Yiğitlerin sesidir kulağıma çalınan,
Parlar alınlarında şehametin nişanı,
İşte bunlardır durmadan şehadete koşan.
Daima dik duran, düstur edinen Kur’an’ı,
Her bir adımında yere bastırır düşmanı.

Durma daim ilerle, bu İslam’ın yoludur.
Bu dünya meydanında herkes birer yolcudur.
Allah’ın ipine sarılan cennet onun yurdudur.
Elbette galebe edecek, Allah’ın hâk sözüdür.

Dönmez sözünden haşa bu kainatın Rabb’i!
Hakikatte cennetle tebdil edecek yaşanan bu dehşeti,
Sanma ki habersizdir böyle bırakır bu vahşeti,
Zamanı geldiğinde başlarına yıkacak en büyük kıyameti.
Ya Rab! Kaldır üzerimizden ruha sinmiş gafleti,
Zaman, imanı kurtarma zamanıdır gider bizden bu ataleti.
Çünkü budur insanlığın en büyük hasareti.

Dünya tek geçimlik ,değersiz bir yer imiş,
Ahiret ise daima durulacak Dar-ül Karar imiş.
Ömür sermayesi pek az lüzumlu işler pek çok.
İmanla dolup taşan insanlıktan eser yok.
Haydi durma ilerle!
Sen yürü, sen koş gerilmiş bir ok gibi,
O zaman İslâmiyet’le şakır âlemin andelibi.
Hariçte yaşananlar dağlamasın kalbini,
Yoksa dağıtır aklını, fikrini ve âlemini
Pervasızca yürü ki korksun zalimler görünce bu halini.
Zaman düşmek değil, dirilmek zamanıdır.
Bu dava çağlar boyunca devam eden muştudur.
İşte en doğru, en sağlam ,en temiz yol budur!
Haydi al üstüne izzetten örülmüş elbisenle ilerle,
Allah’ın birliğini tasdik eden hak din ile,
İnsanı sadet-i dareyne ulaştıran kelamullahı dinle.