Duam kabul olmuyor diyenlere güzel bir tavsiye…
Sürekli ve ısrarla edilen dua kabul olur mu? Bazen kişi dualarının kabul olmadığı zannıyla kendisini 'Hiçbir duası kabul olmayan insan' hissine kaptırarak duadan vazgeçtiği bile oluyor. Dualarımız istediğimiz gibi kabul olmuyorsa...
Abdullah Hakimoğlu - Muhabbet Medya
“İmran’ın Karısı çocuğunu doğurunca, Allah ne doğurduğunu bildiği halde bir özür ifadesi olarak, “Rabbim. Ben onu kız doğurdum. Erkek kız gibi değildir. Ona Meryem adını verdim. Kovulmuş şeytana karşı onu ve soyunu sana ısmarlıyorum.”dedi.”
(Ali İmran,3/36)
İmran’ın karısı Hanne, Allah’tan bir çocuk talep etmiş, bunu da Allah’ın mabedine hizmet etmeye adadığını söylemişti. Allah’ın mabedinde hizmete adanan çocuğunun da erkek olması gerekiyordu. Allah Hanne’nin duasına cevap verdi. Ama Hanne’nin istediği gibi duasını kabul etmedi. Yüce Allah kendi muradına göre göre ona bir kız evlat hediye etti. Bu kızın adını da Meryem koydu. Ayetin buraya kadar olan kısmı bize dua ile önemli bir sırrı anlatıyor.
Biz çeşitli maksatlar için Allah’a dua ederiz. Allah bizim dualarımızı, niyazlarımızı işitir. Ve bize cevap verir. Çünkü Kur’an’da her duaya Allah’ın cevap vereceği bildiriliyor. Bazen bizim istediğimiz şekilde duamıza cevap verir, olduğu gibi kabul eder. Bazen de istediğimiz gibi cevap vermez. Kendi iradesine ve istediğine göre duamıza cevap verir. Bu durumda bir insan “Benim duam kabul olmadı” demeyecektir. Belki “Allah’ın muradı, Allah’ın seçtiği benim istediğimden daha hayırlıdır” diye düşünecek ve Allah’a şükredecektir.
Birçok kimse erkek çocuğu daha çok sever. Bu yüzden erkek çocuk sahibi olmak isterler. Eğer duadaki bu hikmet bilinmezse, kız çocuk dünyaya gelen, erkek çocuk dünyaya gelmeyen evlerde cahilliğin de yardımıyla büyük problemler olur. Sanki erkek çocuğunu doğurmayan kadının kendisiymiş gibi üst üste kız çocuk dünyaya getiren bir kadın hor bir görülür. Ayet bunun ne kadar yanlış olduğunu anlatıyor.
Bizim erkek çocuk isteğimizi kabul etmeyen Yüce Allah bize sağlıklı, ve Hazret-i Meryem gibi bir kız çocuk hediye ederse, bundan dolayı Allah’a şükretmeliyiz. Önemli olan Allah’ın bize bir evlat nasib etmesidir. Onun kız ya da erkek olması önemli değildir. Kız çocuklarını değersiz gibi görmek cahiliye adetindendir. Allah katında bir insanın değeri, erkek ya da kız olmasında değil, iyi, salih, takva sahibi, abid bir kul olmasındadır.
Ayetin devamında Hanne’nin dünyaya gelen çocuğu için duası vardır. Bu da bizim için bir örnektir. Demek ki, çocuğumuz için dünyaya geldikten sonra da dua edeceğiz. Hatta onun neslinden gelecek olanlara da o zamandan itibaren dua etmemiz gerekiyor. Hanne, “Rahmetinden kovulmuş şeytana karşı onu ve soyunu sana ısmarlıyorum” demişti.
Çocuk bir yaşa geldikten sonra şeytan onunla fazlaca meşgul olmaya başlayacak. Bu yüzden şeytanın şerrinden korunması için anne ve baba çocuğu ve ondan doğacak çocuklar için de dua etmeli. Bu dua, çocuklarımıza ve torunlarımıza hayat yolculuklarında şeytanla mücadelelerinde, nefisle mücadelelerinde yardım edici bir ruh gibi olacaktır. Onların haberi olmadan yaptığımız bu dualar inşaallah makbul dualar arasında yer alır.
İşte çocuğumuzu sevmek, onlar arasında cinsiyet ayrımı yapmamızı engelliyor. Ve Onlar için daha doğumlarından itibaren dua etmemizi gerektiriyor. Onlara duyacağımız gerçek sevginin en önemli tezahürleri böyle olur. Çünkü onların şeytanın şerrinden korunmasını istemek, onların ebedi hayatlarını kurtarmak için çaba sarf etmektir ki bu da gerçek sevgidir, şefkattir. Bu dua, çocukları iyi bir insan olarak yetiştirmek için de bir niyettir, bir başlangıçtır. Böyle dua eden bir insan, çocuğunu iyi bir insan olarak yetiştirmek için elinden geleni yapar.
O halde çocuklarımız arasında erkek kız ayrımı yapmayalım ve onlar için dua edelim.
“Allah’ım sen çocuklarımızı her türlü kötülüklerden, şeytanın şerrinden, nefsin desiselerinden, kötü arkadaşlarından muhafaza et. Onları sana hakiki bir kul, Hz. Muhammed’e (s.a.v.) hayırlı bir ümmet kıl.” Amin.
www.muhabbetmedya.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.