“Veresetü’l-Enbiyâ Olan Âlimlere Vefâ” adlı toplantılarının ilki, İstanbul Başakşehir’de düzenlendi. Mühim âlimlerin katıldığı bu davete, Risale-i Nurların Arapça mütercimi İhsan Kasım Salihî de davet edildi. Sağlığı elvermediği için toplantıya fiilen katılamayan es-Salihi, durumunu itizaren bildirdi. Derneğin önde gelen temsilcileri ise, Dr. Said Mahmut el-Lafî ile birlikte, es-Salihî’yi evinde ziyaret etme nezaketi gösterdiler. Ziyaret esnasında bir muhabbet nişanesi olarak es-Salihî’ye bir plaket takdim edildi.

Kendisine tavsiyeleri sorulduğunda şöyle cevap verdi:
“Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun. Benim hiçbir kimseye, hiçbir tavsiyem yoktur, olamaz… Ben ancak nefsime konuşur, ona nasihat ederim. Çünkü herkesten ziyade ben, kendi nefs-i emmâremi nasihate muhtaç görüyorum. Başarmayı umduğum şey, geçmiş hatalarımı mümkün mertebe düzeltmeye çalışmaktır. Bunları kabul etmesini Allah Subhânehû’dan niyaz ediyorum.

Kendime söylediklerimi kardeşlerime de söylemem gerekirse, eğer benden nasihat istiyorlarsa Risale-i Nur’u okusunlar. Ama sadece okumuş olmak için değil, ciddi ciddi okusunlar. Gerçekten tam bir ihtiyaç haliyle, ciddi bir muhatabiyetle, onu canlandırıp hayata geçirmek için, hakiki bir şevkle okusunlar. Çünkü Risale-i Nur bir hayat kitabıdır. Böyle okuduğunuzda, Allah’ın izniyle sizler ve böyle okuyan herkes, onun nasıl da tesir edip her şeyi değiştirdiğini görecek. Ufkumuz, aklımız, ruhumuz, amellerimiz, insanlarla olan ilişkilerimiz nasıl da genişliyor ve hepsi nasıl da değişiyor?! Kur’ân’î esaslara dönüş, işte, ancak böyle olur. Yoksa Kur’ân, sadece lafızları hıfzetmekle veya yalnız ayetlerini ezberlemekle, hakikî manasıyla hayatımıza girmez. Kur'an aynı zamanda hayatımıza ruhuyla girerse bu hakikî inkılâpları yapar. Bir deneyin, gerçekten öyle olduğunu göreceksiniz, inşallah. Lütfen, Risale-i Nur’u okumaya bu şekilde odaklanın… Vesselâm”.