Kaçıncı yolculuğundu?
Kaç çiçeğin yaprağına dokunmuştu kim bilir kanatların
Sümbüllerin, bülbül aşığı güllerin hangisine eriştin...
Hangisinden ne nağmeler dinledin ?
Konduğun çiçeklerin rengini aldanıp toprağın bağrında kök salmak istedin mi hiç?
Havanın seyrine kapılıp çiçeklerden öte bir şey gördü mü gözlerin?
Yolun şaştı mı?
Vazifeni öteledin mi? Yorgunum dedi mi kanatların...
İnce ince işlerken peteğini sahiplendin mi bir damlasını akıttığın balının,işlediğin nakşının...
"Ve Rabbin bal arısına şöyle ilham etti" ayeti düşünce vecd ile kendinden geçip "Besmele" ile hakkın hakikatine erdin mi ?
Hangi dağları aşıp hangi hiçlik sırrına erdin...
"Vız vızların" "acz aczlere" sülûk etti
Bu yüzden mi güneşi bilip Güneş ile güneşte seyirlerin...
Bu yüzden mi vakarın itaatin...
Ah benim fakrını bilmemekle fakirleşen nefsim...
Nakkaşın nakşını acziyet libası ile giymek ne güzel..
Kudrete râm olup Kudret balını taşımak ne güzel...
"Kudrete karşı acziyetini bilmenin mükafatı kuvvettir..."
İster çiçek ol ister kanatlı bir böcek Bismillahı diline zikir, hücrelerine rızık edenin aşamayacağı dağ yoktur!
Yeter ki güneşi gör Onun nurunda ilerle!
Yıldız böceği gibi olma!
Vecde gel…
İzmir