Yaratan yarattığını bilmez olur mu?
Mülk suresi 67/14

Mülk suresinde, bizlere serlevha olacak bir ayet- i kerime. Yaratan yarattığını bilmez olur mu hiç? Bu ne muazzam ne tatlı bir his…

Bizi herkesten daha iyi tanıyan, bilen, şeklimizi veren, dünyaya gönderen, maddi manevi nimetlerle süsleyen bir Yaratan'ımız var.

...

Bizleri en iyi tanıyan insanlar anne-babamız veya hayat arkadaşımızdır. Fakat doğumumuza vesile olan, bizi yetiştirip büyüten anne-babamız bile bazı zamanlarda bizi tanıyamaz olur. Eşimiz, uzun süre evli olsak da yıllar sonra yeni veya değişen huylarımıza şahit olur. Daha da ötesi kişi bazen kendini bilemez, anlayamaz olur. Kendine yabancılaşır. Kendinden uzaklaşır.

Böyle anlarda hatırlamamız gereken bir hakikat vardır: İnsanın kendine kendinden bile yakın bir Yaratıcısı olduğu.

Bu durum hem Rabbimizin azametini ve kuşatıcılığını, hem de bizim aczimizi ve savunmasızlığımızı anlatır.

Bir taraftan eksiklerimizi ve hatalarımızı bizden daha iyi bilmesinin verdiği tedirginlik -ki biz buna takva diyoruz-, bir taraftan uçurumun kenarında düşmek üzere bile olsak bizi kurtaracak bir Rabbimizin olduğunu bilmenin rahatlığı.

...

İmandaki rahmet, inançtaki sükunet, itikattaki tatmin duyguları bizi özgürleştirir. Bir manada da bizi Allah’a bağlar. Bu bağ nispetinde özgür oluruz aslında. Zira Allah’a bağlılık bizi diğer prangalarımızdan kurtarır.

Gerçek olan tek dostumuz, sırdaşımız, arkadaşımız, yârimiz, yarenimiz ‘O’ olur.

Gönlümüz daraldığında, bir problemimiz olduğunda bunları insanlara anlatmak yerine sıkıntımızı çözecek yegane zat olan Allah’a anlatsak belki de Allah dostları arasına dahil olmuş ve de rahatlamış, ferahlamış ve problemimizi çözmüş oluruz. Çünkü ‘O’ bizi bilir… Neye sevineceğimizi, neye üzüleceğimizi, bize neyin iyi geleceğini herkesten ve dahi kendimizden daha iyi bilir. Çünkü O latiftir ve her şeyden haberdardır.

Bu şuur ve farkındalık, bizi dünyada mutlu edeceği gibi ahiretimizi de güzelleştirmiş olur.