Gallup’un son yaptığı araştırmaya göre Türkiye halkının yüzde 73’ü vatansever. Dünyada vatanseverlik açısından 12. Sırada. “Vatan için savaşır mısın?” sorusuna ise yüzde 27 gibi ciddi bir kitle “hayır” cevabını vermiş. Bu cevap başta devlet ve hükümet yetkilileri olmak üzere vatanını ve milletini seven herkesi düşündürmeli. Acaba Türkiye'de insanlar arasında vatan sevgisi niçin azalıyor? Bunun çok iyi tahlil edilmesi gerekir.
Vatan artık bazı gençler arasında yalnızca yaşanılan bir toprak parçası olarak algılanıyor ve kabul ediliyor. Vatana aidiyet duygusu yerleşmeyince insan neresi olsa yaşarım diyebiliyor. Yüzde 27 gibi yüksek bir kesimin vatan için savaşmayı reddetmesi, artık insanların bencil ve hedonist bir konfor içinde yaşamaya yönlendirildiğini gösteriyor. Medya, sosyal medya, filmler hep batı değerlerini empoze ediyor. Batıyı cennet gibi gösteriyor. Manevi olarak da insan gerekli eğitimleri almayınca şahsi çıkarlarının peşine düşen, haz ve lezzetin dışında bir şey düşünmeyen bir kimse haline geliyor.
“Nasıl olursa olsun para kazan, maddi lezzetler peşinde koş, keyfine bak” anlayışı empoze edildikçe ne vatan gelir insanın aklına, ne din, iman, ne millet. Vatanseverlik, vatan için çabalama, vatanı koruma gibi hususlar, milli eğitimin müfredatına çok daha vurgulu ve etkili olacak şekilde yerleştirilmeli.
Japonya’da çocuklara ve gençlere vatan şuuru vermek için Amerika tarafından atom bombasının atıldığı Hiroşima ve Nagazaki şehirlerine götürülüp gezdiriliyor. Vatanın ne kadar önemli olduğu, düşmanların ne kadar zalim olduğu anlatılıyor onlara. Sağlam bir vatan bilinci oluşturuluyor. O yüzden Batıya eğitime giden Japonlar vatanlarını kalkındırmak için tekrar ülkelerine dönüyorlar.
Vatan sevgisinin oluşturulması için manevi değerlerin iyi öğretilmesi bir zaruret. Aynı zamanda güçlü bir tarih bilinci de verilmeli. Türkiye cumhuriyetle kurulmuş bir ülke değil. Ecdadımız bu vatanı korumak için ne gibi fedakarlıklar yapmış bunlar iyi öğretilmeli gençlere. Her bir gence mutlaka Çanakkale’de düşmana karşı nasıl mücadele verildiğinin öğretilmesi gerekir. Bunu da teorik olarak öğretmek yetmez.
Çanakkale’deki şehitlik her bir gencin görmesi gereken bir yer. Çanakkale’nin nasıl geçilmez hale geldiğinin bizzat orada anlatılması gerekir. Hür ve özgür bir vatanda kendi milli ve manevi değerlerimiz içinde yaşamanın ne kadar önemli bir şey olduğunun çok iyi bir şekilde bilinçaltına yerleştirilmesi gerekir.
Bu bilinç olmadıkça beyin göçü azalmaz artar, vatanı için savaşmak istemeyenlerin sayısı da her geçen gün fazlalaşır. Gallup’un bu araştırması vatanımız için tehlike çanlarının çalmaya başladığını gösteriyor. Anne–baba olarak bizlere de, çocuklarımıza bu vatan sevgisini aşılama görevi düşüyor.
Mehmet Akif’in İstiklal Marşı’ndaki şu vatan bilinci her gençte oluşturulmalı:
Bastığın yerleri “toprak” diyerek geçme, tanı;
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı;
Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ?
Şühedâ, fışkıracak, toprağı sıksan şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.
Mithat Cemal Kuntay’ın söylediği gibi:
Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır
Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır.