serinin önceki yazıları:
Balkanlarda Osmanlı Şehirleri Seyahati (Gezi Notları)
Balkanlarda Osmanlı Şehirleri Seyahati -2 (Gezi Notları)
Balkanlarda Osmanlı Şehirleri Seyahati -3 (Gezi Notları)
Balkanlarda Osmanlı Şehirleri Seyahati -4 (Gezi Notları)
Balkanlarda Osmanlı Şehirleri Seyahati -5 (Gezi Notları)
Balkanlarda Osmanlı Şehirleri Seyahati - 6 (Gezi Notları)
6- ÜSKÜP – MATKA KANYONU - SOFYA – FİLİBE – ASENOVGRAD (1 GÜN)
26 Temmuz 2024 Cuma sabahı kahvaltımızı konakladığımız mekanda yapmıştık. Türk Çarşısına gitmek hediyelik eşya alma için aracımızı Mustafa Paşa Cami otoparkına bırakmıştık. Birlikte seyahat ettiğimiz diğer aile ile de buluşarak vakti daha iyi kullanmak için Matka Kanyonu yakınında Cuma namazını kılalım istedik. Zira Bulgaristan Sofya üzerinden uzun bir yolculuğumuz devam edecekti.
Cuma namazı gelmeden Matka Kanyonuna ulaşmıştık. Bayanları ve aracımızın bir tanesini burada bırakıp en yakın mesafede bulunan Cuma namazını kılmaya gelmiştik. Cuma namazında gençlerin camiyi doldurmaları ayrı bir güzellikti. Akabinde tekrar Matka Kanyonu’na geldiğimizde ayaklarımızı debisi yüksek suyun içine soktuğumuzda sanki buzlu suyun içine sokmuştuk. Tir tir titriyor ayağımı suya sokamıyorduk.
Foto 50 : Kuzey Makedonya Üsküp Matka Kanyonu.
Burada tekne turları bol miktarda yapılıyor. Kişi başı 8 Euro, 1 saat olanı bütün mağaraları gösteriyor denildi. Yarım saat olanı 4,5 Euro kısa bir tur olarak belirtildi. Bizde 20 dakika kadar kanyondan kendimiz ilerledik.
Foto 51 : Kuzey Makedonya Üsküp’te Matka Kanyonu.
Vaktin kısıtlı olması nedeniyle araçlarımıza binerek Bulgaristan sınırına doğru yola revan olduk. Bulgaristan’da akaryakıtın pahalı olması nedeniyle sınıra gelmeden araçlarımızın depolarını fulledik.
Bulgaristan sınır kapısına geldiğimizde valizlerimizi açtırıp alkol ve sigara var mı diye aradılar. Sınırdan girer girmez Bulgaristan bütün otoyollarda sınırsız geçerli olan biz de ki HGS karşılığı olan vinyet biletimizi almıştık. En kısa olanı 3 günlük imiş, plakayı söyleyerek 5 Euro ödeyerek aldık. Bulgaristan başkenti Sofya’ya geldiğimizde dümdüz bir coğrafyada şehir kenarından panoramik tur yaptık. Filibe şehrini de geçtikten sonra konaklama mekanımız Asenovgrad’a gece 02.30 gibi gelmiştik. Seyahati birlikte gerçekleştirdiğimiz diğer ailenin tanıdığı Diyanet İşleri Başkanlığı görevlisi eğitimci hocamız bizleri sağ olsun misafir etmişti. Kendisi Ankara Merkez İmam Hatip mezunu olup Kur’an kursu öğretmenlerine uzun yıllar yurt içi ve yurt dışında eğitimler vermiş. Hatta 2014’lü yıllarda yine eğitim için Bulgaristan Asenovgrad’a gelmiş. Türkiye’ye yakın olması nedeniyle özellikle tercih etmiş. Bizlere orada bitmiş fakat ruhsat almamış camiyi gezdirmesi içimizi parçaladı adeta. Caminin her şeyi bittiği halde yeniden proje istemeleri, yalnızca bir mimarın proje bedeli olarak 50 bin Euro talep etmesi de başka bir ilginçlikti. Her bir seferinde başka bahaneler çıkartarak camiyi açtırmamak için müze yapalım diye de teklif edilmiş. İnşallah en kısa zamanda bu caminin ibadete açılmasını ümit temenni ve dua ediyoruz.
Foto 52 : Bulgaristan Asenovgrad’da açılışı bekleyen Yeni Camii.
