Derya Atalay: Yitik Bir Zamanda Yaşıyoruz…

Derya Atalay: Yitik Bir Zamanda Yaşıyoruz…

Yazar Derya Atalay ile kısa süre önce çıkan Yitik Zaman Sözleri, Lokman Suresi Işığında Oğullarıma Nasihatler ve Ayşe ile Neşe (Ahlâk, İman, İbadet Hikâyeleri) kitapları üzerine konuştuk.

Muhabbet Medya: Uzun bir bekleyişin ardından kısa aralıklarla 3 kitabınızla okurlarınızı selamladınız. Okurlar sizi sosyal medyadan tanıyor. Ama yine de kısaca bize kendinizden bahseder misiniz?

Derya Atalay: 1985 Ankara doğumluyum. 2001 yılında Akçaabat İmam Hatip Lisesi’ni 2008 yılında Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdim. 2010-2017 yılları arasında Eskişehir ve Ankara’da vaizlik yaptım. 2020’den bu yana, hayalim olan kitap yazma çalışmalarıyla uğraşıyorum.

YAZILARIMA RENGİNİ VEREN BİRİNCİ KİŞİ BEDİÜZZAMAN

Muhabbet Medya: Ne zamandan beri yazıyorsunuz? Etkilendiğiniz yazarlar kimler?

Derya Atalay: Ortaokuldan bu yana yazı yazıyorum. Birçok yazardan etkilenmekle beraber yazılarıma rengini veren birinci kişi Bediüzzaman. 2004 yılında üniversite döneminde Risale-i Nur’u tanıdıktan sonra bakış açım çok değişti. Bu yazılarıma da yansıdı.

Muhabbet Medya: İlk kitabınız Yitik Zaman Sözleri Kitapyurdu Yayınlarından yayımlandı. Ahir zamanda yaşıyoruz. Sözün gücü her geçen gün azalıyor. Yazı yitti, yazar kaldı. Yitik Zaman Sözleri kitabınız böyle bir dönemde yayımlandı. Sizi bu kitabı yazmaya sevk eden şey neydi?

Derya Atalay: Kitap, bir musibet zamanı yazıldı. Sevdikleriyle geçireceği zamanı kaybetmiş bir elden. Ağlayan, inleyen, niyazlarda bulunan bir dilden. Hiç hesapta olmayan, dünya dursa akla gelmeyecek türden hadiseler yaşayan bir gönülden. Bu kitap, böyle bir zamanı değerlendirebilmek ve yaşananları tarihe not düşmek niyetiyle kaleme alındı.

Muhabbet Medya: Kitabınız 273 sayfa ve üç bölümden oluşuyor. Bu bölümlendirmeden hareketle içerik hakkında bize neler söylersiniz?

Derya Atalay: Üç bölümden oluşuyor kitap: “Bir Ayet, Bir Tefekkür”, “Kendime Notlar” ve “Yakarışlarım”. “Bir Ayet, Bir Tefekkür” dünya ve ahiretimizi kurtarmak ve içinde bulunduğum musibet zamanında gölgesine sığınacağım ayetleri kendi dünyamda damıtarak kendime (kendim gibilere) bir şifa olsun diye yazdıklarım. “Kendime Notlar” içimde sarmaşık gibi dolaşmış duygularımı ve bu duyguları aynıyla yaşayan canları bir nebze rahatlatabilmek için yazdığım satırlarım. “Yakarışlarım” darda da refahta da yönelecek tek makam Rabbi Rahim’e yalvarmalarım ve dualarım…

Muhabbet Medya: Günümüz insanı kendini yalnız hissediyor. Konuşacak, kendini anlayacak birilerini istiyor. Bulamayınca kendine, insanlara hatta Rabbine küsüyor. Bazıları insanların beklentilerini karşılamadığını fark edince Allah ile konuşmak istiyor ve dualara duruyor. Siz de kitabın 3. Bölümüne “Yakarışlarım” başlığını koymuşsunuz. Dua ve yakarış insan hayatında niçin önemli?

