Olaylara meydan okunur mu?
Olaylara meydan okumak ancak iman boyutundaki bakış açınla kıymetli birer cevher olur. Bir kısmını görüp, benlik algınla beğenmediğin, şikayet ettiğin olaylar geniş çerçevede gelişmene hizmet eden birer hizmetkardır. Allah olayların tümünü gördüğünden terbiye edicidir. Baskı altında cevher nasıl ortaya çıkıyorsa, seni zorlayan olaylara karşı, davranışsal tepkilerin ve bakış açında senin değerini belirleyici etken olur. Olaylara nefsinin ağzıyla bakıp yorumlamanla aşağıların aşağısına düşmen an meselesi iken, iman cihetinden, imtihan gözüyle bakıp, Allah’ın beğeneceği davranışları uygulamaya koyabilirliğin seni yukarıların yukarısına taşıyacaktır.
Sınanmadan aşağı ve yukarı mertebelerde olamıyorsun. Dünya sınanma yeri olduğuna göre, sürekli bir sınanmanın içerisindesin. İmtihanların içerisinde, yükü taşımak ağır ve külfetli iken, yükleri sahibine teslim etme hali ve teslim olan dil ve gönül ile yükler hafifler. Adeta gemideyken yükleri yüklenen sen, gemiye yükleri bırakıp rahatça yolculuğun tadını çıkarırsın.
Öyle değil mi? Dünya seyir yeri, sen izle… Dalgalar gelir ve gider, sen Allah’a teslim olduğunda ne zaman yolun sonu çiçeklenmedi... Sen unutsan, O unutmadı. Allah’a havale ettiklerin seni rahata çıkarır. Beğenilme uğruna, yüklendiğin yükler, altında ezilip kibrinden ben taşırım dediğin o yükler seni ezdi. Beğenilme arzunu Allah’a çevirdiğinde, işlerini ona teslim ettiğinde acz ve fakrı bilip yükleri bıraktığında, işlerin yükü azalır…
Hatırla, olaylara meydan okunur mu? Olaylara ancak imani bir bakış açısıyla baktığımızda değeri artar. Senin değerin bakış açında, yükselmek ve alçalmak, nefis gözüyle ve iman gözüyle görmek diye bir şey, biri alçaltırken diğeri yükselticidir. Sen yükselmek istersen, olaylara nasıl meydan okuyacağını biliyorsun. Seyir ile teslim ol ki dalgalar sana selametli olsun. Selametle kalın sevgili okuyucularım…