Rabbimize yalvara yalvara ve gizlice dua etmek nasıl olur? Duada haddi aşmak nasıl olur?
Allah'tan bir şey isterken doğru şekilde nasıl dua edilir? Allah'a nasıl dua etmemiz gerekiyor? gibi soruların cevabı için bir ipucu Araf Suresi 55. ayette bildirilmiş. Peki, Rabbimize yalvara yalvara ve gizlice dua etmek nasıl olur?
Abdullah Hakimoğlu - Muhabbet Medya
Rabbinize yalvara yalvara ve gizlice dua edin. Çünkü o haddi aşanları sevmez.
(Araf, 7/55)
İnsanın bu dünyaya geliş maksatlarından birisi ilim öğrenmek, diğeri de duadır. Duanın birinci şartı da imandır. Buradaki duanın ibadet olduğunu söyleyenler de olmuştur. İbadetin içinde dua da olduğunu göre bunun hem sadece dua, hem de ibadet olduğunu söyleyebiliriz. Zaten bazı hadislerde de duanın ibadet olduğu bildirilmektedir.
Cenab-ı Hak bu ayette, kendisine dua etmemizi emrediyor. İnsanın niçin duaya ihtiyacı vardır? Çünkü Allah insanı aciz, zayıf ve noksan olarak yaratmıştır. Bizim bir çok şeye gücümüz yetmez. İsteklerimiz sonsuzdur, ama bunları yerine getiremeyiz. Musibetlerden başımızı kaldıramayız, onları def etme gücümüz de yok. Cenab-ı Hakkın insanı bu şekilde, aciz, zayıf, ihtiyaç içinde ve noksan olarak yaratmış olması, mükemmel olan ve her şeye gücü yeten Allah’a kulluk yapması içindir.
Bu yüzden denmiştir ki, dua insanın kendi noksaniyetini, acziyetini hissederek Rabbinin izzetine yönelmesidir. Kendi üzerinde dikkatli düşünmeyen bir insan, kendi acizliğinin, noksanlığının, zayıflığının farkına varamaz, kendisini güçlü, kuvvetli, kudretli zanneder.
Kur’an’da bildirildiği göre duası olmayan insanın Allah katında değeri de yoktur.
İnsan sadece zor durumda kaldığı zamanlarda, dara düştüğü zamanlarda dua eder, bu durum ortadan kalktıktan sonra Allah’ı unutursa, Allah’a şirk koşan insanların durumuna benzer. Bu yüzden her zaman Allah’a dua etmek, her zaman Allah’ı hatırlamak lazım.
Peki Allah’a dua ettiğimizde nasıl dua edeceğiz? Cenab-ı Hak bu ayette makbul dua şeklini bizlere gösteriyor. Buna göre dua tazarru ile ve gizli olarak yapılmalıdır. Tazarru yalvarıp yakarma demektir. İhtiyacı olan ve ihtiyacını kimin en iyi gidereceğini çok iyi bilen, buna bütün yüreğiyle, zerreleriyle iman eden insan O’na yalvarır, yakarır. İhtiyacını, durumunu O’na arz eder. Ona yalvarmayan adam, kendi acizliğinin ve Allah’a muhtaç olduğunun farkında değildir. İkinci önemli özellik de duanın gizli yapılmasıdır. Cenab-ı Hak, Hz. Zekerriya’nın Cenab-ı Hakkı “gizli bir şekilde nida ettiğini” bildirir.
Peygamberimiz (s.a.v.) bir hadis-i şeriflerinde, “Biz ne bir sağıra, ne de bir gaibe dua ediyor değilsiniz. Şüphesiz her şeyi işitene ve yakın olana dua ediyorsunuz” buyurarak, duanın bağırarak çağırarak değil sessiz bir şekilde yapılmasını istiyor. En makbul dua içimizden yavaş bir sesle yaptığımız duadır.
Ayetin sonunda Allah’ın haddi aşanları sevmeyeceği bildiriliyor. Yüce Rabbimiz elbette her konuda haddi aşanları sevmez. Ancak biz burada ayetin öncesinden anlıyoruz ki, Cenab-ı Hak, sesini yükselterek, bağırıp çağırarak yapılan uygunsuz duaları kabul etmeyecek, bu şekilde dua edenleri rızasına ulaştırmayacaktır. Çünkü duanın açık yapılmasında riya kokusu vardır, gösteriş kokusu vardır. Ama gizli yapılmasında ise ihlas vardır.
Cenab-ı Hak bizleri, duasını yalvararak ve gizlice, sessizce yapan kullarından eylesin. Amin.
www.muhabbetmedya.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.