Derya Atalay: Dua insanın acziyetinin farkına varıp kuvvetinin ve kudretinin yetişemediği yerlerde Rabbini o meseleye dâhil ve davet etmektir. Allah’la kul irtibatının en önemli mihengi acziyet ve fakriyeti Rabbe göstermektir. Modern zaman insanının “Ben bana yeterim” sanısı, aczini ve fakrını izale edemez. Bilakis enaniyet ve yeterlilik hissi insanı ancak yalnızlaştırır ve Rabbiyle olan irtibatını zedeler. Bu sebeple Rabbe yalvarıp yakarma bir ihtiyaç, bir mutluluk hali ve kişinin kulluğunun zirvesidir. Biz de gönlümüze gelen yakarışlarımızı bu sebeplerle kaleme almaya gayret ettik.

AHİR ZAMANDA KADININ AĞIR İMTİHANINI İLK FARKEDENLERDEN BİRİ BEDİÜZZAMAN

Muhabbet Medya: Ahir zamanda (modern zamanlarda) kadın olmak zor. Siz de kitabınızda Hz. Hatice, Hz. Hacer, Hz. Meryem gibi saliha kadınlara göndermede bulunuyorsunuz. Günümüzde kadın niçin bu kadar öne çıktı?

Derya Atalay: Günümüzde kadınlar ve gençler en ağır imtihana tabi tutulan gruplar. Bunu ilk fark edenlerden birisi de Bediüzzaman. Öyle ki Gençlik Rehberi, Hanımlar Rehberi ve Tesettür Risalesi gibi kitaplar yazma ihtiyacı hissetmiş. Tarih boyunca rehber olarak bildiğimiz kadınların hayatlarını öğrenip, onlardan beslenebilmek, bir Hatice, bir Hâcer, bir Meryem nasıl olunurun cevabını verebilmek adına oldukça önemlidir. Onların hususen bir anne olarak çocuklarıyla, bir eş olarak eşleriyle ilişkisini incelemek ve hayatımıza tatbik etmek birçok sorumuza cevap ve o büyük kadınlar misali bir hayat yaşamamıza vesile olacaktır.

Muhabbet Medya: Üç kitabınız da rehber kitap niteliğinde. Risale-i Nur’dan beslenen bir yazar olarak Gençlik ve Hanımlar Rehberi bağlamında günümüz insanına ne söylemek istersiniz?

Derya Atalay: Gençler ve kadınlar… Ailenin temelini oluşturan, toplumu şekillendiren, yarınların mimarları olan kişilerdir. Bu grupların her bakımdan sağlam ve istikrarlı olması dünyayı da karar kıldıracak ve daha yaşanılabilir bir hale gelmesini sağlayacaktır. Ama ne yazık ki, her doğrunun düşmanı, güzelliklerin katledicileri olduğu gibi gençlerin ve kadınların da ruh dünyalarını ifsad edecek mecralar bulunmaktadır. Bunlardan korunmak adına nefsimizi ve neslimizi iyiye, doğruya, güzele yönlendirmek şiarımız olmalıdır. Bunun için manevi mihmandarlarımızı bulup onların tavsiyelerini ve telkinlerini dinlemeli ve onları baş tacı etmeliyiz.

Muhabbet Medya: İkinci kitabınız Lokman Suresi Işığında Oğullarıma Nasihatler, Hicbişey Yayınlarından çıktı. Kitap bizi şaşırttı. İlk defa bu içerikte bir kitapla karşı karşıyayız. Sizi bu kitabı yazmaya sevk eden şey neydi?

