En kapsamlı tefekkür ayetinde düşünen insanlar için hangi deliller var?

En kapsamlı tefekkür ayetinde düşünen insanlar için hangi deliller var?

Yüce Allah birçok ayetinde insanı verdiği aklı kendi varlık ve birliğinin delillerini düşünmemiz için kullanmamızı emrediyor.

Abdullah Hakimoğlu - Muhabbet Medya

Yüce Allah birçok ayetinde insanı verdiği aklı kendi varlık ve birliğinin delillerini düşünmemiz için kullanmamızı emrediyor. Bu ayetlerden en kapsamlı olanı ise Bakara Suresi 164. Ayettir. Bu ayette Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor:

“Şüphesiz semavat ve arzın yaratılmasında, gece ile gündüzün birbiri peşi sıra gelmesinde, insanların faydasına olan şeyleri denizde taşıyarak yüzüp giden gemilerde, Allah’ın gökten indirdiği bir su ile ölmüş olan toprağı diriltmesinde, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgarları ve yer ile gök arasında emre amade bekleyen bulutları döndürmesinde elbette düşünen insanlar için pek çok deliller vardır.”(Bakara:2/164)

Bu ayet Kur’an’da bulunan tefekkür ayetlerinin en kapsayıcı olanlarından birisidir. Bütün bu sıralanan varlıkların yaratılışlarını düşündüğümüzde Allah’a olan inancımız sağlamlaşır, kuvvetli olur. Kur’an bize bu şekilde tefekküre davet ediyor.

Önce göklerin ve yerin yaratılışını düşünelim. Uçsuz bucaksız, yıldızlarla yaldızlanmış, galaksilerle ve güneş sistemleriyle donatılmış muhteşem bir gökyüzü, uzay. Bir harfi dahi yazan birisi olduğuna göre, bu muhteşem kainatı yaratan bir Zat elbette vardır. O da Allah'tır. Aynı şekilde dünyayı insanların yaşayışlarına uygun bir şekilde yaratan da Allah'tır. Çünkü yer küremiz insanı ve insanının özelliklerini tanıyacak bir akla, bilince ve gereğini yapacak bir kudrete sahip değildir. Her ikisi de bir sanat eseridir. Bu sanat eserlerine yapan sanatkar da Cenab-ı Hak’tır.

İkinci olarak gece ile gündüzün birbiri peşi sıra gelmesini de tefekkür etmek gerekir. Dünyanın kendi ekseni etrafında dönmesinden gece ve gündüz meydana geliyor. İnsanlar geceleri istirahat ediyor, gündüzleri de çalışıyor. Dünyanın kainatının yaratılmasından itibaren bu kadar düzenli bir şekilde dönmesi, bir gün dahi az ya da çok, daha hızlı veya daha yavaş değil de, her zaman aynı şekilde dönmeye devam etmesi elbette tesadüfün işi olamaz. Gece ve gündüzün yaratılması sebeplerin işi asla değildir. Gece ve gündüzün olması için dünyanın olması, güneşin olması ve uygun yere yerleştirilmesi de gerekir. Buna ise Allah’tan başka kimsenin gücü yetmez.

Diğer taraftan suda bir kaldırma kuvveti var ve gemiler insanları uzak mesafelere çok büyük yükleriyle beraber taşıyor. Suya bu kaldırma kuvveti kanunu veren kimdir? İnsanı yaratan Allah, insanın istifade edeceği her şeyi de yaratmıştır. Üstelik insanlara geminin yapılması Hz. Nuh peygamber vasıtasıyla öğreten de Allah’tır.

Kışın ölmüş olan ağaçları, otları baharda diriltmeye araç olan yağmur, kimin emriyle inmektedir? Bulutlar nasıl meydana gelmekte ve ihtiyaç duyulan yerlere nasıl gitmektedir? Gökyüzünde uçaklar var. Ve hepsinin de pilotları vardır. Pilotsuz uçaklar da uzaktan kumanda ediliyor. Yani hiçbir şey kendi kendine olmuyor, hareket etmiyor. Bulutların da hareket ettiğini ve gerekli olan yerlere yağmur bıraktığını görüyoruz. O halde onları da idare eden, yönlendiren Allah’tır. Çünkü onlar akılsız ve şuursuz olduklarından kendi kendilerine insanların ve diğer varlıkların ihtiyaçlarını bilerek oraya gidemezler. Onları yönlendiren Rezzak ve Rahman olan Allah'tır.

İşte insan bütün bunların hepsini düşündüğünde bütün bu sayılan varlıkların hepsinin de yaratıcısının Bir ve Tek olduğunu anlıyor. Çünkü her varlığın birbiriyle alakası var. Bu alaka, her canlının ihtiyacını bilen Allah tarafından kuruluyor ve birbirinin yardımına koşturuluyor. İşte bu şekilde Kur’an’ın öğrettiği gibi varlıklar üzerinde tefekkür edip her varlığı Allah’ın yarattığını düşünmemiz imanımızı taklitten tahkike çıkaracak bir faaliyettir. İmanımızın kuvvetli olması ise ibadetleri hakkıyla yapma, Allah ve resulünün istediği şekilde güzel ahlaklı olma isteğini oluşturur.

Allah’ım! Sen bizleri aklını senin yarattığın varlıklar üzerinde düşünmeyi hakkıyla yapan, bunu devam ettiren, imanını taklitten tahkik seviyesine çıkaran ve imanızı ölene kadar muhafaza edip koruyan insanlardan eyle. Amin.

www.muhabbetmedya.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum