Hislerim beni vezir de, rezil de edebilir.
Görünmeyen hislerimizle ahireti kazanmak mümkün mü?
Peki hislerimiz ahireti kazanalım diye verilmiş olamaz mı?
Aşkımı muhabbetimi faniler uğrunda heba etmeli mi?
Peki aşkı, muhabbeti Baki olana bağlamak mümkün mü?
Allah’a yakınlaşma ve ahireti kazanma gerçeğini perdeleyip de, fani aşk, muhabbet duyduklarım, menfaatlerim uğruna koşuşturduklarım, tüm yapayım da görsünler dediklerim, kulak verdiğim vesveseler, ‘elalem ne der’lerin karşılığı dünyalık az bir faydalanma ve sonuçta kırılıp elimde kalmaya mahkumdur.
Aşk-ı muhabbet duygum, faniye bağlanmam için mi verilmişti?
Gördüğün güzellik, Allah’ın esmasının sadece bir yansıması..
Hem o güzellik elimden ayrılırken, canım acıyacak…
Allah’ı göremediğim için azap ve elem gelecek
Aslında, emaneten gelen o güzellik, Allah’a aşık ol diye verilmişti…
Hislerim benim sınavımdı…
Ahireti kazanman için bana puan kazandırmaya gelmişti.
Yine mesela,…Dünya makam, açgözlülük,
Rekabet, hırs, başarma hissi ile endişe ettiğin yükler….
Endişe ettiğine değmiyor.
Yaratan rızkına kefilim diyor.
Ve yine ekliyor dilediğime azaltırım, dilediğime arttırırım.
Rızka kefil ama ahiretime değil.
Dünyalık vitrinde beğendiklerim,
Aa bu da var cennette demen için olabilir mi?
Cennette bunu da verecekmiş.
Burada böyleyse, orada nasıl kim bilir?
Sahiplenmeden, şahit ol diye bunlar var.
Yoksa her şeye sahip ol diye mi?
O halde niyetim:
İnat ettim vaktinde namaz kılmaya..
İnat ettim gıybet yapmamaya….
İnat ettim beddua etmemeye…
İnat ettim küs kalmamaya…
İnat ettim, bunun devamı cennette deyip,
gözü ahirete dikmeye…
….
Hırs-ı ahiret için..
Ahiretteki makamını kazanmak için de hislerime duygularıma ihtiyacım var
Olmayan şeye endişe hissediyorum….
Elimden gelenin en iyisini yaptım, bu geldi başıma….
Bana verilmesinde, vermemesinde hikmet vardı.
Bu da benim sınavımdı.
Derecemin yükselmesi için, belki o sınavdan geçmen gerekti..
Hatırla, duygularımı ve hislerimi sermaye bilip, elmas yapmaya niyet ettim….