Allah’tan sadece dünyalık isteyenlerin durumu nedir?

Allah’tan sadece dünyalık isteyenlerin durumu nedir?

Etrafımızdaki insanlardan bir kısmının sadece dünya malı, mülkü, mevki için dua ettiğini ve çabaladığını görürüz. Allah insana neyi isterse onu verir. Ayette sadece dünya hayatı için Allah'tan talebi olanların ahirette bir nasipleri olmadığını bildiriyor

Abdullah Hakimoğlu - Muhabbet Medya

İnsanlardan öyleleri var ki, “Ey Rabbimiz bize dünyada ver” derler. Böyle isteyenlerin ahiretten hiç nasipleri yoktur. Onlardan bir kısmı da “Ey Rabbimiz. Bize dünyada da iyilik, ahirette te iyilik ver. Bizi ateş azasından koru” derler.
(Bakara:2/200-201)

İnsan çok aceleci olarak yaratılmıştır. Bir şeyi hemen elde etmeyi sever. Peşin bir gramlık bir lezzeti, ileride alacağı bir ton lezzete tercih eder. Bu yüzden bir ayet-i kerimede insanların, dünya hayatını ahirete tercih ettikleri bildirilir. Bu yüzden etrafımızdaki insanlardan bir kısmının sadece dünya malı, mülkü, mevki için dua ettiğini ve çabaladığını görürüz. Allah insana neyi isterse onu verir. Ayette sadece dünya hayatı için Allah'tan talepte bulunanların ahirette bir nasipleri olmadığını bildiriyor.

Kur’an sadece fani dünya için dua etmenin doğru olmadığını söylüyor ve doğu talebin nasıl olacağını da gösteriyor. Bu talepte sadece ahiret yok. Ahiretin yanında dünya da var. Hatta dünya daha önce talep ediliyor. Çünkü insanın yaşadığı dünya ile ilişkisi öncelik taşıyor. Bu ayete göre Kur’an’ın bu insanın taleplerine realist yaklaştığını görüyoruz. Buna göre insan, “Ya Rabbi bize dünya da hasene ver, ahirette de hasene ver”(Bakara, 2/201) diye dua etmeli. Yani dünyada da, ahirette de iyilikler istemeli.

Burada dünyanın öne alınması, insanın geçici de olsa da bu dünyada yaşadığı gerçeğinden hareket edildiğini gösteriyor. İnsan bu dünyada yaşıyor. Ve Allah’a muhatap olmuş bir varlık. İslam dini bu varlığın dünyevî ve uhrevî isteklerini dengede tutuyor. Şu anda dünyada yaşadığımız için dünyaya da öncelik veriyor. Ama bu talepte sadece dünyaya bağlanmak yok. Ahiret için de çalışmak var. Çünkü sadece kavlî dua ile buna erişmek mümkün değil. Dua insanın iyilik yapmasına, Allah’ın istediği bir kul olmasına sebep olur. İnsanın iyiliği olan eğilimi kuvvetlendirir. Rivayetlere göre peygamberimizin (s.a.v) en fazla yaptığı dualarının başında bu dua ayeti geliyormuş.

Bu ayette “hasene” tabirinden ne kastedildiği bildirilmemiştir. Bununla insanın gönlünden geçen her meşru isteğin kastedilmesi mümkündür. Nitekim tefsirlerimizde “Ya Rabbi bize dünyada iyilik ver” ayeti şu şekillerde açıklanıyor: Sağlık, afiyet, salih bir eş, geniş rızık, faydalı ilim, amel-i salih, güzel bir binek, iyi dostlar, hayırlı evlatlar vs. “Ya Rabbi bize ahirette de hasene ver” ayetindeki “hasene ise, “Cennete girmek, arasattaki büyük korkudan emin olmak, Allah huzurunda hesabın kolay olması” şeklinde açıklanıyor.

Diğer taraftan ateşten korunmanın gereklerini de bu dünyada yapmak gerekiyor. Bunlar da Allah’ın haram kıldığı şeylerden kaçınmak, emrettiği şeyleri de yapmaktır. Şükreden bir kalbe, zikreden bir dile ve sabreden bir bedene sahip olmak dünyada haseneye kavuşmaktır. Ahiretteki hasene de ateş azabından korunmaktır.

www.muhabbetmedya.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.