“Yoksa sizden öncekilerin çektikleriyle karşılaşmadan cennete girebileceğinizi mi sandınız? Onlar öylesine yoksulluk ve sıkıntı çekmişler, öyle sarsılmışlardı ki peygamber ve yanındakiler, “Allah’ın yardımı ne zaman gelecek?” demeye başladılar. Bilesiniz ki Allah’ın yardımı yakındır.”
Bakara Sûresi 2/214
Tarihin her döneminde zulmedenler ve zulme uğrayanlar olmuştur. Adalet ve hukuk Allah’ın değişmez kanunları olmasına rağmen, insanlar kendi menfaatleriyle çelişen ve haksız oldukları durumlarda kendi hallerini düzeltmek yerine hak sorup hak arayan insanlara zulmederek kendi olumsuz hallerinin üzerini kapamaya çalışmışlardır. Bu olay suret ve zaman değişse de her yüzyılda karşımıza çıkmış adet haline gelmiştir.
Nitekim Peygamber Efendimiz döneminde de baskı ve işkenceler had safhaya ulaşmış dayanılmaz hale gelmiştir. Bir umutla Rasulullah’a "Artık dayanamıyoruz Allah’ın yardımı ne zaman?" diye sormuşlardır. Bu soruya cevaben çağlar ötesi bir mesajla, önceki ümmetlerin çektiği sıkıntıları çekmeden cennete girilemeyeceği bununla birlikte Allah’ın yardımının yakın olduğu haberi verilmektedir.
...
Her zaman ve zeminde zulme maruz kalanlar vardır. Bazen gittikçe artan bir frekansta baskı ve şiddet kaldırılamaz durumda olur. Öyle ki zulümler çekilemez hale gelir de adeta boyundaki ilmek gün geçtikçe daha da sıkılaşır ve mazlum nefes alamaz hale gelir.
Bu durumda bazı insanlar Allah'tan ümidini keser ve ye's karanlığına düşer. Beklediği güzel günlerin asla gelmeyeceği hissine kapılır.
Halbuki ümit kesmek müminlere göre değildir. Kör karanlık kuyuların dibinde de olunsa kendisini oradan çekip çıkaracak bir Rabbi olduğuna inanmalıdır kişi ve bu inancını hep diri tutmalıdır. Mümine yakışan budur.
Bir başka yönüyle bu dünya hayatı rahat rehavet içinde yaşanılması için yaratılmamıştır. Başta peygamberler olmak üzere bütün has müminler ağır belalara duçar olmuşlardır. Ama iman ve ümit argümanlarıyla bulundukları zor şartları aşabilmişlerdir. Üstelik imtihanlarını kazanıp esas yurt olan ahiretlerini garanti altına almışlardır.
...
Şimdi sen de çok bunalmış daralmış ve kararmış olabilirsin. Bir türlü, beklediklerini elde edemiyor olabilirsin. Hakkın yenilmiş, elindekiler alınmış zulmet içinde kalmış olabilirsin. Bu Rabbinin seni ne kadar sevdiğimi peygamber misal bir belaya mazhar (!) olduğunu gösterir. Unutma Rabbin seni unutmaz ve seni asla terk etmez. Ve unutma Allah’ın yardımı yakındır! Bunu ben demiyorum bizzat Azze ve Celle kendi diyor. Vesselam