Merhaba kardeşlerim. Birkaç kelam etmeye geldim.
Hafta ortasında sanat camiasında isim yapmış bir sanatçının (!) sosyal medyayı sallayan bir çıkışına şahit olduk. Topluma hitap eden bireylerin, kültürümüzü inancımızı değerlerimizi hiçe sayarak takındıkları tavır, sanatçı kisvesi altında dolaşan bir şahsa yakışmayacak nitelikteydi. Ben tam bunları düşünürken aynı şahıs tarafından sınırları aşan karşıki tarafın sınırlarını ihlal eden, özgürlük ifadesinin hiçbir tanımıyla karşılaştırılamayacak tahrik edici hakaret kokan ifadeleri! Umarım bu davranışı kendisini takip edip örnek alan kesimleri uyanışa teşvik eder. Zira akıllı insan idol olarak gördüğü insanın ağzından çıkan sözünün dahi, akla mantığa ahlaka aykırı olmadığının farkına varmalı. Buradan yola çıkarak, sözü söyleyen kişiyi hiçbir şekilde muhatap almadan -zira “kötü söz sahibine aittir"- bir imam hatipli olarak ifade etmek isterim.
İmam hatipten veya farklı bir okuldan kötü insanlar çıkar mı çıkmaz mı tartışmasını da bir kenara bırakarak insanoğluna iki cihetten bakmak gerekir: İnançları, değerleri doğrultusunda iyi insan ve kötü insan. İşte bu iki insan grubunu da sınıflandırmadan her yerden herkesten her kesimden iyi de çıkar kötü de çıkar düşüncesiyle olaylara bakmalı. Yanlış olarak değerlendirdiğimiz bir mevzuda var ise bunu hakaret etmeden genellemeden ifade etmek gerekir.
Bu toplum sağ, sol imam hatipli, türbanlı, açık, vb. gruplaşmaların birçok acısını geçmişte çok çekti. Günümüz gençleri de bu tip tahriklere gelmeyecek. İmam hatipli olan olmayan herkes kardeşçe yaşamayı biliyorlar ve devam ettirecekler. Yeter ki bizler kendi ideolojik saplantılarımızı; bize ayrılan alanlarda gençlere, topluma kusmayalım. Kendi evlatlarımızı nasıl ki korumak istiyor hiç kimsenin kurbanı olsun istemiyorsak, toplumun evlatlarını da kendi iç dünyamızın kavgalarının kurbanı etmeye hakkımız yok.
Sözü fazla uzattığımın farkındayım ancak şuna da değinmeden edemeyeceğim,
Toplumsal inancını, değerlerini, kültürünü ve sanatını aynı çizgide tutmayı; hatta kültür inanç ve değerlerini bir adım önde tutmayı beceremeyen toplumlarda bu tip kaotik oluşumlar hep olacaktır.
Yani önceliklerimizi unutmaz isek sanatıyla öne çıkan, toplum düzenini olgunlaştıran sanatçılar çoğalacaktır, aksi ise ortada.