İstanbul’da iken gecenin geç saatlerinde Mehmet Timur ağabeyin kızının vefat haberini alınca derinden sarsıldık. Sabah, biz de İstanbul’dan Eskişehir’e cenaze namazı ve taziye için yola çıkmak istedik. İstanbul’da bayram ertesi yoğunluğun hala devam etmesinden dolayı hızlı trende neredeyse günün tüm zamanlarında yer bulamadık. Hatta ısrarla istasyon merkezine gitmemize rağmen bilet bulamadan geri dönmek zorunda kaldık. Daha sonra ev sahibi ağabeyler eğer Bursa’ya gelirseniz bizim için tekrar taziye ziyaretine gideceklerini belirtiler.
İstanbul’dan Bursa’ya BUDO deniz otobüslerini kullanarak yol çıktık. BUDO da aynen İDO gibi serin, konforlu ve daha ekonomik. Uzun yolculuklarda yanımda oturan kişiye selam verir, selamımı alırsa merhabaya durur, sohbeti derinleştirmeye çalışırım. Bu kez yanımda bir esnaf arkadaşla tanıştık, aynı hassasiyetleri ve görüşleri paylaştığımızı hem lisan-ı halinden hem de lisan-ı kalinden belli ediyordu. Gidene kadar memleket meseleleri üzerinde fikir alışverişinde bulunduk. Bursa’daki birçok esnaf arkadaşımızı ismen tanıyordu. Menzilimize varınca bize ev sahipliği eden Abdulbari Aydın ağabey ile de tanıştırdık. Abdulbari ağabey ev sahipliğini daha Mudanya’da iken sabah kahvaltısıyla başlattı. Kahvaltıdan sonra yol arkadaşımızı evine kadar uğurladık. Bu ara haberleşme bilgilerimizi paylaşmayı da unutmadık.
İlk işimiz Eskişehir’de Mehmet Timur ağabeyin taziyesine Urfa ve Bursa olarak Abdulbari Aydın ağabey, Mustafa Yılmaz ağabey ben ve yol arkadaşım İbrahim Akçe kardeş ile katılmaktı. Mehmet Timur ağabeyin yoğunluğu nedeniyle nasip olmadı. Sonunda telefonla taziyelerimizi bildirdikten sonra bir Yasin-i Şerif ve Fatihalar ile dualarımızı yaptık. Merhumeye Allah’tan rahmet ve mağfiret dilerim.
İkinci durağımız işadamı değerli ağabeyimiz Cihat Bakgör’ü hep birlikte bürosunda ziyaret ederek dinlenme çayı içtik. Ardından Mustafa Yılmaz ağabey ile birlikte merhum Eyüp Otman ağabeyin işyerini ziyaret ettik. Orada öğle yemeği ve çaylarımızı içtikten sonra öğle namazını eda ettik. Cantoy toptan bebe giyim firmasının değerli yöneticisi Eyüp Otman ağabeyin oğlu Yunus Emre Otman oğlu ile tanıştık, hasbihal ettik. Daha sonra ikindi namazını Bursa Ulu Camiinde kıldıktan sonra Abdulbari Aydın ağabeyin işyerine geçtik. Gerçekten Bursa kaliteli bir iç göç almış, Türkiye’nin enleri neredeyse orada toplanmış durumda. Burada yaşamayı sürdürmek İstanbul’dan daha kolay, daha kaliteli ve daha ekonomik diyebilirim.
Akşam yemeğine hep birlikte Uludağ’ın eteklerinde BURFAŞ’ın Dobruca tesislerinde Mehmet Demirci ağabeyin davetlisi idik. Yol arkadaşım İbrahim Akçe, lise döneminde ağabeyi merhum Zübeyir Akçe ile beraber Bursa’da yaşadığından oradaki kardeşlerimizin birçoğunu tanıyor, bu da benim için bir avantaj oluyordu. Akşam, Nilüfer/Beşevler semtinde çarşamba dersine katıldık. Daha sonra gece İttihad Derneği’nde istirahat ettik.
İkinci günün sabahında Abdulbari Aydın ağabeyin hanesinde kahvaltıya misafir olduk. Rabbim hanesini açık eylesin. Öğle ve ikindi namazlarını Ulu Camiinde eda ettik. Öğle yemeğine BURFAŞ tesislerinde Abdulbari ağabeyin davetlisi idik. Bir ara fırsat bulduğumuzda Bursa Kültür Vakfını ziyaret ettik. Burada Hulusi Kasar ağabey ile bir çay molası müddeti içerisinde konuşma ve tanışma fırsatımız oldu. Akşam namazını Uludağ’ın eteklerinde yer alan İnkaya mesire alanına vardık. İnkaya camiinde akşam namazını kıldıktan sonra meşhur asırlık çınar ağacının yer aldığı tesislerde Mustafa Yavuz kardeşin misafiri olduk. Derin bir sohbetten sonra buradan ayrılarak İttihat’ta bize ayrılan istirahat menzilimize geçtik.
Cuma sabah namazından hemen sonra Abdulbari ağabeyin kaptanlığında Bursa’dan ayrılarak İstanbul’a yola çıktık. İlk durağımız Anadolu Yakasında Dilruba Restoran’a vardık. Said Özadalı ağabeyin sabah kahvaltısına davetli idik. Kahvaltıyı Abdullah Öztürk ağabey ile birlikte yapma fırsatımız oldu. Dilruba’dan ayrıldıktan sonra tekrar Fatih’teki Şekercihan Derneğimize vardık. Cuma namazını Fatih Camiinde eda ettik. Rabbimize şükürler olsun. Bursa ziyaretimizde bize ev sahipliği yapan başta Abdulbari Aydın, Mustafa Yılmaz, Mehmet Demirci ve Cihat Bakgör ağabeyler ile Mustafa Yavuz kardeşimize kalbi teşekkürlerimizi takdim ederiz. Allah’a emanet olsunlar.