Serseri

Ömer Faruk Topçu

Size muhtacım tutun elimden
Sufi mahzeni dolan sokaklar
Gam beteriyim deli jönlerle
Gönülde sevda budaklı gazap
Serseriyiz biz köhne sitede

Ömürden züyuf geçip gidiyor
Mollalar sarhoş serseri gibi
Durakta asla gelmez bir huşu
Harcandı takvim bitti yakutlar
Koymadı ömrüm taş üstüne taş

Tavında ruhum heyecan kokar
Etraf hezeyan sönmez ateşim
Teskin olmuyor bütün istidat
Sitemle dolu ben miyim sade
Aynamda herkes benden serseri

Figüranların yüzleri sahte
Ne akşamdayım ne de sabahta
Hangi mevsimde resmime baksam
Karışmış imdat ağlar çırpınış
Saçlarda jurnal kırışmış çehre

Zikirsiz dönen tesbih serseri
Hep düşüncesiz barbar düşünce
Masalda görür çocuklar derdi
O annesinin bir tanesi o
Umursar zannet vurulsa anne

Deli akmazsa kanım serseri
Biterse kömür kalem serseri
Özlem vuslata kavuşmak hüzne
Yürekte işkil bir kıvrımlı yol
Kefen saklatan hüsran serseri

Sen duyguların bilsen rengini
Öyle isterim geçen günleri
Haz duyduğum kış ılık bir mevsim
Kim mavi göze kim sırma saça
Kim karşı durmuş esrarlı söze
Kucağın açmış kurumuş toprak
Yağacak yağmur çabucak diye