Derya Atalay: Dünyanın sonuna doğru yaklaşırken, takdir-i İlahi ile bu zamana misafir olmuşuz. Öyle karanlık öyle aydınlık, öyle zalim öyle müşfik, öyle kaçınılası öyle sevilesi bir zaman. Nazarlarımız bize hangi yönü gösteriyorsa öyle. İnsan henüz taze misafirken alışmaya çalışıyor hem zamana hem dünyaya. Alıştıktan sonra buralı oluyoruz artık, dünyalı. Sonra misafirin misafirleri geliyor. Evlatlar… Sonra evlatlara öğretiliyor dünyalı olmak. Güzel bir hayatları olsun, mutlu olsunlar diye doğumundan büyütülmesine, tahsilinden evlendirilmesine kadar her safhada refakat ediliyor. Peki ya sonra? Hakiki ve ebedi hayatımız olan ahiretimiz adına çocuklarımız namına neler yapıyoruz? Dünya hayatı bir yönüyle çok kısa, bir yönüyle çok uzun ama gayretler üstü bir performans gösterilmesi gerektiği kesin bir satıhtır. Bu performans ve çaba dünyayı güzelleştirecek ve dolayısıyla öte dünyayı güzelliğinden nasiplendirecektir. Bunun için sorumluluk biz evvel dünyalı olan ebeveynlerdedir.

Ben henüz yaşları küçük olan evlatlarım için bir yol kitabı hazırlamaya karar verdim. Bunun için Allah’ın Kitabı bana rehber oldu. Kur’an-ı Hakîm’de Lokman Hakîm’in evladına öğütleri benim yolumu açtı. Genel olarak Lokman suresini çalışarak ben de evlatlarıma nasihatlerden oluşan yazılar kaleme aldım. Hem imanî hem amelî ama illaki ahlakî düsturları barındıran, kafa karışıklıklarında, ne yapacağını bilmezlik hallerinde veya sıradan zamanlarda evlatlarıma kılavuzluk yapacak bir eser oldu.

Muhabbet Medya: Kitapta genel olarak nelerden bahsediliyor?

Derya Atalay: Kitap 115 sayfa ve nasihat niteliğinde 33 yazıdan oluşuyor. Kitapta öncelikle Lokman Suresinin meali yer alıyor. Lokman Suresi ışığında 33 konudan bahsediliyor. Bu konulardan bahsederken evvela konuyla ilgili ayet ve hadisler zikrediliyor. Bu ayet ve hadislerden gönül aynamıza yansıyan güzellikler anlatılıyor. Daha sonra bu konu doğrultusunda evlatlara nasihatler veriliyor. Akabinde ise çocuklarımıza dua edilerek konu bitiriliyor.

Muhabbet Medya: Yitik Zaman Sözleri 3 bölümden oluşuyor. Her bölümde 33 olmak üzere toplam 99 yazı var. Lokman Suresi Işığında Oğullarıma Nasihatler kitabı ise 33 yazıdan (nasihatten) oluşuyor. 33 ve 99 rakamları okuyucuda ilk elden tesbih tanelerini hatırlatıyor. Yazar fikir ve zikri birlikte yapmış gibi. Bu bölümlendirmenin özel bir anlamı var mıydı?

Derya Atalay: Bir mümin için imandan sonraki en önemli konu namazdır. Farz namazlarımızın en önemli tamamlayıcısı ise tesbihattır. Rasulullah’ın tavsiyesiyle yaptığımız tesbihatın ise sayısı 33’tür. Her kapının bir anahtarı vardır. Demek ki bizim kapalı kapılarımızın anahtarı bu 33 sırrıyla açılacaktır. Bu ve bunun gibi bir takım düşüncelerle bölümlerin 33 taneden müteşekkil olmasını uygun buldum. Rabbimin bu yazıları benden bir zikir olarak kabul etmesi duasıyla…

ANNENİN EVLADINA VERECEĞİ EN GÜZEL ÖĞÜT

derya-atalay-2-001.jpg

Muhabbet Medya: Lokman Suresi Işığında Oğullarıma Nasihatler ve Yitik Zaman Sözleri kitaplarınızda genelde makaleye ayet ve hadisle başlanmış. Bunun özel bir anlamı var mı?

