“Off” dedi genç bayan.

“Her sabah erkenden kalkıp, saçıma fön çekmek artık zor geliyor”

Bir başkasından ise defalarca şunu duymuştum: “Ay metroda-sokakta yiyecek gibi bakıyorlar. Bakışlardan çok sıkılıyorum. Elimden gelse gözlerini bantlarım”

Yeni evli bir kızımız ise, eşini işyerindeki hanımlardan çok kıskandığını, çaresizliğini dile getiriyordu.

Karşı apartmandaki yaşlı teyze ise, giden gençliğini sanki geri getirecekmiş gibi renk renk peruk aldığını anlatırken, buruşuk yüzünü boya ve kapatıcılarla kamufle ettiğini zannederken, ellerini gizleyemiyordu.

Ve buna benzer daha neler neler…

Bakıyorum da gencinden yaşlısına, güzelinden çirkinine, eğitimlisinden cahiline hemen her kadın baskıdan, bakıştan, yaptırımdan, endişeden, şüpheden rahatsız.

Toplumsal, sosyal, bireysel, görsel ve ruhsal esaret altında olmak istemiyor.

Her kadın özgür, emin, yani kısaca kendi gibi olmak istiyor.

Başkalarının, modanın, aç ve çirkin iştahların, yabancı nazarların, ne derlerin, istediği gibi değil, kendi istediği gibi, fıtri ve naif olarak özgürce yaşamak arzusunda.

Bu arzu ve isteğe karşılık bulamadığı için, günümüz kadının büyük bir kısmı mutsuz, depresif, şüpheci ve korku içinde.

Oysa Kur’an kadına ne de güzel kolaylık sağlamış.

Hem dünyasını kolaylaştırmış hem ahiretini aydınlatmış.

Tesettür ile kadını özgürleştirmiş.

Kadına: “Bana bakmana izin vermiyorum” deme tercihi sunmuş.

“Ben kendimi görüntümle başkalarına beğendirme yarışında yokum” deme özgüvenini vermiş.

“Güzelliğimi, vücudumu, edamı sadece eşim görebilir” hakkını elde etmiş.

“Fıtratımın gereği gibi yaşamak istiyorum ve yaşıyorum” kararlılığını ortaya koymuş.

Anne olma, kadın olma, birey olma, eş-bacı-evlat olma makamına yakışır noktada olma duruşu kazandırmış.

Cennet annesi, eşinin gözünde ve hayalinde bir tanesi olma şerefi bahşedilmiş.

Tesettür özgürlüktür…

Tesettür sağlam iradenin sembolüdür.

Tesettür var ve hür olmanın taçlanmış halidir.

Kur’anın emri ve işaretinin dışında, hiç bir yaptırım, emir, dikte, kural ve telkine boyun eğmemektir.

Hür olmak ya da olmamak arasında iradeyi, cesurca ortaya koymaktır.