O ebedî çağıltısı
Altın rengi yaprakların
Rüzgâr
Sevgililer götürülür içlerdeki sehere
Akşam
Engin mi engin
Güzden içen ceylanlar
Bu mumlar ülkesinde
Görüşür sonsuzla yüreğin
Yollar
Güzel üzgün güllerde
Yeniden yekinir kan revan
Ölüm uzun bir yaşamaya
Yazılırken yakınlara doğrudan
Eşya
Tel örgülerde nice ahlar
Gizlenir ağlar pıhtıların ardına
Ey her şeyin sahibi
Bu yüzler serin yalnızlıklara
İnce şarkılar ağar sonsuza
Güleç güzergâhı bunca sonbaharın
Geçip giden bir izdir acı da oysa
Huzur
İnsan içre koşan mahşer
Kuğudur
O söylemişse
O söylemişse doğrudur