Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! O sadece, onların işini bir güne erteliyor ki, o gün gözler dehşetten dışarı fırlamış; Başları yukarıya kalkık, bakışları bir noktaya sabitlenmiş, zihinleri bomboş kalmış olarak toplanma yerine koşarlar.

İbrahim suresi / 42-43

Bediüzzaman Hazretleri der ki;

Zalim izzetinde, mazlum zilletinde kalıp buradan göçüp gidiyorlar. Demek bir mahkeme-i kübrâya bırakılıyor.

Bugünlerde otuz küsur gündür Filistin’de yaşanan soykırım haberlerini izlerken içimden hep iyi ki Mahkeme-i Kübra var diyorum. Her Müslüman gibi aczimden utanarak dualara sığınıyorum. İçimiz dışımız İsrail malı olmuş, arınmaya çalışırken, elimi attığım her şeyde onlara ait bir iz görmek canımı yakıyor. Ağlıyorum, kahroluyorum, gelecekte daha nerelere elleri uzanıp, daha ne kadar kan dökecekler diye korkuyorum. Biliyorum susmamak gerek, biliyorum harekete geçmek gerek, biliyorum tarafımızı belli etmemiz gerek, tıpkı Sezai Karakoç’un dediği gibi;

Kardeşiz demek yetmez.
Hâbil misin yoksa Kâbil mi?
Onu netleştirmek lazım!

Hz. İbrahim’i (as) nemrut ateşe attığında, yılan ağzına aldığı kuru bir dalı ateşe atmak için, en kıvrak haliyle yerde sürünürken, nereye gidiyorsun? O ateş seni yakar! diyenlere, olsun safım belli olsun, demiş; aynen karıncanın dediği gibi; Ben de biliyorum yalnız başıma yangını söndüremeyeceğimi, ama hangi tarafta olduğum belli olsun.

Elbette tarafımız belli, duamız belli, kınayışlarımız, yürüyüşlerimiz, boykotlarımız belli, peki yeter mi?

Yetmez, 22 Mart 2004 yılında, Gazze’de doktor Abdülaziz El Rantisi ile birlikte Filistin'in bağımsızlığı için mücadele veren Hamas'ın kurucusu, İsrail'in düzenlediği bir helikopter saldırısında yoldan geçen birçok sivil ile beraber öldürülmüş olan şehit Şeyh Ahmet Yasin’in bütün inanlara yazdığı mektubu okuduğumdan beri hiçbir hareketimiz yetmez diye düşünüyorum.

ŞEHİT ŞEYH AHMET YASİN'İN ÜMMETE MEKTUBU

ALLAH'IM! Ümmetin suskunluğunu Sana şikayet ediyorum.
Siz ey müslümanlar! Suskun ve aciz, helak olmuş ölüler!
Hala kalpleriniz sızlamıyor mu, başımıza gelen bu acı felaketler karşısında, bir halk yok mu? Hiç mi kimse yok? Allah için ve ümmetin namusu için kızacak?
Şerefli direnişçilerken, bizleri katil teröristler olarak ilan edenlere karşı duracak!
BU ÜMMET UTANMAZ MI, ŞEREFİ ÇİĞNENİRKEN?
Yakında bizim büyük ölümlerimizi duyacaksınız, o zaman alınlarımıza şu yazacak:
BİZLER DİRENDİK! İLERİ ATILDIK VE KAÇMADIK!
Ve bizimle birlikte çocuklarımız, kadınlarımız, yaşlılarımız ve gençlerimiz ölecek!
Onları, bu suspus ve bön ümmete yakıt yapacağız!
Bizden, teslim olmamızı ve beyaz bayrak dikmemizi beklemeyin! Çünkü biz, bunu yapsak da öleceğimizi biliyoruz.
BIRAKIN SAVAŞÇI ONURUYLA ÖLELİM!
Dilerseniz bizimle olun, elinizden geldiğince, öcümüzü sizden her biri boynuna taksın!
Dilerseniz bize acıyarak ölümümüzü izleyin!
Temennimiz, Allah'ın, emaneti savlayan herkesten kısas almasıdır!

UMARIZ BİZİM ALEYHİMİZE OLMAZSINIZ!
ALLAH AŞKINA, BARİ ALEYHİMİZE OLMAYIN!
Ey ümmetin liderleri, ey ümmetin halkları!
Allah'ım!
Sana şikayette bulunuyorum. Gücümün azlığını, imkanımın yetersizliğini ve insanlara karşı zaafımı sana şikayet ediyorum.
Sen mustazafların Rabbisin.
Sen bizim Rabbimizsin.
Bizi kime bırakıyorsun? Bize cehennem olacak uzaklara mı? Veya düşmana mı?
Allah'ım! Akıtılan kanlar, dokunulan ırzlar, çiğnenen hürmetler, yetim bırakılan çocuklar, oğlunu yitirmiş anneler, dul kalmış kadınlar, yıkılmış evler ve ifsat edilmiş ekinler aşkına sana şikayette bulunuyorum.
Sana şikayette bulunuyorum! Gücümüz dağıldı. Birliğimiz bozuldu. Yollarımız ayrıldı.
Hakkımızın zaafını ve ümmetimizin bize yardım edip, düşmanı yenmedeki aczini sana şikayet ediyoruz.

Topraklarımızı işgal edenlerin hesabını biz soracağız, bu işgale ve zulme sessiz kalanların hesabını da Allah soracak.

Dualarımız çok önemli mutlaka, ama ömrü, iman ve küfür cephesinde maddi manevi mücadele ile geçmiş olan Bediüzzaman hazretleri boykot kavramını ‘harb-i iktisadi’ olarak tanımlar ve ekonomik savaşı; hayatı boyunca memleketimin maddi ve manevi mamulatını giyiyorum, diyerek desteklemiştir.

Biz dahi lütfen ama lütfen ısrarla boykota devam edelim İnşaallah. Rabbim hepinizden, hepimizden razı olsun.