Geçen ay Diyarbakır gezisi yaptık bir arkadaşla. Olabildiğince çok yeri gezip görmek için, bir haftalığına araç kiraladık.
Diyarbakırlılar cömertlikleri, samimiyetleri ve doğallıklarından hiç bir şey kaybetmemiş.
Bunu; esnafında, taksicisinde, sokaktaki insanına kadar herkeste gördük.
Ama öyle bir şey yaşadım ki, bu gerçekten fıtri ve samimi bir örnekti. Bunu sizinle de paylaşmak istiyorum.
Malum; ailelerde çocuk sayısı çok. Bu çocukların kimisi fakir aile çocukları. Kırmızı ışıklarda, duran araçlara yanaşıp, ya bir şey satmak istiyorlar, ya da dileniyorlar ????
Aracımızın kırmızı ışıkta durduğu bir sırada, yanımıza yedi-sekiz yaşlarında bir kız çocuğu yanaşıp, para istedi. Elinde bir lira vardı. Takıldım: "Aa hep bizden istiyorsunuz, şimdi de ben senden para istiyorum"
Espri olsun diye söylenmiş, alâlâde bir sözdü benimkisi.
Kız elindeki bir lirayı olanca masumiyeti ve içtenliğiyle bana uzattı.
Böyle bir davranışı doğrusu beklemiyordum. Kısa bir süre bocalasam da, toparlanıp cevap verdim:
"Ay şaka yaptım yavrum, istemem"
Gülümsedi ve o bir lirayı kucağıma attı.
Bu arada aracı kullanan arkadaşım, yirmi lirayı kıza uzatıyordu. Kız alıp almamak arasında bir gitti geldi. Yeşil ışığın yanması ve korna sesi üzerine kız, parayı alıp uzaklaştı. Ben kucağımdaki bir liranın şaşkınlığıyla halâ; "aaa, ama aaa" diyordum ????
Yol boyunca onu konuştuk. Gani gönüllüğün güzelliğinden, cömertlikten, cömert olan Yaradan'ı hatırladık.
Sahi...
Cevşenü’l-Kebir’de geçen, Yaradanın güzel esmalarından dan biri olan, Cevâd ismini düşündüm.. Cevşen’de bu güzel isim “Ya ecvedü min külli cevad” (ey cömertlerin en cömerdi) şekliyle geçiyor.
Bu isimden de anlıyoruz ki, Allah sonsuz cömertlik ve sınırsız ihsan sahibidir. O’nun cömertliğine sınır yoktur. Tüm kâinat, tüm dünya, her mevsimin sınırsız bereketi, meyvesi, çiçeği, böceği, rahmeti, ağaçlar, hayvanlar, toprak, hava, su, ay, güneş, yıldızlar, kısaca her şey, zerreden şemse, mikrodan makroya, bilinen-bilinmeyen her ne varsa, O’nun cevâdiyetinin ve cömertliğinin işaretleridir. Meyveleridir. İkramı, lütfu, hediyesidir. Allah Zü’l-cûd’dur. Şefkâtle, hikmetle, iktisat içinde sonsuz bir cömertlikle ikram edendir. Her şeyde görülen bolluk ve bereketin israfla değil, hikmet ve iktisatla bütünleşmesi karşısında insanın O'nu mütalâ etmemesi ne büyük bir kayıptır.
O küçük kızın bir liralık cömertlik ve ikramına şaşırdığıma şaşırmam karşısında, Rabbimin sonsuz nimet, ikram ve cömertliğine daha çok hayret etmem, Allah-u Ekber'lerle mukabelede bulunmam gereğini idrak ettim.
Bu idrak ve hayret, O'na layıkıyla kulluk ve şükürle sürdürülen bir ömürle mümkün olur.
Ömürlerimiz böyle olsun inşallah ????