Bunu yapmak, gönül inciten sadakadan daha hayırlıdır

Bunu yapmak, gönül inciten sadakadan daha hayırlıdır

Allah insanların kimisini fakir kimisini de zengin olarak yaratmıştır. Zengin olan fakir olana zekat ve sadaka verecektir. Zekat farzdır. Ama sadaka nafiledir. Bu ayette özellikle sadakadan bahsediliyor. Gönül inciten bir sadaka vermekten daha iyisi...

Abdullah Hakimoğlu - Muhabbet Medya

“Güzel bir söz ve hoş görmek peşinden başa kakılan gönül inciten sadakadan daha hayırlıdır.”
(Bakara,2/263)

Allah insanların kimisini fakir kimisini de zengin olarak yaratmıştır. Zengin olan fakir olana zekat ve sadaka verecektir. Zekat farzdır. Ama sadaka nafiledir. Burada özellikle sadakadan bahsediliyor. Bundan önceki ayet, mallarını Allah yolunda hayra verip sonra başa kakmayan, alanların gönlünü kırmayan kimselerin Allah katında kendilerine has mükafatları olduğu bildiriliyor. Bu ayet malının büyük bir kısmını gözünü kırpmadan ve üstelik başa kakmadan hayır yolunda sarf eden Hz. Osman ve Hz. Abdurrahman hakkında nazil olmuştur. Hz. Osman yüklü miktarda malını Allah yolunda sarf edince peygamberimiz (s.a.v) “Allah’ım ben ondan razı oldum, sen de razı ol” diye dua etmiştir. Çünkü bunlar verdiklerini gönül hoşluğu için vermişlerdir.

Zenginlerden yardım isteyen insanlar, ya kendi ihtiyaçları için, ya da Kur’an ve iman hizmetleri için istiyor. Hangi sebeple olursa olsun, isteyen insanı hor görmemek gerekir. Kimileri böyle insanlara hakaret ediyor. Halbuki hayır hasenat yapıp yapmamak insanın elindedir. Hayır yapıp arkasından bir sürü eziyet edici laf söylemek yerine, o malı hiç vermeyip güzel bir söylemek ondan daha hayırlıdır. Fakir ve yoksul kişi, kalbi kırık bir insandır. Zaten utana sıkıla ihtiyacını arz eder. Ya da siz o gönlü kırık insanı bulur yanına gidersiniz. Hangi durumda olursa olsun, onu incitecek bir söz söylememek gerekir. Tam aksine onun gönlünü alıcı şeyler söylemek icap eder. Çünkü malı vermekle o insana bir iyilik yapıyorsunuz, ama başa kakmakla, onun gönlünü kırmakla ona zarar vermiş oluyorsunuz. Bu da iyiliği ortadan kaldırmış oluyor. Nitekim bir sonraki ayet de bu konuyla ilgilidir:

“Ey iman edenler. Malını gösteriş için hayra veren, gerçekte Allah’a ve ahiret gününe inanmayan kimseler gibi başa kakmak ve eziyet etmek suretiyle yaptığınız hayırları iptal etmeyiniz. Böylesinin durumu, üzerinde biraz toprak bulunan kayaya benzer. Sağanak yağan bir yağmur isabet eder ve onu sert kaya haline getiriverir. Toprağı gider, kaya kalır. Yaptıkları bu şekilde Allah için yapmayanlar, kazandıklarından hiçbir şeyi tutmaya muktedir olamazlar. Allah nankör kimselere doğru yolu göstermez.”
(Bakara, 2/264)

Burada başa kakmak ve eziyet vermek suretiyle yapılan hayırların hiçbir sevabının olmayacağı çok güzel bir temsil ile anlatılıyor. O halde hayır hasenat yaparken, fakir ve yoksul kişiyi incitecek laflar etmeyelim. Eğer edeceksek, güzel bir sözün öyle bir sadakadan daha hayırlı olduğunu düşünelim. Ve hiç olmazsa güzel bir söz söyleyelim. O kişiye zarar vermeden mutlu edelim.

www.muhabbetmedya.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.