Mukaddes Yolculuk -5

Hasan Durmaz

Kâbe, her zaman, her yerden gelen gönüllerin arzuladığı, her vakit özlenen mir mekân. Kâbe’den duygusal bir veda ile Medine'ye 27 Haziran 2024 Cumartesi günü saat 15.00 de hareket ettik. Öğle ve ikindi namazları için dinlenme yerlerinden sonra Medine bize ayrılan otele saat 22.30 da varabildik. Valizlerimizi odalara aldıktan sonra Mescid-i Nebeviye yatsı namazını kılmak için gittik.

Otelimiz Mescid-i Nebeviye 5 dakika yürüme mesafesinde. Muazzam bir manevi ortamda namazını kıldıktan sonra otelimize dinlenmek için dönüş yaptık. Yol yorgunluğundan sonra bütün vakit namazlarımızı gül kokulu mescidinde eda etmek için karar aldık. Ayrıca Cuma günü burada bulunmamız ayrı bir güzellik. Cuma namazını eda ettik. Mescidin içi ve havlusu mahşeri kalabalıktı.


29 Haziran 2024 Cumartesi günü sabah gezisi için yakın yerlere gittik. Kafile olarak ilk durağımız Okçular tepesi oldu. İslam dini için bedel ödeyen, sahabelere hayır dualarında bulunduk. İkinci durağımız Kıbleteyn Mescidi. Hocalarımız mescit hakkında Peygamber Efendimize (s.a.v) ayetin indiği haberi üzerine oradaki sahabeler namaz esnasında yönlerini Kudüs’ten Kâbe’ye doğru çevirdiler bundan dolayı da bu mescide iki kıble mescidi anlamına gelecek Kıbleteyn Mescidi adı verildi.

Bu mescitte iki rekât namaz kıldıktan sonra Hendek savaşının yapıldığı yere gittik. Hendek kazma fikri Selman-ı Farisi’den gelmiş. Peygamber Efendimizin de uygun bulduğu bizzat kendisinin de çalıştığı Müslümanların çok az zayiat vererek düşmanlarını yendiği burada almamız gereken kıssa istişare kültürüdür. Peygamber Efendimizin (s.a.v) istişarenin önemini belirten bir uygulama ile bizlere de bu yolu takip etmemizi ancak istişare ederek başarıya yürüyenlerden olmamız konusunda ders veriyor.

Daha sonra Hz. Peygamberin (s.a.v) Mekke’den Medine'ye hicret ederken konakladığı Küba Mescidini ziyaret ettik mescit inşaatında bizzat kendisi çalıştığı İslam’ın ilk mescidinde iki rekât namaz kılmak ayrı bir manevi hava. Burada yoğun bir ziyaretçi akını bulunmaktadır.

Akşam vakti Ravza-i Mutahhara'da bulunan Peygamberimizin (s.a.v) kabrinin bulunduğu ayrıca Hz. Ebubekir (ra) ve Hz Ömer’in (ra) kabirlerin bulunduğu yere randevumuz gereği zorluklara rağmen kafile olarak giriş yaptık. İki rekât namaz kıldıktan sonra beklemeye başladık o sırada yatsı ezanı okundu güzel bir tevafuk oldu.

Namazı kılıp dua ettikten sonra selamlamaya geçtik daha sonra Cennetü’l-Bakiyi ziyaret ettik. Medine’deki Müslümanların ilk mezarlığıdır. Bu mezarlık Mescid-i Nebevi’ye çok yakın bir noktada hocalarımız açıklamalarında mezarlıkta bulunan hikmet toprakta ot çıkmaması ve defin edilenlerin kemiklerin 1 yıl içinde eridiği bir toprak çeşidi. Her şey de bir hikmet vardır, yoksa bu kadar cenazeye yer bulmak imkânsız olurdu.

Son durak olarak Medine’de Sultan Abdülhamit döneminde inşa edilen Hicaz demiryolu oldu. Maalesef kısa bir süre hizmet verdikten sonra İngilizlerin işgali sonrasında raylar yerinde söküldüğü vagonların ortada müze olarak hizmet vermektedir. Maalesef Müslüman ülkeleri birbirinden uzaklaştırmak projesi ile ve hala günümüzde de devam ettiği ve bu konu hakkında kimsenin dert etmediği bir dönem içerisindeyiz.

Medine’ye gelip de hurma bahçelerine gitmemek olmazdı kafile olarak bahçeye gittik taze hurmalardan misafirlerimize ikram etmek için bütün hacılar kendi bütçelerine uygun alıp paketleme işleminden sonra artık veda vaktinin geldiği bildiriliyordu. Rabbim bir daha gelmeyi nasip etsin ve bütün Müslümanlara Peygamber efendimizin (s.a.v) şefaatine nail eylesin inşallah.



Bir Hac ibadeti görevi sonuna gelirken Suudi Arabistan yetkililerini kutluyorum. Yetkililer olağanüstü bir çaba ve gayretle çalışıyorlar, hacıları organize etme ve yönlendirmede başarılı buldum.

Allah’a emanet olunuz.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.