Cami görevlisi hocamızın ziyaretine öğle namazı öncesi, bir bay ile bir bayan geldiğini görüyoruz. Sonradan karı koca ve Romen olduklarını öğreniyoruz. Bayanın eşi Almanya’ya çalışmaya gitmiş. Kocası dönünce aralarında bir güvene dayalı anlaşmazlık çıkmış. Sonra birbirlerine hocanın huzurunda Kuran’a el basarak aile bütünlüğünün sağlanması ve birbirlerine sadık kalacaklarını, birbirlerini üzmeyeceklerine dair söz vermelerine şahit olmak bizleri sevindirmişti. Din görevlisi hocamızla da görüştüğümüzde buna benzer hadiselerin çok olduğunu camii imamını bir arabulucu, uzlaştırıcı olarak gördüklerini, böyle olmasa, aile bütünlüğünün dağılabileceğini ifade etmesi ne kadar önemliydi.
Ayrıca cami görevlisi hocamızdan, Romenlerin her hafta çok miktarda mevlit okuttuklarını, her aile çocukları, anne, babaları için mevlit okutmaları da İslam’a yakınlaşma, bilinçlenme yönüyle güzel bir gelişme olarak değerlendiriyoruz.
Foto 53 : Bulgaristan Asenovgrad’da arabuluculuk.
Ertesi sabah Asenovgrad’ın alışveriş merkezi, seyir ve ormanlık alan ve kalesini geziyoruz. Akabinde yolculuğumuzu Filibe kadar gidiyoruz. Manastır’ı ziyaret ediyoruz. İçi ve dışı tarihi yapı olan bu manastırda hatıra fotoğraflarımızı çektiriyoruz.
Foto 54 : Bulgaristan Asenovgrad’da Manastır.
Filibe’nin şehir meydanının tam ortasında yer alan çarşısının merkezinde Osmanlı döneminde 1363-1364 yıllarında yapılmış Cuma Camiyi ziyaret ediyoruz. Caminin içindeki güzelim sanat eserleri hala günümüze kadar estetiğini koruduğunu görüyoruz. Cuma Camii, erken Osmanlı döneminin mimari anlayışını bizzat göstermektedir. Bölgenin Osmanlı İmparatorluğu sembolü olarak bugüne kadar gelen camii, Hüdavendigar Cami olarak da bilinmektedir.
Foto 55 : Bulgaristan Filibe’de Osmanlı Camii.
Unesco tarafından korunmaya alınmış miras listesinde olan mekanı görüyoruz. Akşam yemeklerini yiyip namazları ifa ettikten sonra hocamızı ve eşini Asenovgrad bırakıyoruz. Yatsı namazlarını kıldıktan sonra Kapıkuleye doğru yola revan oluyoruz.
Foto 56 : Bulgaristan Filibe’de Unesco tarafından korumaya alınan yer.
7- KAPIKULE – ANKARA
Kapıkule sınır kapısına geldiğimizde saatimiz 2.00 gibi idi. Gurbetçilerimiz Avrupa’dan tatil ayı nedeniyle geliş zamanı olduğundan 7-8 saat kadar Kapıkulede bekleyenlerin olduğunu duyuyor idik. Allaha şükür o saatte geldiğimizde öyle fazla kalabalık yoktu. İlk gümrüğü 20 dakika civarı, ikincisi gümrüğü 15 dakika civarı bekledikten sonra çok rahat bir şekilde geçtik.
Artık Türkiye’de Edirne’de idik. Sabah namazımızı Edirne Selimiye’de kılalım diye düşündük. Lakin Ankara’ya yolumuzun uzun olması nedeniyle, diğer aile üyeleri devam edelim şeklinde görüş belirtmesi üzerine yola revan olduk. İstanbul’a geldiğimizde sabah namazı vakti girmişti. Otobanda yol kenarında restoranda namaz molası vermiştik. Namazı kıldıktan sonra aracın içinde bir saat kadar şekerleme yaptık. Sonra mescitte bir şekerleme yapalım dedik ve şekerlemeyi yapınca uykunun ağırlığını almış olduk. Zira uykusuzluk ile inatlaşmak asla doğru olmazdı. Restoranda çorba ve çaylarımızı içerek devam ettik.
Foto 57 : Ankara Çamlıdere Şeyh Ali Semerkandi Camii.
Ankara’ya yaklaştığımızda Çamlıdere Aluçdağı yaylasında dünürlerimiz bizleri davet etmişti. Çamlıdere Aluç yaylasında gün içiresinde yaptığımız piknik akabinde Şeyh Ali Semerkandi Camiinde akşam ve yatsı namazlarını kılarak Ankara Keçiören’deki evimize geldiğimizde saatimiz 23.30’u aracımızın gidiş geliş 3.496 km yol yaptığımızı gösteriyordu.
