serinin önceki yazıları:
Balkanlarda Osmanlı Şehirleri Seyahati (Gezi Notları)
Balkanlarda Osmanlı Şehirleri Seyahati -2 (Gezi Notları)
Balkanlarda Osmanlı Şehirleri Seyahati -3 (Gezi Notları)
Balkanlarda Osmanlı Şehirleri Seyahati -4 (Gezi Notları)
4- KUZEY MAKEDONYA – MANASTIR / BİTOLA – STRUGA - OHRİ (2 GÜN)
Selanik’ten ayrılarak 206 km sonra, Kuzey Makedonya Niki Sınır Kapısı’na gelmiştik. Önümüzde 5-6 araç vardı. Pasaportlarımızı göstererek hemen sınırdan geçtik. Bir mola verelim dedik. Yine gümrükte vergisiz alışveriş mağazasına baktık. Telefonumuzun uygulamasına baktığımızda akşam vaktinin girdiğini görüyorduk. Seccadelerimizi şiddetli rüzgar olmasına rağmen zoraki serdik. Artık kuzeye doğru ilerledikçe hava serinlemeye başlamıştı. Namazları bitirince bir de baktık ki ezan sesi duymaya başladık. Sınır gümrük kapısından tepenin eteğindeki köyü, camiyi minareyi görüp, ezan sesini duyunca çok heyecanlanmıştık. Namazlarımızı tekrar yeniden cemaat halinde kılarak yola revan olduk.
Foto 34 : Kuzey Makedonya Niki Sınır Kapısı
Kuzey Makedonya’nın en büyük ikinci şehri Manastır yani oradaki ismi ile Bitola. Makedonya'nın ekonomi ve sanayi merkezi haline geldiğini, ülkedeki büyük şirketlerin bir çoğunun burada olduğunu, tarım bölgesi olması nedeniyle, Makedonya'daki büyük gıda üretimin buradan yapıldığını, Yunanistan sınırına 14 km kuzeyinde olup, şehir, Adriyatik Denizi ile Ege Denizi arasında kavşak noktasında ve Balkanlar ile Orta Avrupa arasındaki geçiş güzergâhı üzerinde olduğunu, şehrin içinden Dragor Nehrinin aktığını, mektebi idadi ve II. Meşrutiyet’in burada ilan edildiğini öğreniyoruz.
Ohri’de yine Booking uygulaması üzerinden Stan IVA dairesinden yer rezervasyonlarımızı 3 yetişkin 35 Euro’ya yaptırmıştık. Yine bize hemen, uygulama üzerinden rezerveyi yapınca saat kaçta geleceğimiz soruluyordu. Bizde yine gece 23.00 demiştik. Söylediğimiz saatte orada olmak için, biraz da hızımızı artırarak Ohri’ye girdiğimizde saatimiz 23.30’u gösteriyordu. Ohri şehrinin girişindeki benzinlikte mola verdik. Benzinlikteki saate baktığımızda 22.30’u gösteriyordu. Kuzey Makedonya saat olarak, bizden bir saat daha geri. Yani daha randevumuza evin anahtarını almak için 30 dakika vardı. Sevincimiz yüzlerimize yansımıştı. Zira ev sahibi bizi karşılayacak, anahtarı elden teslim ederek, ücretini yine elden alabileceğini belirtmişti. Benzinlikten bize uygulama üzerinden telefon numarası ve e-mail adresi vardı. Biz de yol tarifi için benzinlikten telefonunu arattık. Siz orada bekleyin biz sizi almaya geliyoruz demesi üzerine 7-8 dakika sonra gelmişti. Bu nezaketi ve jestinden dolayı mutlu olmuştuk.
Telefonumuzda internetin kesilme sebebinin, ülke değişikliğinde dolayı çalışmadığını, sonradan anladık ki hücresel veri de, otomatik aramayı kaldırıp, menüel arama ile GSM operatörünü kendiniz ayarlamamız gerekiyormuş. Bunu yapınca internet geldi. Demek internet olmadan da olabiliyormuş. Benzinliklerde sizlere her konuda yardımcı olmaya çalışıyorlar.
