Mümkün olsa da bir dile gelsen,
Hüznünü içine atmışsın belli.
Nice elem ve dert yüklüsün.
Tufan âsilerinden mi kederin,
Kerbela şehitlerine şahitliğinden mi,
Tarih boyu kardeş kanı taşımandan mı?
Mem İle Zin' lerin hasertinden mi,
Gurabaya mesken oluşundan mı,
Mezarsızlara makber oluşundan mı?
El Cezeri'lere artık rast gelmemenden mi,
İlme, nazma, aşka ilham olmayaşından mı,
Başı bozukların yer etmelerinden mi?
Belli ki hüznünü ebede kadar taşıyacaksın,
Ketûm kalacaksın şahitlik etmede,
Tahammül edeceksin son âna kadar.
Sahi anlatsan da;
Söyleceklerini hangi kalem yazsın,
Hangi kitaplar taşısın sergüzeştini,
Kim tahammül etsin anlatacaklarına?
Bir gün olsun berrak ve duru akmaya
Hasretim amma ne mümkün,
Şu gafil beşer zulmüyle, cinayetiyle
Her an kirletir mecramı. Der gibisin.
Sanki mahşeri beklemedesin..
"Ey din gününün sahibi
Ancak sana arz ederim ahvali "
Duasında durmuş gibi,
Sabır içinde sebat eder, susarsın.
Fırat ile buluşup kucaklaşmanda;
Benzer acıları yaşamışların,
Acısını paylaşıp dindirmek istercesine,
O âna kadar teselli olmak ister gibisin.
Nurettin BERHUNİ