ayette geçen üçüncü nokta ise, Hz. İbrahim’in, bu rızkı inananlar için istemesidir. Cenab-ı Hak bu düşüncenin doğru olmadığını veciz bir ifadeyle anlatıyor. Çünkü Allah Rahman ve Rezzak isimlerinin tecellisiyle rızkı inanan-inanmayan bütün insanlara gönderiyor. İnanmayanlara rızık vermemiş olsaydı, onlar kendilerine bir ayrımcılık yapıldığını anlayacaklar ve hemen imana geleceklerdi. Bu durumda imtihan sırrı bozulmuş olacaktı. Bu yüzden merhametli Rabbimiz yarattığı bütün mahlukatı sevdiği için bu dünyada rızık bakımından bir ayrımcılık yapmıyor. Güneşin ısı ve ışığından, inanmayan da inanan gibi istifade ediyor. Sudan istifade ediyor. Havadan istifade ediyor. Bu sayede insan kendisine verilen nimetlerin farkına varabiliyor ve onları göndereni tanımayı, onu sevmeyi düşünebiliyor.

Cenab-ı Hak maddî ve manevî rızıklarımıza bereket ihsan etsin, dünyada ve ahirette iyilikler versin, dünyada helal ve bol rızık versin, bu rızka da daimî olarak şükretmeyi nasip etsin. Amin.

www.muhabbetmedya.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.