Yahudilerin lanetlenme sebebi Kur’an-ı Kerim’de böyle bildiriliyor

Yahudilerin lanetlenme sebebi Kur’an-ı Kerim’de böyle bildiriliyor

Kur’an-ı Kerim’de yahudiler ile ilgili bu ayette yahudilerin neden lanetli olduğu açıkça bildiriliyor.

Abdullah Hakimoğlu - Muhabbet Medya

Sözlerini bozdukları için İsrailoğullarını lanetledik ve kalblerini katılaştırdık. Kitaplarını tahrif ediyorlar. Uyarıldıkları şeyden pay almayı unuttular. İçlerinden pek azı hariç daima onlardan hainlik görürsün. Yine de onları affet, aldırma. Çünkü Allah muhsinleri, yani güzel davrananları sever.

(Maide, 5/13)

Onların lanetlenmelerine sebep olan sözlerini bozmaları, peygamberleri yalanlamaları, onları öldürmeleri, peygamberimiz’in (s.a.v) sıfatlarını gizlemeleri nedeniyle olmuştur. Onların kalpleri katı olmasaydı, değil bir peygamberi bir karıncayı dahi bilerek öldüremezlerdi. Ama onların kalpleri bir başka ayette de bildirildiği gibi taştan daha katıdır. Hz. Musa Aleyhissalamın bir mucizesi olarak elindeki asayı vurmasıyla taşlardan, kayalardan su fışkırıyor. Ama Başta Hz. Musa olmak üzere bütün peygamberlerin getirdikleri hakikat asaları, onlardaki iman suyunu fışkırtamıyor.

O kadar kalbleri katı idi… Peygamberler onları uyarıyor. Ama onlar bu uyarılarılara kulak vermiyorlar. Üstelik peygamberimiz’in (s.a.v) bütün niteliklerini bilmelerine rağmen, bunları gizliyor, peygamber kendi sülalelerinden gelmedi diye bir kıskançlık ve hasetle O’nun peygamberliğini kabul etmiyorlar. Bir de Hz. Muhammed’i zehirlemeye kalkışıyorlar…

İsrailoğullarının bir başka özelliği de kitabı tahrif etmeleridir. Onlar Tevrat’ı tahrif etmişlerdir. Hoşlarına gitmeyen hükümleri silmişler, hoşlarına gidenleri bırakmışlar. Yeni şeyler eklemişlerdir.

Ancak, ayet bütün bu hainliklere, kötülüklere rağmen peygamberimiz’e (s.a.v) ve bütün Müslümanlara hitaben, “Aldırma, affet” mesajını veriyor. Bir kere bunlar geçmişte yapılanlardan sorumlu değillerdir. İkincisi de her hainliğin cezalandırılması gerekmez. Kötülüğe karşı iyilik yapmak islamın prensiplerindendir. Burada yapılan kötülüklere aldırmamak ve affetmek “ihsan” olarak nitelendiriliyor. Yani bununla bu tür hain insanlara iyilik yapılmış oluyor. Çünkü maksat insanları cezalandırmak değil, onların kalplerini kazanmak, onların ebedi hayatlarını kurtarmalarına yardımcı olmaktır. Bunun için de içimizdeki kin ve düşmanlıkları bir kenara atmak ve affı ön plana çıkarmak durumundayız. İslam ancak bu sayede gönüllerde hak ettiği yere bulacaktır. Allah kötülük yapanları, hainlik yapanları affeden muhsinleri sever.

Bu ayet bize genel olarak bir prensip de veriyor: Hataları affetmek ve kötülüklere aldırmamak bir ihsandır, bu da Allah’ın sevdiği bir davranıştır. Çünkü insanların karşısına yaptıkları kötülükleri zikrederek çıkarsanız, onlara hiçbir şey anlatamazsınız. Bu tebliğin esasına zıttır. Ama onların hatalarına, kusurlarına aldırmazsanız, affederseniz onlarda size karşı bir minnet duygusu meydana gelir. Bu yüzden insanlara tebliğ adına muhatap olurken onların hatalarını değil, güzel yönlerini nazara almak gerekir. Bu durumda Allah bizi sevecektir. Allah’ın sevdiği bir davranış, insanların da bizi sevmesine vesile olur. Böylece insanların birbirlerine sevdiği bir toplum oluşur. Allah’ın istediği toplum da böyle bir toplumdur.

Kötülükleri ve hainlikleri gündeme getirmek insanlara hiçbir şey kazandırmaz, belki de günah kazandırır, kin ve düşmanlıkların ortaya çıkmasına sebep olur. Ama aldırmamak, affetmek ve iyiliklerden bahsetmek, insanlar arasındaki dağdan buzları eritir. İnsanlar birbirleriyle insanlık kardeşi olduğunun bilinç ve şuurunda olurlar.

Bu ayetin müslümanlara bakan bir başka yönü de şudur: Müslüman insan, Allah’la ahit yapan Ona söz veren, peygamberimize biat eden kimsedir. Bu sözde durmak gerekir. Eğer bir insan müslüman olduğu halde, Allah’ın emirlerini yapmaz, yasaklarından kaçınmaz, Kur’an’ı kendi hevasına göre yorumlar, onu adeta tahrif ederse, bu takdirde kalbi katılaşır ve Allah’ın lanetine uğrar. Kalbin katılaşması, artık Kur’an ve hadislerin yapmış olduğu ikazlara kulak veremez, mesajlarını anlayamaz hale gelmesi demektir. Bu yüzden müslüman bir insan, Allah ile bir sözleşme akdi yaptığının farkına varmalıdır.

Ya Rabbi sen bizleri muhsin olan kullarından eyle... Bizlere kötülükleri affetme, kötülüklere iyilikle mukabele etme özelliğini ver. Bizleri Senin yüce ahlakınla ahlaklandır. Müslüman olarak seninle yapmış olduğumuz sözleşmeye sadık olarak yaşamayı ve ölmeyi bizlere nasip et. Amin.

www.muhabbetmedya.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum