Hamd ne demek? Hamd etmek nasıl olur?

Hamd ne demek? Hamd etmek nasıl olur?

Ayette geçen ‘Hamd’ kelimesi ne demek, ne anlama geliyor? Allah, yarattığı insana ve ona verdiği nimetler için sadece kendisine hamd edilmesini emrediyor? Peki Hamd etmek nasıl olur?

Abdullah Hakimoğlu - Muhabbet Medya

Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah’a mahsustur. Kafirler olanlar putları, Rablerine denk tutuyorlar.

(En’am, 6/1)

Hamd övgü ve şükür anlamına geliyor. Bu ayette Allah’ın gökleri ve yeri, karanlığı ve aydınlığı yaratması hamd edilmesi gereken nimetler olarak takdim ediliyor.

Açık bir havada gökyüzüne baktığımızda sadece güneş ve uçsuz buçaksız bir mavilik görüyoruz. Gece gökyüzüne baktığımızda yine uçsuz bucaksız bir gökyüzü ve sayısız güneş sistemleri, galaksiler, yıldızlar, gezegenler… Bugüne kadar bilim gökteki yıldızları sayabilmiş değil. İnsan tefekkür maksadıyla başımızı gökyüzüne kaldırdığımıza gördüğümüz manzara karşısında “Allah’ım sen ne büyüksün. Bu muhteşem gökyüzü senin azametinin ve kudretinin tecellisinden başka bir şey değil. Seni bütün noksan sıfatlardan tenzih ediyorum” deme ihtiyacı hissederiz. Gökyüzünde bulunan güneşi bizi ısıtması ve yiyeceklerimizi pişirmesi için yaratan Allah’a bu nimetinden dolayı da şükrederiz. Ayı gece lambası yaptığından dolayı da O’na şükürlerimizi takdim ederiz.

Yeri bizim için bir döşek gibi yapan Allah hem övülmeye hem de şükre layıktır. Yer dediğimiz zaman yerin içinde insan için hazırlanan elementleri ve madenler ayrı bir şükür vesilesidir. Yer kürenin yüzde 75’inin sularla kaplı olması yatıp kalkıp şükretmemiz gereken bir husustur. Yeryüzünde su olmasa yaşam da olmazdı. Diğer taraftan bu kadar çok suyun bulunması, sıcaklığın 35 derece civarında olmasını sağlıyor. Büyük su kütlelerinin sıcaklığı belli derecede tutma özellikleri var. Aksi halde yeryüzü çok soğuk olacak ve insanın yaşamasına elverişli olmayacaktı. Bitkilerin olgunlaşmasına, hayvanların hayatlarını sürdürmesine müsait olmayacaktı.

Diğer taraftan karanlığı ve ışığı yaratan Allah'tır. Gökyüzündeki güneş ışık kaynağımız. Dünyanın ışıktan istifade etmesi için uygun hızla, yörüngesinden çıkmadan döndürülmesi tamamen Allah’ın kudretiyle oluyor. Kendi kendine hiçbir şey olmayacağına göre, dünya da kendi kendine dönmeyeceğine göre, insanı ve onun ihtiyaçlarını bilen, her şeye gücü yeten bir Allah ancak bunları yapıyor. Rab ismiyle bütün mahlukatı ve insanı besleyip büyütüyor, her türlü uygun şartları onlar için hazırlıyor.

Allah’ın verdiği aklı O’nun eserlerini düşünmek için kullanan bir insan, “Allah’ım Rab sensin. Sensin bizi besleyip büyüten. Gökleri ve yerleri bizim hizmetimize koşturan. Senin dengin ve ortağın yoktur. Eğer olsaydı bu dünya ve kainat, bu gökler bu kadar düzenli, bu kadar intizamlı olmazdı. Hamd yalnız sanadır. Övgü ve şükür sadece ve sadece sanadır” demekten kendisini alamaz.

Allah bizleri, kainatı gökleri ve yeri tefekkür edecek ve kendisine Hamd edecek bir akıl, göz ve dile sahip olan insanlardan eylesin. Amin.

www.muhabbetmedya.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum