İslam dünyası paramparça. Bir türlü güçlerini birleştiremiyor. Batı dünyası her konuda güçlerini birleştirirken Müslümanların parçalanmasına ve güçlerini kaybetmelerine yönelik planlar yapmışlar ve bunda da muvaffak olmuşlardır. Başsız kalan, güçlerini birleştiremeyen Müslüman ülkeler ise yutulması kolay lokmalar haline gelmiştir.
Yüce Allah Müslümanların güçlerini birleştiremediklerinde nasıl bir duruma düşeceklerini bir ayette şöyle bildiriyor:
Ayrıca Allah’a ve Resulüne itaat edin. Ve birbirinizle didişmeyin.. Sonra içinize korku düşer, kuvvetiniz elden gider. Sabırlı olun, çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.
(Enfal, 8/46)
Allah ve Resulüne itaat etmek
Bu ayetin birinci önemli mesajı Allah ve resulüne itaat etmek, Allah’ın emirlerini ve yasaklarını yerine getirmektir. Bunları yerine getirirken de örneğimiz Hz. Muhammed’dir (s.a.v). Bu yüzden Hz. Muhammed’e (s.a.v) itaat eden, Allah’a itaat etmiş olmaktadır. Allah’a itaat yollarından en istikametlisi Hz. Muhammed’e (s.a.v) uymaktır. Biz kendi kendimize Allah’a itaat yolu ortaya çıkaramayız. Bu yüzden Peygamberimiz’i (s.a.v) görmezden gelmek, onun sünnetini önem vermemek büyük bir yanlışlıktır. Sünnet onun yolu demektir. Onu yolunda farzlar, vacibler ve diğer yükümlülükler de vardır.
İhtilafa düşenler güçlerini kaybeder
İkinci olarak Cenab-ı müminlerin birbirleriyle didişmemelerini, çekişmemelerini ve ihtilafa düşmemelerini istiyor. “Vele tenezau” ifadesi, birbirinize düşmanlık etmeyin, birbirinizde uğraşmayın anlamlarına da geliyor. Bu ayet 14 asırdır müminleri ikaz ediyor. Ne zaman Müslümanlar bu ayete uymamışlar, birbirleriyle uğraşmışlarsa, işte o zaman güçleri, kuvvetleri ellerinden gitmiştir.
Ayette geçen “Rih” kelimesi, rüzgar, güç, kuvvet, yardım ve devlet manalarına geliyor. Burada rüzgar kastedilmiyor. Ama diğer manaların hepsi de kastediliyor olabilir. Yani insanlar İslama hizmet gibi bir faaliyet içinde bulunmayı, tebliğ görevini yapmayı bir kenara bırakır da birbirleriyle uğraşırlarsa güçleri, kuvvetleri, devletleri ortadan kalkar. Düşmanların ellerinde oyuncak olurlar.
Müslümanların arasına ihtilafı şeytanlar ve şeytanlaşmış insanlar, İslam düşmanları sokmaktadır. Müslümanları birbirlerine düşürüp onların zayıf kalmalarını sağlamak ve bundan istifade etmek istemektedirler.
Ayet Müslümanlar birbirleriyle uğraşmaya, mücadeleye başladıklarında aralarında korku doğacağını ve sonra güçlerinin ortadan kalkacağını beyan ediyor. Birlik ve beraberlikten cesaret ve kuvvet doğar.
Günümüzde de Müslümanların en büyük hatası birlik ve beraberliklerini koruyamamalarıdır. Avrupa ülkeleri aradaki sınırları kaldırarak birlik oluşturma çabasında..Müslüman ülkeler ise hala birbirleriyle çekişme halinde… Maddi ve manevi güçlerini dağıtıyorlar. Maddi varlıklar Batı ülkelerin bankalarında onları zengin ediyor.
Bu ayrılıktan kimlerin istifade ettiğini ile hep birlikte görüyoruz. Kur’an’ın bu hükmüne kulak vermediğimiz sürece ihtilaflarımız devam ettiği sürece elimize vurup ekmeğimizi alan çok kaba kuvvetli ülkeler çıkar. Ne kadar inançlı olursak olalım, birlik ve beraberliğimizi koruyamazsak, Allah’ın yardımı da bize ulaşmaz.
Bugün İslam coğrafyasında yaşananlar; İsrail’in Gazze’lileri yok etmeye çalışması, Amerika’nın diğer bazı ülkelerle birlikte Irak, Libya ve Suriye’de yaptıkları hep Müslümanların güçlerini birleştirememelerinden kaynaklanıyor. Müslüman ülkelerin ekonomik ve askeri güçlerini birleştirseler, Müslüman ülkelerin problemlerini de kendi içlerindeki kurulacak mekanizmalarla çözebilirler. Ama güçsüzleştirmek için paramparça edilen Müslüman ülkeler, diğer Müslüman ülkelerin başına gelenlere sadece seyirci kalmayı tercih ediyorlar.
Allah bütün Müslüman kardeşlerimize akıl fikir versin. Birlik ve beraberlik şuuru ihsan etsin. Amin.