Ohri’de yine sabah kahvaltısını börekçiden börek alarak yaptık.
Ohri merkezde Ali Paşa camiine öğle namazları niyetlenmiştik. Araçlarımızı park ettik. Saat başı 40 Makedon dinarı olan park ücreti, 5 saat için 200 Makedon Dinarı ödedik. Bizdeki 110-120 TL karşılığı fiyatlar uygun. Döviz bürosundan döviz verip dinara dönüştürerek alışverişlerimizi mümkün mertebe dinar üzerinden alışveriş yapmıştık.
Ali Paşa Camii tarihi bir camii olup avlusunda canlı çiçekler, şadırvanında ayak havlu sepetlerinin olması gerçekten bizleri etkilemişti. Bunun örneğini başka bir yerde görmemiştik. Caminin iç kısmı da gerçekten çok güzeldi.
Foto 35 : Ohri’de Ali Paşa Camii.
Ohri’nin çarşı merkezinde sahile doğru yürüyüş yaptık. Çok turist gelmiş. Sonra kaleye çıkalım dedik. Yürüyerek kaleye çıktığımızda saatimiz 15.50 idi. Bizden istenilen kişi başı 4,5 euro için, grup halinde 8 kişi olduğumuzu bazılarının 18 yaşından küçük olduğu için indirimli olması gerektiği ile ilgili görüşme yaparken, fiyat için anlaşma sağlayamamıştık. Bu arada görevlinin yanında bulunan bayan 10 dakika sonra kapanacak demesi. 10 dakika için girdiğinize değmez deyince bizde tamamen vazgeçtik. Bu bayana da minnettar şekilde teşekkür ettik. Bu arada kalenin kapısının girişinde fotoğraf çekilirken, görevli bizleri kalenin içini görmeye davet etti. Hiç ücret almadan süreyi de 30 dakikaya kadar uzatması bizleri şaşırtmıştı. Herhalde bize bu yapılır mı dememiz vicdanına dokunmuş olmalı. Sonra gönlümüzü almak, eksik bilgi verdiğinin mahcubiyetini telafi etmek için bizleri kaleye aldı. Bu da bizi çok mutlu etmişti.
Foto 36 : Ohri Kalesi.
Kaleden indikten sonra bir tekne turu yapalım istedik. Zamanımız az olması fiyat konusunda iki tekne sahibi birbirleri ile tartışmaları sonucu binmekten vazgeçtik. Akşam yemekleri 15 km mesafede için Struga ilçesine gittik. İlk girdiğimiz restoranda yer bulamadık daha önceden rezerve yaptırmak gerekiyormuş. Biz de bir sonrakine gittik. Orada yer bulduk. Restoran işletmecilerin hemen hemen hepsi Müslüman Arnavutlardan oluşuyordu. Domuz etinin ya da yağının bulunmadığına emin olduğunuz böyle bir restoran mutfağından gelen yemeklerle, karnınızı doyurmanızın lezzeti bir başka oluyordu. Çok güzel ana dili gibi Türkçe konuşan Arnavut restoran işletme sahipleri pazarlık ya da indirim konusunda hiç yardımcı olmadılar diyebilirim. Fiyatlar sabit diyorlardı. Yemekten sonra bu Struga şehrine gidiyoruz. Burada nehir ve gölün birleştiği yerin manzarası gerçekten güzeldi.
Foto 37 : Struga’da nehrin göle birleştiği yer.
Ertesi sabah kahvaltı sonrası Ohri’de bir göle girelim dedik. Şort ve yüzme malzemelerini alıp, yüzme sporunu böylelikle bir buçuk saat yaptık. Gölün dalgasız suyu ve hemen derinleşmeyen sahili güzeldi. Artık Ohri’den ayrılış vakti gelmişti. Eşyalarımızı araçlara yerleştirerek Üsküp’e yola revan olduk.
sonraki yazı:
Balkanlarda Osmanlı Şehirleri Seyahati - 6 (Gezi Notları)