Foto 58 : Aracımızın 3.496 KM lik yol mesafesi
SONUÇ OLARAK;
Hac vazifesini eşimle birlikte yapmak için geçtiğimiz yıl, 14 sene hac sırası beklemiştik. Elhamdülillah yedeklerden hac kurası çıkması üzerine 18 Haziran – 23 Temmuz 2023 tarihleri arasında mukaddes beldeler olan ve bir zamanlar Osmanlı ecdat yadigarı Hicaz topraklarına Mekke ve Medine’ye gitmiştik. Üzerimize farz olan hac yolculuğumuz 35 gün sürmüştü. Hac yolculuğumuzun seyahat notlarını gezi notları şeklinde geçtiğimiz aylarda yayınlayarak sizlerle paylaşmıştık.
Bu sene yine 15-28 Temmuz 2024 günleri, Balkanlarda Osmanlı Şehirleri seyahati yapalım istedik. Edirne İpsala’dan giriş yaparak Dedeağaç, Gümülcine, İskece, Kavala, Selanik, Manastır, Ohrid, Struga, Gostivar, Üsküp, Kosova, Priştina, Prizzen, Kalkandelen(Tetevo), Sofya, Asenovgrad, Filibeyi Osmanlı şehirlerini yerinde görmek, incelemek, tarihi olay ve hadiseleri anlamaya çalışmak istedik. Günümüze ışık tutması cihetiyle en önce şahsımın ve ailemin azami derecede istifade ettiğimizi sizlere söyleyebilirim.
Kendi aracımız ile Ankara’da ki evimize döndüğümüzde, 3.496 km yol yaparak, 3 kişilik bir aile ile kişi başı 270 euro gibi sembolik bir rakama tekabül eden bu meblağın, kazanımlarımızın yanında kıymeti harbiyesinin olmadığını ifade etmek istiyorum. 5 kişi olarak bu seyahatte bana eşlik eden hac arkadaşımın ailesi de kişi başı yaklaşık 300 euro harcaması ile, son derece memnuniyetlerini ifade etmesi, ayrıca başka bir güzellikti.
Bu seyahat ile Balkanlarda, iki ailenin üyeleri olarak, birçok insanları tanıdık. Dostluklarımızın devamı için iletişim bilgilerimizi birbirimize verdik. Balkanlardaki kardeşlerimizin hayatlarını yakından tanıma fırsatı bulduk. Onların dertleri ile dertlendik. Sevinçleri ile neşelendik. Dertleri ve problemlerin çözülmesi için fiili ve kalbi dua ettik. Ankara’ya gelip yorgunluğumuzu attıktan sonra iyi ki de Balkan şehirlerine gitmişiz diyerek bu seyahatten aldığımız lezzeti yaşıyorduk.
Demem o ki, yeşil pasaportu olan herkesin ilk fırsatta böyle bir seyahati gerçekleştirmiş olmaları önem arz etmektedir. Türkiye’nin gelecekteki tarihi vizyonu, misyonu açısından hepimize ayrı bir değer katacağından emin olabilirsiniz.
Rabbim izin verirse, 2025 yılı yaz ayında, yine Osmanlı coğrafyası olan Orta Asya yeni rotamız olacaktır. Böylelikle 3 kıtada hüküm sürmüş Osmanlı Devleti’nin coğrafyasını yerinde görmüş olacağız. Günümüzde Türk Cumhuriyetleri olarak isimlendirdiğimiz Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan gibi ülkeleri ziyaret etmeyi planlıyoruz. Bu kardeş ülkelerimizin tarihi, kültürel bağları yerinde görerek, inceleyerek, araştırarak coğrafya hakkında sizlere gezi notları şeklinde bilgi aktarmaya devam edeceğiz inşallah.
Sizlere kalbi dua ile selamlıyor, sağlıcakla kalın diyorum.
Allah’a emanet olun.
KAYNAKÇA :
https://belleten.gov.tr/tam-metin/221/tur
https://www.gercekhayat.com.tr/yazarlar/sultan-resatin-beyhude-rumeli-seyahati/
https://www.feyzinur.com/bediuzzamanin-rumeli-seyahati/
Bediüzzaman: Emirdağ Lâhikası-II, 2013, s. 776.
https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/bolu/gezilecekyer/gazi-suleyman-pasa-camii
https://canakkale.ktb.gov.tr/TR-70580/gelibolu-mevlevihanesi.html
https://yakegm.ktb.gov.tr/TR-12629/cilehane.html
https://kulturenvanteri.com/tr/yer/ibrahim-pasa-camii-kavala/#17.1/40.93608/24.41334
https://tr.wikipedia.org/wiki/Kur%C5%9Funlu_Han_(%C3%9Csk%C3%BCp)
https://www.islamveihsan.com/murad-i-hudavendigarin-duasi.html
https://www.aa.com.tr/tr/dunya/kuzey-makedonyanin-zarafet-sembolu-alaca-cami/2313348
https://www.ytur.net/yurtdisi/bulgaristan/plovdiv/cuma-camii-filibe