Yanıyor şehir unut serakı
Kör bir rotadır gençlikte heva
Nemlidir bellek asra armağan
Çiskin ve kızgın bir kara bulut
Çıkar temmuzun sıcağına dek
Okyanus cepte avuçta ateş
Havaya muhtaç şahdamar kaynar
Sırtında odun elinde çıra
Kor ortasında ıslak bir çocuk

Su gibi ülfet yargına bakmak
Söyleme neden dudaklar suskun
Vahdeti arar savcıyla bebek
Dağlar tebessüm denizler fıkra
Ergen olamaz gülmeyen gamzen
Sen neden çektin alnı göğsümden
Niyedir sorsam ağlarsın hemen
Gençliğim bilmem eriyor ömrün
Çehrende bir toz eğilip öpsem

Dilimiz ebkem ruhumuz sakıt
Taframız bencil turfanda gibi
Nelerimiz var raflarda şimdi
Eğlence olmuş en ucuz yakıt
Sırayla gelen dizilerimiz
Yüzünde sürur kayboldu izi
Her şeyimizi aldı tefrika
Bir kışa sığmaz kırkım ayları
Köz gibi yaktı hep içimizi