İnsanın, diğer insanlardan değer ve hürmet beklemesi doğru değildir. Hem hürmet istenmez. Bu nedenle, “Başka insanlar bana değer versinler” diye arayış içinde olmanın manevi yönden çok tehlikeli olduğunu kabul etmeliyiz.
Hem insanı değerli ve değersiz kılmak ancak Allah’ın gerçekleştirebileceği bir icraattır. Yani bizim gibi sonsuz aciz ve gözle göremeyen bir mikroba mağlup olan bir insan bize nasıl değer versin ki? Ancak Allah adına değer veriyorsa bu güzeldir.
Eğer bir insan, “Kendimi değersiz hissediyorum. İnsanlar bana değer vermiyor. Evde, okulda, iş yerinde fikirlerime değer verilmiyor, bundan bunalıma düştüm” derse, önce kendini sorgulamalıdır. Bu sorguyu şöyle yapmalıdır: “Ben insanlardan niye değer vermelerini bekledim ki? Bana hürmet etmelerini ve özellikle fikirlerime değer vermelerini neden bekledim?”
Nitekim bizler mü’minler olarak herkesin Allah’ın yaratması bakımından değerli olduğunu kabul edip, buna şahit olmalıyız. Ancak başkasından kendimize değer verilmesini ve hürmet gösterilmesini beklemek ise başka şeydir. İşte bu çok tehlikelidir.
Çünkü başka insanlardan değer beklemek, insanın samimiyetini bozar. Hem böyle bir durumda insan hiçbir zaman nefsin arzu ettiği o ilgiyi görmez, hep yıkılır ve hayal kırıklığına uğrar. Yani insan başka insanların ilgisini, kendisine değer verilmesini ve saygı gösterilmesini aramaya başladı mı, artık onlara göre davranışlarını belirlemeye başlar. Bilhassa onların hoşuna gidecek sözler söylemeye başlar. Sanki karşılıklı olarak iki insan birbirlerini aldatmış olur. Ardından sun-i hareket ve davranışlar başlar. Bu nedenle insan, başka insanın kendisine değer vermesi ve hürmet göstermesiyle mutlu olacağını zannederse, onu bekleyen tehlike veya onu bekleyen hal aldanmaktır. Hâlbuki aldanmak da, aldatmak da iyi değildir.
O halde hürmet ve sevgiler Allah için olmazsa, bize herhangi bir insanın gerçekten hürmet etmesi mümkün olmadığı gibi, sevmesi de mümkün olmaz. Bu nedenle muhabbet, hürmet ve değer vermek, Allah adına olduğu zaman değerli olur. Eğer başkasına gösterilen hürmet ve değer Allah rızası için olmazsa, kişi hürmet ve değeri sadece kendi nefsine yapmış olur.
Örneğin zengin bir insanın, işi olmayan birini işe alıp ona mevki-makam vermesi, onu değerli kılabiliyor gibi görünebilir. Ancak herkes biliyor ki bu zengin kişi bir şey beklemeden sırf Allah için yardımcı olmadıysa, yanına almış olabilir ancak ileride onu ezmeye başlayabilir. Hatta ona, “Ben seni buraya getirdiğim için benim emirlerimi yap!” diyebilir. Bu durumda ondan kendi yeğenini veyahut akrabasını işe almasını isteyebilir. Elbette böyle bir zengin, işe yerleşmesine vesile olduğu insana değer değil, eziyet etmiş olur.
Veya bir fabrika müdürüne heyecanla selam vermek isteyen ve ona saygı sunma derdinde olan kişi, “Sayın müdürüm, gerçekten çok genç ve dinamiksiniz!” der ve bir ay sonra bir tanıdığını işe yerleştirmeye çalışırsa, buna değer vermek ve hürmet göstermek denilebilir mi? Asla!
Peki böyle bir durumda değer verilen kişi, değer verildi diye mutlu mu olur yoksa onun yükümü artar? Elbette yükü artar. Çünkü bir ay sonra önüne bir dosya gelecektir. Bu nedenle kendisi borçlanmış olacaktır.
Bu nedenle Allah adına olmayan hürmet ve muhabbetler insanı bunaltır. Dolayısıyla bizi bunaltıp incitecek şeyleri insanlardan istemek, onlara kötülük etmek demektir. O halde asla insanlardan değer ve hürmet beklememeliyiz.
Ancak Allah’ı düşünmeden, ahireti hatırlamadan, birinin diğerini sevmesi çok acı ama söylemek zorundayız; ondaki menfaati seviyor demektir. Bu durumdaki kişi sevildiğinin farkına varmaz ve hatta kendisine hediye verilince veya biri değer verince, “Acaba bunun arkasından ne gelir? Benden bir şey mi istiyor?” diye aklına gelebilir. Bu ise insanın kalbinde samimi bir sevgi oluşturmaz. Çünkü böylelerin sevgisi menfaate dayalıdır.
Nitekim Allah’ın kendisine verdiği değeri fark edip, bunun gereklerini yerine getirmeye çalışan insana verilen değer Allah için olur. Yani insanlar böyle bir kişiyi ezmek ve ondan menfaat sağlamak için değil, onu Allah için sevip ona dua ederler. Belki seven sayısı az olabilir. Ancak o sevgi çok kıymetli, değerli ve kaliteli olur. Diğer türlü pek çok seven olur ama sevmek insanın başına bela ve yük olur. Allah, verdiği değeri fark etmeyi ve Allah’ın razı olacağı bir hayat yaşamayı hepimize nasip etsin, âmin!