Yüce Allah dilediğine çocuklar ihsan ettiği gibi, dilediği insanların rızıklarını da genişletip daraltabilir. Kimi insan zengin olurken, kimileri fakir kalabiliyor. Bazı kişilerin çocukları olurken, bazılarının da olmuyor. Dünya bir sınav yeri olduğundan dolayı da bütün bunların insanın sınav edilmesiyle ilişkisi olduğu anlaşılıyor. Nitekim Yüce Rabbimiz bir ayetinde şöyle buyuruyor:
Biliniz ki mallarınız ve çocuklarınız bir imtihan sebebidir. Büyük mükafat Allah’ın katındadır.
(Enfal,8/28)
Bu ayette sahip olduğumuz çocukların ve kazandığımız malların bir imtihan vesilesi olduğuna dikkat çekiliyor. Cenab-ı Hak insanlara, yarattığı kanunlar çerçevesinde çocuk ihsan ediyor. Bazen de etmiyor. Onun çocuk ihsan etmesi de, etmemesi de aslında bir imtihan vesilesidir. İnsan çocuğuyla nasıl imtihan oluyor? Her şeyden önce yüce Rabbimiz i çocuğumuzu bahane ederek Allah’a ibadet etmekten uzak kalıp kalmayacağımızı deniyor. Çocuğumuzla imtihanda başarılı olmak için, çocuğumuzun bize Allah’ın bir ihsanı, bir ikramı, bir hediyesi, bir emaneti olduğunu düşünmemiz gerekir.
Ona karşı yapacağımız görevlerin birisi maddi görevler, diğeri de manevi görevlerdir. Günümüzde genelde anne babalar maddi görevleri yerine getirme hususunda çok titiz davranıyor. Allah’ın verdiği sevgi duygusunu, şefkat duygusunu sadece onların maddi ihtiyaçlarını karşılamak için kullanıyorlar. Onları sadece dünyevi maddi tehlikelerden korumak için ve dünyevi başarılar elde etmeleri için gayret gösteriyorlar. Manevi yönü ise ihmal ediliyor. Böylece şefkatlerini suistimal ediyorlar. Yanlış kullanıyorlar
Cenab-ı Hak bize çocuklarımızı Allah’a hakkıyla kulluk yapacak şekilde yetiştirip yetiştirmediğimizi soracak. Çocuklarımız da eğer onların dini eğitimlerini biz vermemişsek, ahirette bizden şikayetçi olacaklar. Çocuğuna iyi bir dini, imani, ahlaki eğitim vermeyen bir kimse bu imtihanı kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Mal da aynen evlat gibi bir imtihandır. İnsan, yani bizler, eğer malla, mülkle fazla ilgilenir, bunu dünyevi bir hedef haline getirirsek, araç olmaktan çıkarıp amaç haline getirirsek, bu imtihanı da kaybederiz. Çoluk çocuğumuzun rızkını kazanmak için çalışmanın da bir ibadet olduğu bahanesi birçok kimsenin ibadetlerini yapmamasının kılıfı oluyor. Halbuki insan, Allah’a karşı namaz gibi ibadetlerini yerine getirdiği zaman ancak günlük çalışmaları ona ibadet sevabı kazandırır.
Cenab-ı Hak bir ayeti kerimede çocukların ve malın hangi bakımdan bir fitne olduğunu açıklıyor:
“Ey iman edenler, çocuklarınız ve mallarınız size Allah’ı hatırmakatan alıkoymasın.”
(Münafikun,63/9)
O halde Allah’ı hatırlama, ibadet yapma gibi hususlarda mallarımız ve evlatlarımız bizim için bir engel olmamalı. Eğer oluyorsa, gidişat iyi değil. Bu imtihanı kaybedebiliriz. Öyleyse ne ile, nasıl imtihan edildiğimizin farkına varalım.
Allah’ım. Sen bizim çocuklarımızda imtihanınızı kolaylaştırır? Bizi mallarımız ve çocuklarımız yüzünden seni unutan değil, seni hatırlayan kullarından eyle. Amin.