Yaşlı bir teyze...
Gözleri dolu dolu…
-Geçmiş olsun evladım. Neyin var?
Ayak üstü iki bastonun da desteği ile teyzemize hastalığımı ve tedavi sürecimi anlattım
- Peki sizin neyiniz var teyzecim?
- Benim oğlum hasta, felç geçirdi. Şu anda evladım ayağa kalkamıyor, tuvalete gidemiyor, altını ben temizliyorum...
Teyzem iki gözü iki çeşme ağlamaya başladı. Yaşı 80'ne merdiven dayayan yaşlı teyzemizin bu hüzün dolu hali gayri ihtiyari beni de etkilemiş, benim de gözlerim dolu dolu olmuştu.
Birkaç gün sonra odalarında, anne ve evladını ziyaret ettim. Hamdolsun ki Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin yazmış olduğu Hastalar Risalesi'nden zihnimizde olanları dilimizin döndüğünce anlatmaya çalıştım. İlk anda biraz sitem kokan ifadeler sonrasındaki sohbetimiz ile tevekkül ve şükre döndü. Hamdolsun...
Anne...
Evlâd...
Yaşı kaç olursa olsun hiç önemli değil, hele hele sizin yaşınız kaç olursa olsun hiç mi hiç önemi yok. Biz Onların hâlâ bebekleriyiz.
Yaşım 58.
Evladı yani ben, ihtiyaçlarımı karşılayamam, ayağa kalkamaz diye benimle beraber 3 ay koğuş arkadaşı olan şefkat ve merhamet kahramanıdır onlar.
Siz doymadan sofradan kalkmayan...
İyi olmanız için önünüzden, arkanızdan ilacınızı, egzersiz aletlerinizi, suyunuzu, yemeğinizi bıkmadan usanmadan getiren insandır...
Onun adı ANNEDİR...
Gözyaşlarına ile ıslattığınız seccadenizden başınızı kaldırdığınızda "Bu da senin imtihanın oğlum, inşaallah günahlarına keffaret olur ve inşaallah geçecektir" diyerek moral ve motivasyon sağlayan yürekli insandır.
Onun adı ANNEDİR...
-"Yoruldum ANNE dediğinizde başınızı koyduğunuz, acısını ve üzüntüsünü içine gömen,
-Geçecek oğlum, geçecek diyen mangal yürekli kadının ismidir ANNE....
İşte bu benim ANNEM.
Seni çok seviyorum ANNE...
Selâm ve dua ile…