Müslüman neme lazımcı olabilir mi? Aleyküm enfusekum ne demek

Müslüman neme lazımcı olabilir mi? Aleyküm enfusekum ne demek

Müslümanlar, kendi imanlarını güçlendirmenin yanı sıra toplumu da doğru yola yönlendirmek için çaba sarf etmelidirler. İslam, neme lazımcılık değil, şefkat ve sorumluluk dinidir. Ayette vurgulanan ifade, fertlere bireysel bir hitap değildir.

Abdullah Hakimoğlu - Muhabbet Medya

Ey iman edenler siz ancak kendinize bakınız. Siz doğru yolda olunca sapan kimse size zarar vermez. Hepinizin dönüşü Allah’adır. Artık o size yaptıklarınızı bildirecektir.
(Maide, 5/105)

Bu ayet bazı kimseler tarafından nemelazımcılık olarak anlaşılıyor. Ama böyle bir anlayış yanlıştır. Hz. Ebu Bekir (r.a) bir gün minberde şöyle demiştir: “Ey insanlar siz bu ayeti okur ve konusunun dışına çıkar, ne olduğunu bilmezsiniz. Ben Resulullahtan işittim diyordu ki, “İnsanlar bir kötülüğü görürler de değiştirmezlerse, Allah genelde hepsine azap eder. Şu halde iyiliğe emrediniz. Kötülükten sakındırınız. Bu ayeti yanlış anlayıp her biriniz, “neme lazım ben kendime bakarım” demesin. Allah’a yemin ederim ki ya iyiliği emreder, kötülükten men edersiniz, yahut Allah sizin üzerinize şer olanlarınızı kullanır da onlar size en kötü azapları getirirler, sonra iyileriniz dua eder de kabul edilmez.” (İbn-i Mace, fiten,20; Ebu Davud, Mesakin, 17; Tirmizi, Fiten, 8.)

Ayette geçen “aleyküm enfüseküm” tabiri, “siz kendinize bakın” demektir. Burada kastedilen sadece fertlerin kendileri değil, toplumdur. Çünkü çoğul olarak kullanılmıştır. O halde herkes önce kendisinden sorumlu olduğu için kendi imanını kurtarmak, taklitten kurtarıp tahkiki hale getirmek, o imanı korumak ve İslam’ın emirlerine tarafgirlik gösterip yerine getirmek, yasaklarından kaçınmakla mükelleftir.

Herkes önce kendi inandıklarından ve yaptıklarından sorumludur. Bu yüzden önce herkes kendi istikbalini düşünecektir. Kendi imanını kuvvetlendiren, İslam’ı yaşama gayreti içinde olan bir insan sadece bununla yetinmeyecek, neme lazımcı olmayacak, hemen başkalarının imanını kurtarmak için çaba sarf edecektir. Toplumu düzeltmek için çalışacaktır. Bu görev yerine getirilmezse, toplum fertleri Allah’tan uzaklaşır, inançsız insanların toplumların başına bela olmasına sebep olur. Bu durumda yapılan dualar da boşa gider.

Bu yüzden İslam dini, neme lazımcı bir din değildir. Bir şefkat dinidir. Şefkat ise insanın kendi evladını ateşten korumak için çalıştığı gibi, imansız insanların imanlarını kurtarmak, imanları zayıf insanların imanlarını takviye etmek için bütün gücümüzle çalışmamızı gerektirir. Toplumun fertlerininin dünya ve ahirette mutlu olmaları için çalışmak kadar yüce bir gaye yoktur. Kalbi katılaşmamış ve mühürlenmemiş, vicdanı çürümemiş hiçbir kimse de bundan rahatsızlık duymaz. İmandan, islamdan hiçkimse rahatsızlık duymaz. Ancak gözünde ve vicdanında hastalık bulunanlar rahatsızlık duyarlar. Erbab-ı kemali çekemez nakıs olanlar, dide-i hüffaş rencide olur ziyadan. İslamdan ve imandan rahatsızlık duyanlar, yarasalar gibi ışıktan rahatsız olanlardır, tabiatlarında ışığı yer olmayan insanlardır.

Diğer taraftan kendisini düzeltip topluma faydalı olmaya çalışan bir kişinin toplumdaki yanlış yolda olanların kendisini doğru yoldan ayırabileceğini, kendisine zarar vereceğini düşünerek insanlara manevi olarak hizmet etmekten uzaklaşması doğru bir davranış olarak düşünülemez.

Ya Rabbi sen bizim imanını muhafaza et. Fertlerin ve toplumun imanını kurtarmak için çaba sarf eden ihlaslı kullarından eyle.. Amin.

www.muhabbetmedya.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum