Münafıkların Ayırıcı Vasıfları

Said Yargıcı

Yüce Rabbimiz Tevbe suresinde münafıkların ayırıcı vasıflarını, özelliklerini şöyle bildiriyor:

Münafıkların erkekleri ve kadınları da birbirlerine benzerler. Kötülüğü emreder, iyilikten sakındırırlar ve Allah yolunda harcamaktan ellerini sıkı tutarlar. Allah’ı unuturlar, Allah da onları unutur. Gerçekten de münafıklar hep fasık kimselerdir.

(Tevbe, 9/67)

Münafıklar iki yüzlü insanlardır. Müslümanlara karşı Müslüman, mümin gözükürler. Onların sahip olduğu imkanlardan istifade etmek için, mümin ve Müslüman olduklarını söylerler. Kur’an’ın kastettiği münafık, iman konusunda iki yüzlü olan kimselerdir. Bunlar iman konusunda iki yüzlü olunca ibadet konusunda da başka konularda da iki yüzlü olmaya devam ederler. İki yüzlülük onların huyu haline gelir. Birbirlerine benzeyen insanlar, birbirleriyle daha kolay dostluk kurar. Nifak konusunda aynı düşüncede ve inançta olan kimseler de bu bakımdan birbirlerine benzedikleri için birbirleriyle iyi geçinirler, iyi dost olurlar. Bu konuda kadın erkek arasında fark yoktur.

Bu ayet-i kerime onların bazı ayırıcı vasıflarından da bahsediyor.

Bunlar birisi kötülükleri emretmektir. İnsanlara başka Allah’ı ve Resulünü yalanlama hususunda olmak üzere bütün inanç konularında kötü olanı söylerler. Kendileri aynı inançta ve o inanca bağlı davranışlar içinde olunsa başkalarının da aynı olmasını isterler. Kendileri nifak bataklığında bulunduklarından, başkalarını da o bataklığa çekerler. Çekerken orasının bir bataklık olduğunu söylemezler, güzel bir bahçe olduğunu söylerler. İnançsızlığı insanlara aşılamaya çalışan kimseler, yalnız bununla kalmazlar, inançsızlıkla alakalı bütün kötülükleri de yaymaya çalışırlar. İnsanların iyi olmasını istemezler.

İkinci olarak münafıklar, insanları iyilikten sakındırırlar. Başta iman olmak üzere ona bağlı bütün iyiliklerden, güzelliklerden, iyi ahlak prensiplerinden, ibadetlerden uzaklaştırmak isterler. Kimsenin namaz kılmasını istemezler, oruç tutmasını istemezler. Dürüst olmasını, doğru sözlü olmasını istemezler. Çünkü kendileri de böyle değildir.

Üçüncü olarak, Allah yolunda harcama konusunda cimridirler. Elleri o konuda sıkıdır, elleri ceplerine kolay kolay gitmez. Sadece almayı severler, vermeyi hiç sevmezler. Allah yolunda, İslamı insanlara anlatmak için gayret gösteren hiçbir kimseye bir kuruş vermezler. Çünkü içlerindeki Allah inancı çürük olunca, Allah’ın harcadıklarına mükafat vereceğini akıllarının ucuna bile getirmezler.

Bu yüzden içlerinde kötülük sevgisi ve mal sevgisi çok büyüktür. Bunları başkalarını yargılamak için değil, kendimizi sorgulamak için var olan ayetlerdir. Bu ayetin mihenk taşına kendimizi sürekli vurmalıyız. Eğer biz de iyilikleri engelliyor, kötülükleri söylüyor ve Allah yolunda harcamaktan kaçınıyorsak, bu takdirde inancımızı gözden geçirelim. İnancımızı düzeltelim.

Cenab-ı Hak bizleri iyilikleri emreden, kötülüklerden nehyeden, Allah yolunda gönül hoşluğu ile harcama yapan insanlardan eylesin. Amin.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.