Hepimiz bu dünyada bir amaç üzere yaşarız. Bunun için çalışır didinir, mücadele ederiz. Bazen emeklerimizin karşılığını kolaylıkla alır bazen de ne yaparsak yapalım işler istediğimiz gibi gitmez ve amacımıza bir türlü ulaşamayız. Çoğumuz böyle zamanlarda istediğimiz şeyi oldurabilmek adına var gücümüzle uğraşır dururuz.
İçinde bulunduğumuz imtihandan bihaber tekrar tekrar aynı şeyleri denemeye devam ederiz. Tıpkı yüzme bilmeyen bir insanın suda boğulmamak için çırpındıkça çırpınması gibi. Üstelik bu çırpınışlarının kendisini suyun yüzeyinde tutmak yerine daha da derine çektiğini bilmeden...
Bizler isteklerimiz gerçekleşmedikçe öfkelenir, isyan ederiz kadere. “Neden hiçbir işim yolunda gitmiyor neden sürekli aynı şeyleri yaşıyorum” diyerek dövünür dururuz. Kendimize bir konfor alanı oluşturup sürekli etrafımızdaki insanları suçlar ne kadar şanssız olduğumuzu vurgularız. Hayata, olasılıklara farklı bir açıdan bakmak gelmez aklımıza. Gelse bile bu yolu seçmeyi tercih etmeyiz. çünkü bunu yaparsak konfor alanımızın dışına çıkmış oluruz. Bizler hayatımızı bu şekilde sürdürdükçe göz ardı ettiğimiz bütün gerçekler katlanarak önümüze serilir.
Peki hayatımızı hep bu şekilde mi sürdürmek zorundayız? Ya bir sorun olursa ya hayatım düzenim bozulursa diyerek korku içinde yaşamak bizim kaderimiz olmamalı. Hayat sonsuz seçeneklerle dolu. Yeter ki biz bakmamız gereken yönü doğru seçebilelim. Bunu yapabilmek için öncelikle yapmamız gereken en önemli şey kaderimizle savaşmayı bırakmak olmalı. Çünkü bu bizim kazanabileceğimiz bir savaş değil. Bunu yapmak yerine kendini kaderini kaderinden akışına bırakmak gerekir.
Tıpkı kişinin suyun yüzeyinde kalabilmek için çırpınmak yerine kendini onun kaldırma kuvvetine bırakması gibi. Yüzen bir insan sudan korkmak yerine kendini ona teslim ettiği zaman hem kaygı, korku yaşamaz hem de içine daldıkça kendini daha güvende daha huzurlu hissetmeye başlar. Gelecek kaygısından hayattan emin olamama duygusundan da ancak üzerine düşen görevleri yaptıktan sonra yani tevekkül edip kendini kadere teslim ederek kurtulabilir insan. Mutluluğun huzurun en büyük sırrı bundadır aslında Kaderden emin olmakta...