Son zamanlarda toplumumuzda öfkenin, şiddetin, nefretin yaygınlaştığını görüyor ve çeşitli medya organlarından da izliyoruz. Bu hal hepimizi çok üzmektedir. Yaratılışımızda var olan bu özelliğimizin tamamen yok edilmesi elbette mümkün değildir. Ama mutlaka kontrol edilmesi gerekir.
Öfke, zaman zaman hepimizin maruz kaldığı ya da başkalarına karşı duyduğumuz son derece normal ve istenildiği takdirde yönetilebilir bir duygu olabilmektedir.
“ÖFKE” kelime anlamı olarak; “Engellenme, incinme, haksızlık, tehdit altında hissetme karşısında gösterilen kızgınlık, saldırganlık ve şiddet” (Türk Dil Kurumu) anlamına gelmektedir.
Aslında öfke; sevgi, üzüntü, korku, acımak gibi en temel duygularımızdan biridir. Genel olarak insanın bilinçli yaşamadığı, kontrol etmekte zorlandığı bu duygu ile nasıl başa çıkılacağı, yaşandığı anda verilen kararlarla şekillenir.
Kişinin karşısındakine ve kendisine kontrolsüz yaşanan ÖFKE ile vereceği zararlar çok farklı boyutlarda olabilir.
Öfke, ahlâkî eksikliklerdendir. İnsanda var olan gazab kuvvetinin ifrat derecesi olan öfke, bir âfettir.
Öfke anında, insan doğru düşünemez, öfkesinin etkisi altındadır. Normal davranışlarda bulunamaz. Öfkeli olarak yapılan işler hep sonradan pişmanlık duyulan işlerdir. Bunun için atalar "Öfke ile kalkan zararla oturur" demişlerdir.
Öfke, insanın doğal duygusal tepkilerinden biridir ve insan zaman zaman öfkesi hissedilebilir.
Ancak bu güçlü duygu kontrol edilmediğinde hem bireyin kendisine hem de onlara zarar vermesine neden olur.
Öfke kontrolü konusunda her şey duygularımız, düşüncelerimiz, bilgi, davranışımız ile şekillenir.
ÖFKE; kontrol edilebildiğinde insanın yeteneklerini, kabiliyetlerini geliştirici bir etken olabilmektedir.
Dolayısıyla, öfke bilinçli olarak kontrol edilmeli ve meydana getirdiği olumsuz etkileri doğru yönetebilmelidir.
Aynı zamanda duygusal zekanın önemli bir etkeni olup, insanın sağlıklı bir şekilde hayat sürdürebilmesinin ve iç huzurunu koruyabilmesinin temel anahtarlarından biridir.
Öfkenin kaynağına indiğimizde öfkeyi yaşayan ve yaşatanın hata, kusur ve yanlışlarından meydana geldiğini görmekteyiz.
Öfkenin ne olduğu, neden ortaya çıktığı ve bu duyguyu kontrol edecek davranış ve düşüncelerimiz neler olmalı derseniz ?
Öncelikle; Öfkeyi kontrol etmek, bir süreç gerektirir. Bu süreçte kişinin sabrı ve kararlılığı çok önemlidir.
İlk adım olarak bakış açısını değiştirmek, ilk aklımıza gelen bir yöntem olmalıdır.
Aynı zamanda öfke anında bakış açısını değiştirmek ve tetikleyicilere farklı açıklamalar bulmak olaylara sağlıklı tepkiler verebilmeyi ve öfkenin kontrol edilebilmesini sağlar.
İkinci adım olarak; Kendini sakinleştirmeyi öğrenmek yada kişinin kendisini telkin etmesi, öfke kontrolünde etkili bir yöntem olduğunu görüyoruz.
Kişi öfkeyi hissetmeye başladığında kendine “sakin ol, derin nefes al” gibi cümleler kurarak öfkesini azaltabilir.
Öfkenin kontrolü hususunda başka neler yapılmalı ? Neler yapılabilir ?
Belki de bu soruların en güzel cevabını; Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim ve Rasülü Ekrem (A.S.M.)’dan almalıyız.
Konu ile ilgili sözlerin en güzeli olan ayet ve hadis ile bu makalemizi de şimdilik nihayetlendirelim inşallah.
Kur’an-ı Kerimde “O takvâ sahipleri ki, bollukta da darlıkta da Allah için harcarlar; öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah da güzel davranışta bulunanları sever.” (Al-i İmran,134.)
“Onlar, büyük günahlardan ve hayâsızlıktan kaçınırlar. Kızdıkları zaman da kusurları bağışlarlar.” (Şura,37)
Kızgınlık anında kusuru bağışlamanın güzel bir haslet olduğunu belirtmiştir.
Hz. Muhammed (S.A.V)’in Öfke kontrolü hakkında; İbnu Mes’ud (r.a) bildiriyor Resûlullah (bir gün):“Siz aranızda kimi pehlivan addedersiniz?” diye sordu. Ashab: “Erkeklerin yenmeye muvaffak olamadığı kimseyi!” dediler.
Resûlullah (S.A.V.) şöyle buyurdu;
“Hayır, dedi, gerçek pehlivan öfkelendiği zaman nefsine hâkim olabilen kimsedir.” (Müslim, Birr 106.)
“Öfke şeytandandır. Şeytan ise ateşten yaratılmıştır. Ateş ise suyla söndürülür. Öyleyse sizden bir öfkelendiği zaman abdest alsın”. (Ebu Davud, Edeb 4, (4784).)
Bulunduğu hali değiştirmek: Hz. Muhammed (S.A.V.) buyurdu ki:
“Biriniz ayakta iken öfkelenirse hemen otursun. Yine de öfkesi geçmezse yatsın.” (Ebu Davud, Edeb 4, (4782).)
KAYNAKÇA:
- https://www.ditib.de/detail_predigt2.php?id=704&lang=en
- https://sorularlaislamiyet.com/kaynak/ofke
- https://www.evimdekipsikolog.com/blog/ofke-kontrolu-nasil-yapilir
- https://www.losante.com.tr/Blog/Detail/2155