Hümeyra Yıldız Dülek
En Çok Sevgiye İhtiyacımız Var!
Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuşlardır:
"Allah, arz ve semayı yarattığı gün, yüz rahmet yarattı. Her bir rahmet göklerle yer arasını dolduracak kadardır. Ondan yeryüzüne tek bir rahmet indirmiştir. İşte anne, yavrusuna bununla şefkat eder. Vahşi hayvanlar ve kuşlar birbirlerine bununla merhamet ederler. Kıyamet günü geldiği vakit Allah, rahmetine bunu da ilave ederek (tekrar yüze) tamamlayacaktır. "
Müslim, Tevbe 21, (2753)
Japon mimarlardan biri evini baştan aşağı yeniliyordu. Tamirat esnasında söktüğü kapılardan birinin duvarla irtibatlı bölümünün iç kısımda, iki tahta arasında sıkışıp kalmış bir kertenkele gördü. Biraz daha dikkatle bakınca, şaşkınlıkla kertenkelenin canlı olduğunu fark etti
Onu oradan kurtarmaya çalışırken bu kez kertenkelenin bir ayağından duvara çivilenmiş olduğunu fark etti.
On yıl önce yapılan eve kapısı takılırken dışardan çakılan bir çivi, o an kapıyla duvar arasında bulunan kertenkelenin ayağına isabet etmiş olmalı, diye düşündü Japon mimar.
Peki nasıl olmuştu da bu kertenkele, bir santim bile kıpırdayamadığı bu karanlık duvar boşluğunda on yıldır canlı kalmayı başarmıştı?
Mimar, tamirat işlerini bir kenara bırakarak kertenkeleyi izlemeye başladı. Çünkü; bu kertenkelenin sadece havayla beslenemeyeceğine göre, bunca yıl yaşamını nasıl sürdürebildiğini merak ediyordu.
Bir süre sonra duvar boşluğunda bir hareket olur, Japon mimar, nereden çıktığını fark edemediği başka bir kertenkelenin geldiğini görür. Gelen kertenkele, yerinden kıpırdamayacak halde olan kertenkeleye ağzıyla yiyecek taşıyordur. Bu kertenkele diğerinin belki annesi, belki eşi, belki de arkadaşıydı; Kim bilir? Bilemeyiz elbet! Bilebildiğimiz bu iki hayvan arasındaki sevginin büyüklüğü, sevginin gücü, güzelliği! Bıkıp usanmadan bir çivi yüzünden orada tutsak kalmış kertenkeleyi yaşatabilmek, hayatta tutabilmek adına, her gün yiyecek taşıması.
İnanılmaz bir sabır örneği aslında. Sadece sabır değil, büyük bir merhamet, şefkat, bir hastayı iyileştirme umudu.
Aslında merhamet, şefkat, acıma duygusu, hoşgörü en çokta insana yakışmaz mı? yakışır elbet. Lakin;
Aya uzanmak, yıldızların elini tutmak, bir buluta binip güneşin gözüne parmağımızı sokmak kadar imkansızlaştı sanırım; safiyane, samimi duygularla insanların birbirini sevmesi. İşte tamda bu yüzden, hayvanlardan öğrenecek çok şeyimiz var diye düşünüyorum. Çünkü, hırs ve her şeye sahip olma duygusu sanırım duygularımızın yozlaşmasına sebep oldu. Selamlar, sabahlar hep menfaat üzere katmerleşti ve mutsuzluk arttı.
Rabbim, Rahim ve Vedüd esmalarıyla yüreklerimizi ısıtsın ve bizlere merhametli olabilmeyi ikram etsin.
Vicdan ve merhameti kalbimizden, sabrı ve şükrü dilimizden, sağlığı ve sıhhati bedenimizden, hayırlı olan her ne varsa bizden ve sevdiklerimizden eksik etmesin Cenab-ı Hak. Amin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.