Adaylık Teklifi Var

Maruf Özülkü

Ülke seçim gündemine kilitlendi.

Seçim takviminin ilanıyla birlikte siyasi partilerdeki hareketlilik arttı.

Adaylığı aklından geçirenler uzun süredir başlattıkları piar çalışmasını ayyuka çıkardı. İmaj çalışmaları, referanslar kapı aşındırmalar ve bol gülücüklü yüzler mütevazi ve sıcak tavırlar aldı başını.

Partilerin ve adayların seçmeni memnun etme çabasına yönelik gayretlerini gördükçe; iktidarın kesenin ağzını açmasını muhalefetin uzlaşma kültürüne şahitlik ettikçe...

Her gün seçim olsa diyesi geliyor insanın...

ADAY OLMAK İDDİA İŞİ

Aday olmak kişinin kendine duyduğu özgüvenin zirvesinde somutlaşıyor. "Alem buysa kral benim" modunda başlayıp, "ancak ben düzeltirim" kararlığıyla kesin bir irade beyanına varıyor.

Seçim işi ciddi mali güç gerektiren bir iş. Gözden çıkaracak bir birikiminiz yoksa bu işe girişemezsiniz.

Kamu görevi yapıyorsanız istifa edip altı ay kadar maaşsız kalma lüksünüz olmalıdır. Seçim büroları, ziyaretler hediyeler vesaire kalem büyüdükçe büyür.

Sözün özü üç adaylık bir yangın diyebilirsiniz...

Karşılığını alıp alamayacağınız ise tam bir muammadır.

Özenli, tertipli ve traşlı olmak ve daima güler yüzlü olmak zorundasınız. Herkese dokunmak, herkese vaad etmek zorundasınız.

Ve şık giyinmek zorundasınız. Bizim İskân Yel abimiz gibi şıklığa doğuştan alışkın değilseniz bunu sonradan edinmek de zor olmaktadır. Bu abimizin hasbelkader pejmürde giyindiğini gören olmamıştır velakin gözü kör olmayasıcılar bu abimi Meclis'e taşımayı akıl edemediler. Gerçi o da kırmızı kitaplar önünde diz çökmeyi yeğlemiştir. Karizmasını ve şıklığını kimseye değil; fıtrî bir iç barışıklığıyla sürdürmektedir.

Konumuza dönecek olursak...

Aday olmak maliyet ister, enerji ister ve imaj çalışması ister.

HER İNSAN ADAYDIR ASLINDA...

Hayatımızın kendisi bir seçme ve seçilme süreci değil midir?

Mükellefiyet çağına eriştikten sonra hepimiz, hayat seyrimize yönelik en önemli tercihte bulunmakta değil miyizdir?

Ve hepimiz hayatın ardından tercihlerimizin ardından iki yoldan birine namzet olacak potansiyelde değil miyizdir?

Yani, hem seçeniz, hem de seçilen. Ama tercihlerimizdir bizim gelecekteki konumumuzu belirleyen...

Seçimimiz dört ya da beş senede bir her saniye sürmektedir. Vazgeçme doğruya meyletme ve tavır koyma imkanı ecel vaktine kadar online olan bir seçimdir bu.

Diğer seçimlere benzemez bu seçim. Varlık - yokluk, yanmak - yanmamak sonucu olan büyük bir duruştur bu.

Görünürde ne kampanya var, ne sandık var, ne pusula, ne mühür...

Hakikatte yürek var akıl var şuur var his var nefis var.

"Bir yanda nur akar bir yanda kir..."

Ve insan ebede namzet yani aday olarak bir tavır serdeder ömür pusulasına yüreğini bastırarak...

EBEDE NAMZET...

Sözkonusu adaylık meselesinde sözü kitaba bırakalım isterseniz:

"Âlemde çok görüyoruz ki: Zalim, fâcir, gaddar insanlar gayet refah ve rahatla ve mazlum ve mütedeyyin adamlar gayet zahmet ve zillet ile ömür geçiriyorlar. Sonra ölüm gelir, ikisini müsavi kılar. Eğer şu müsavat nihayetsiz ise, bir nihayeti yoksa, zulüm görünür. Halbuki zulümden tenezzühü, kâinatın şehadetiyle sabit olan adalet ve hikmet-i İlahiye, bu zulmü hiçbir cihetle kabul etmediğinden; bilbedahe bir mecma'-ı âheri iktiza ederler ki; birinci, cezasını; ikinci, mükâfatını görsün. Tâ şu intizamsız, perişan beşer, istidadına münasib tecziye ve mükâfat görüp adalet-i mahzaya medar ve hikmet-i Rabbaniyeye mazhar ve hikmetli mevcudat-ı âlemin bir büyük kardeşi olabilsin. Evet şu dâr-ı dünya, beşerin ruhunda mündemiç olan hadsiz istidadların sünbüllenmesine müsaid değildir. Demek başka âleme gönderilecektir. Evet insanın cevheri büyüktür. Öyle ise, ebede namzeddir. Mahiyeti âliyedir, öyle ise cinayeti dahi azîmdir. Sair mevcudata benzemez. İntizamı da mühimdir. İntizamsız olamaz, mühmel kalamaz, abes edilmez, fena-yı mutlak ile mahkûm olamaz, adem-i sırfa kaçamaz. Ona Cehennem ağzını açmış bekliyor. Cennet ise âğuş-u nazdaranesini açmış gözlüyor.

(Yirmi Dokuzuncu Söz. Sözler. Risale-i Nur Külliyatı. Bediüzzaman Said Nursi. İstanbul.)

TEKLİF - MÜKELLEFİYET

Şimdi bu muvacehede hepimiz; hepiniz adaylık teklifi alıyorsunuz diyebiliriz.

Hatta yemin içsek buna keffaret düşmez.

Ebedi hayatı kazanma teklifi bir ömür karşımızda.

Ve biz bu teklifi önemsemeye mecburuz. Zira hepimiz hür, akîl ve baliğ fertler olarak mükellefiz.

Ezcümle...

"Âyâ bu insan zanneder mi ki, başıboş kalacak? Hâşâ!.. Belki insan, ebede meb'ustur ve saadet-i ebediyeye ve şekavet-i daimeye namzeddir. Küçük - büyük, az - çok her amelinden muhasebe görecek. Ya taltif veya tokat yiyecek."

(On Yedinci Lem’a. Lemalar. Risale-i Nur Külliyatı. Bediüzzaman Said Nursi)

Adaylık teklifi hepimize hayırlı olsun. İnşallah hep beraber kazanırız...

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (4)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.