Derya Atalay: Kitaplarıma usul, üslup ve esas olarak rengini veren yazar Bediüzzaman. Bediüzzaman da çoğu kere yazılarına ayetlerle ve hadislerle başlamış. Ben eserlerimi ayet ve hadislerden bağımsız düşünemiyorum. Yitik Zaman Sözleri, yitirilmiş bir zamandan bahsederken, bu zamanı nitelikli ve kurtarılmış bir zaman yapmak ancak ayetlerle ve ayetlerin içinde saklı hakikatlerle olabilirdi. Özellikle sabır ayetleriyle… Bununla birlikte bir annenin evladına vereceği en güzel öğüdü Allah’ın kitabında bulunabilirdi ve bilge bir zatın öğütlerinden ilham alınabilirdi. Nitekim de öyle oldu. Yaş ve kuru ne varsa Allah’ın kitabında mevcuttur. Aradığımız bütün soruların cevabı Allah’ın kitabında mevcuttur. Bu Kitap, bizim ufkumuzu açacak, nurlu ışıklı yollara bizi ulaştıracaktır. Bu sebeple Allah’ın kitabından ve kelamından azami derecede istifade etmek gerekmektedir.

Muhabbet Medya: Üçüncü kitabınız Ayşe ile Neşe çocuk kitabı. Biraz da bu kitaptan bahseder misiniz?

Derya Atalay: Ben bir hayal kurdum: Ahlaki değerleri, iman esaslarını, ibadetleri yavrulara anlatmak, daha da ötesi sevdirmek. Kendi çocuklarıma anlattığım hikayeleri bütün yavrulara ulaştırmak. Hayallerim çoktu... Birer müstakil hikâye şeklinde olsun. Rengarenk olsun vs. Ama bunlara şartlar elvermedi. Sevdiğim bir dostum, "Şu an imkanların neye yetiyorsa, elinden ne geliyorsa onu yap." diyerek bana rehber oldu. Ben de böyle bir zamanda yapabileceğimin en iyisini yapmaya gayret ettim. Rabbim kabul buyursun. Bu hikâyeler vesilesiyle bir çocuğun gönlünde bir kıvılcım dahi çaktırsam kendimi dünyanın en şanslı insanı addedeceğim.

Muhabbet Medya: Kitabınızda bahsettiğiniz Ayşe ile Neşe nasıl çocuklar?

Derya Atalay: İyiyi ve güzeli seven, bizden, bizim içimizden birileri Ayşe ile Neşe... İyilik yapıp iyilik bulurlar. Zor gelse de doğruyu konuşurlar. Şükür sebeplerini arayıp bulurlar. Alçakgönüllü davranırlar. Birbirlerini bağışlarlar. Kaynakları boşa kullanmazlar, tasarruf yaparlar. Kiri, pisi sevmezler; hep temiz olurlar. Söz verince sözünde dururlar. Nezaketi, zarafeti yaşarlar. Gayret edip, çalışırlar.

derya-atalay-3.jpgİman eden, inanan, Allah’ın mümin kullarıdır Ayşe ile Neşe... Allah’ı bilip tanırlar. Meleklerle birlikte olup, selamlaşırlar. Kutsal kitapları okuyup sayarlar. Peygamberlere saygı duyarlar. Ahiret için hazırlanırlar. Kaderi düşünüp anlarlar.

İbadet eden, görevlerini yerine getiren, Allah’a teşekkürü bir borç bilen iyi insanlardır Ayşe ile Neşe... Abdest alıp, güvende olurlar. Namazlarını dosdoğru kılarlar. Zekât verip, sahip olduklarını paylaşırlar. Hac ve umre yapıp, Allah’ın evine varırlar. Dualar edip, Allah’ı anarlar.

Muhabbet Medya: Okurlar kitaplarınızı nereden temin edebilir?

Derya Atalay: İnternet üzerinden temin edilebilir. Bize ulaşırlarsa biz de iletebiliriz.

https://www.kitapyurdu.com/kitap/ayse-ve-nese-amp-ahlak-iman-ibadet-hikayeleri/631838.html&publisher_id=10964

instagram: https://www.instagram.com/_derya_atalay_/
e-posta: [email protected]

muhabbetmedya.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.