Gökte elem var mıdır hele anlatın kuşlar
Var mı yerdeki gibi uçurumlar yokuşlar
Mesela yangın çıksa kesilir mi uçuşlar
Hele yaklaşın yavaş söyleyin kulağıma
Ayağı taşa çarpsa ne eder garip kuşlar
Kimse hudut çizer mi havada saltanata
Sema mülküne bir bak mümkün müdür ihata
İzin kimden alınır çıkmak için üst kata
Hele yanaşın ama basmayın ayağıma
Hep indirilen darpsa ne eder garip kuşlar
Pır pır eden melodi kuşların canındadır
Endişe gözlerinde uçan kanadındadır
Nasibi birkaç habbe dünya harmanındadır
Hele toplanın gidin kalmayın bir başıma
Tüyleri tek tek çekse ne eder garip kuşlar
Bir gölge, şu dünyayı alır başına yıkar
Bir gaflettir hız keser alır kafese tıkar
Hata ihmal ihanet hep boğazını sıkar
Hele uçamazlar mı bu dert kaldı başıma
Bir nefes alamazsa ne eder garip kuşlar
Varsın kavgası sürsün cihanı paylaşmanın
Bedeli elbet olur birgün hadden aşmanın
Toprakla saman yeter sarayın hanümanın
Hele vurulmasınlar altınsı alaşıma
Kafeste mal sayılsa ne eder garip kuşlar
Hile ile tuzağa kuşu çekerler hala
Pazarda ürün diye hesap ederler mala
Koca koca adamlar kurşun sıkarlar dala
Hele bakının sonra düşmeyin bir hışıma
Gözlere ışık çalsa ne eder garip kuşlar
Sizler neden hep safça atlarsınız tuzağa
Hiç mi anlatmaz kimse bir sonraki kuşağa
Konmayın her çalıya gitmeyin çok uzağa
Hele uzanma öyle daha çok var akşama
Dört bir yanı insansa ne eder garip kuşlar
Dünya kuşa dar geldi uçtu göklere kaçtı
Yere bakınca zaten hep perişandı açtı
Kuştu nihayet ömrü havada kaç kulaçtı
Hele sığın zirveye ulaş o ihtişama
Kanadını kırsalar ne eder garip kuşlar
Kaç lokmalık aş olur eti kemiği ne ki
Onca tutup getirdi doydu mu gözü peki
Kıymayın tabiata bırakın şu mesleği
Hele bir denk gelmesin şu vahşet kafilesi
Canı kebap yapılsa ne eder garip kuşlar
Bir insana bak bir de dünyayı şen edene
Bir yürüyen hırsa bak bir de şirin ötene
Ne hazırlık yapılmış yakalama üstüne
Hele minik canlara kıyanlar neyin nesi
Başını tutup yolsa ne eder garip kuşlar