Mescitlerde Allah’ı anmaktan men edenlerden daha zalim var mı?

Mescitlerde Allah’ı anmaktan men edenlerden daha zalim var mı?

Bakara Suresinde geçen bu ayet müşrik Romalılar ve Hıristiyan Bizanslıları anlatmakta, Arap müşriklerinin de bunlara benzediğini bildirmektedir. Çünkü bu iki grup Kudüs’te Beyt-i Makdis’in yıkılmasında birleşmişlerdir.

Abdullah Hakimoğlu - Muhabbet Medya

“Allah’ın mescitlerini, içlerinde Allah’ın isminin anılmasından men eden ve onların harap olmalarına çalışan kimselerden daha zalim kim olabilir. İşte bunlar, oralara korka korka girmekten başka bir şey yapmazlar. Bunlara dünyada perişanlık, ahirette de büyük bir azap var.”
(Bakara:2/114)

Bu ayet müşrik Romalılar ve Hıristiyan Bizanslıları anlatmakta, Arap müşriklerinin de bunlara benzediğini bildirmektedir. Çünkü bu iki grup Kudüs’te Beyt-i Makdis’in yıkılmasında birleşmişlerdir. Beyt-i Makdis Hıristiyanlarca da mukaddes bir yer olmasına rağmen onlar, Yahudilere kinlerinden dolayı orayı yıkmışlardır. Bizanslıların dünyada rezillikleri, İstanbul’un ellerinden çıkması ve Bizans'ın yıkılması ile gerçekleşmiştir. Bu bakımdan ayet bir mucizeye işaret etmektedir.

Bu ayetin esas anlatılış sebebi ise Kureyş müşriklerinin peygamberimizi ve Ashabını Kabe’de, Kabenin yakınlarında ibadet etmekten alıkoymalarıdır. Kureyş müşrikleri Kabe’yi maddeten yıkmamışlardır. Ama bu Allah’ın evini putlarla doldurmuşlar, üstelik de son peygamber ve arkadaşlarının orada ibadet etmelerini engellemişlerdir.

Bu ayetten anlaşılıyor ki, mescidleri, mabedleri, camileri maddeten yıkmak büyük bir zulüm olduğu gibi, bu ibadet mahallerinde ibadet edilmesini engellemek de manen o ibadethaneyi yıkmak anlamına geldiğinden büyük bir zulümdür.

Peygamberimizin (s.a.v.) buyurduğu gibi yeryüzü bütün müslümanlara bir mescid kılınmıştır. Allah’a ibadet her yerde yapılabilir. İbadet sadece namaz kılmak, oruç tutmak, hacca gitmek, zekat vermek değildir. İbadet Allah’ın bütün emirlerini yapmaktır. O halde Allah’a ibadet etmeyi engelleyenler, en büyük zalimlerdir. Hele de özellikle ibadet yerlerinde böyle bir engelleme yapmak daha büyük bir zulümdür. Bu zulümleri işleyenler korkmalıdır. Çünkü bu tür zulümleri işleyenler için ahirette bir azap olduğu gibi bu dünyada da bir rezillik, rüsvaylık olacaktır. Allah bu tür insanların akıbetleri dünyada da kötü yapacaktır. Bunun örneklerini biliyoruz. Bir de rüsvaylığın ahiret boyutu vardır ki Allah böyle bir rüsvaylıktan hepimizi muhafaza etsin.

Bir insan ibadet yapmazsa kendi kendisine kötülük etmiş olur. Ama başkasının ibadetini engellerse, o takdirde en büyük zulmü işlemiş olur. Bu durumda insan hem Allah’ın hakkını, hem de kul hakkını çiğnemiş olur. İbadeti engellemenin, camileri, mescidleri esas fonksiyonlarından çıkarmanın en büyük zulüm olmasının sebebi de bu olsa gerektir. Allah bizi bu tür zulümlerden muhafaza buyursun.

Bir ayet-i kerimede Cenab-ı Hak, “Allah’ın mescitlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte doğru yola ermişlerden olmaları umulanlar bunlardır.”(Tevbe:9:18) buyurmaktadır.

Allahım! Bizleri mescitleri tahrip eden, oralarda Allah’ın zikrini engelleyen insanlardan değil, mescitleri inşa ve tamir eden insanlardan eyle. Amin.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum